"Kimseden emir almayız"

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Zaman zaman duyuyoruz, bazıları çıkıp diyor ki, (Ben yanımda bu başörtülü gençlerin bulunmasını istemiyorum). Bu çok çirkin bir şey, bu özgürlüklere tahammülsüzlüktür, insanlık suçudur'' dedi.

Başbakan Erdoğan, sınır ötesine yönelik operasyonla ilgili olarak da ''Bırakın da lütfen bu işi bilenler konuşsun. Bu iktidar, siyasi iktidar olarak kimseden emir almamıştır, emir almaz bunu böyle bilin'' diye konuştu.

Erdoğan, Atatürk Spor Salonunda düzenlenen AK Parti Ankara İl Gençlik Kolları Kongresine katılarak bir konuşma yaptı.

Güncel konulara ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Başbakan Erdoğan, salondaki gençlere seslenirken, ''Sizler, bizim AK elçilerimizsiniz'' dedi.

Erdoğan, ''AK gençliğin bir özelliği var. Birlik, beraberliğimizin sigortası olan bir gençliksiniz. Sevgili gençler, bakın buradaki tablo var ya Türkiye'nin özlediği tablodur. AK Parti'de birbirini küçümsemek, horlamak diye bir şey var mı? İstiyoruz ki bütün Türkiye'de bu olmasın'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Zaman zaman duyuyoruz, bazıları çıkıp diyor ki, (Ben yanımda bu başörtülü gençlerin bulunmasını istemiyorum). Bu çok çirkin bir şey, bu özgürlüklere tahammülsüzlüktür, insanlık suçudur. Ama tam tersi bir cevabı, bakıyorsunuz ki, başörtülü genç bir kız, (Hayır ben mini etekli de olsa, daha farklı da olsa aynı çatı altında bulunmayı, bir özgürlük gereği olarak görüyorum) diyor.

AK Parti'li gençler olarak sizler bunu devam ettireceksiniz. Kimseyi küçümsemeyeceksiniz. Horlamayacaksınız. Neden? Çünkü biz, yaratılanı yaratandan ötürü severiz.

Biz kuru dogmaların temsilcisi değiliz. Biz sadece özgürlüklerin savunucusuyuz ve bu konuda sonuna kadar özgürlüklere saygılıyız ve kimsenin özgürlük sınırına da tecavüz etmeye niyetimiz yok. Kimsenin de bizim özgürlük sınırlarımıza tecavüz etmesine tahammülümüz yok.

Çok şükür AK Parti gençliğinde bunu görüyorum. Siz bir muhabbet meclisini oluşturmaya, bunu zenginleştirmeye aynen devam edin. Sorunlarınız, sıkıntılarınız olacaktır. Ama unutmayın çoğu gitti azı kaldı.''

SINIR ÖTESİ HAREKAT

Konuşmasında, Irak'ın kuzeyine yönelik yapılan kara harekatına da değinen Başbakan Erdoğan, TSK'nın bir terör örgütüne yönelik olarak bir sınır ötesi operasyonu, Meclis'ten aldıkları yetkiye dayalı olarak kendi talimatları ile gerçekleştirdiğini söyledi.

9 günlük operasyonun, uyum içinde bir çalışma ile bitirildiğini anlatan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Cuma sabahı, nihayete ermek suretiyle, bütün yavrularımız, Mehmetçiğimiz, subayından tüm erine kadar ülkemize döndü. Bir çok spekülasyonlar yapılıyor. Bu spekülasyonlara kulak asmayın, biz askerimizle el ele, omuz omuza ham dolsun bu süreci takip ettik, götürdük. Tabii ki, bütün bu sürecin, stratejileri var, taktikleri var...Şimdi bazılarının, insaf dışı yakıştırmaları oluyor; 'İşte şuradan talimat mı alındı, şunlar şöyle midir? Daha uzun kalınmalıydı. Daha şöyle olmalıydı, böyle olmalıydı'.

Bırakın da lütfen bu işi bilenler konuşsun. Bu iktidar siyasi iktidar olarak kimseden emir almamıştır, emir almaz bunu böyle bilin. Vakti zamanı geldiğinde bunlar tarihe kayıt olarak düşüyor. Biz kimlerin, kimler karşısında el pençe divana durduğunu biliriz. Kimlerin kimlerle görüşmek için randevu talebinde bulunup, randevu alamadıklarını gayet iyi biliriz. Şu anda bu mücadelede, bu sınır ötesi operasyonda ebediyete intikal eden şehitlerimize tekrar Allah'tan rahmet diliyorum. Gazilerimize Rabbimden şifalar diliyorum.''

''...DEVAM EDECEKTİR''

Terörle mücadelenin bitmediğini, nokta koyulmadığını belirten Başbakan Erdoğan, ''Bu mücadele neyi gerektiriyorsa bundan sonra da aynı kararlılıkla yine devam edecektir'' dedi.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Tabii ki bunun sadece askeri boyutu yok. Sosyo-ekonomik boyutu var, psikolojik boyutu var, kültürel boyutu var. Bütün yapılması gerekenlerin hepsini yapmak suretiyle terörle mücadele edeceğiz. Ve biz dağa çıkmış olan o teröristlere de sesleniyoruz; 'Gelin analarınızın, babalarınızın yanına, onları daha fazla üzmeyin ve bu yanlıştan dönün' diyoruz. Ve 221. madde var. 'Bu maddeden ne denli istifade edebilecekseniz bundan da istifade edin' diyoruz.

Her şeyi kuralları içerisinde sürdürmekte kararlı olan bir Türkiye Cumhuriyeti var. Bu devlet, bir hukuk devletidir. Bu hukuk devleti içerisinde olması gereken neyse bunlar yapılır.

Şimdi bir önemli noktaya daha geliyorum. Sevgili gençler biz Kuzey Irak'taki terör kamplarına, teröristlere yönelik böyle bir harekatı yaptık. Asla bir sivil dahi burada hedef alınmadı, bir sivil dahi ham dolsun burada etkisiz hale getirilmedi, öldürülmedi. Bu hassasiyet tabi ki bizim ordumuzun kimliğinde var.''

GAZZE

Konuşmasında, sözü Gazze'de yaşananlara getiren Başbakan Erdoğan, geçenlerde İsrail Savunma Bakanı'nın Türkiye'ye geldiğini ve kendilerine bazı şeyler söylediklerini anlattı.

Özellikle şu son bir kaç gün içerisinde Gazze'de yapılan ''insanlık dışı'' uygulamayı tasvip etmenin mümkün olmadığını ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

''Gazze'de orantısız güç kullanımıyla yavrular öldürülmektedir, siviller öldürülmektir. Ve Gazze'de yapılan bu saldırıların insani bir izahı yoktur, hukuka dayalı bir izahı yoktur. Ve bu konuda Türkiye Cumhuriyeti olarak bizler İsrail'in bu tavrını açık ve net olarak söylüyorum kınıyoruz.

Ayrıca yarın da bakanlar kurulumuzda bu konuyu masaya yatırmak suretiyle atılması gereken ne tür adımlar varsa bunları da atacağız. Çünkü kendilerine de söyledik, 'Bunları diplomasi içerisinde çözelim ne gerekiyorsa biz bu konuda yapmaya hazırız' dedik, ama ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti'nin kendilerine göstermiş olduğu bu yola da girmediler. Demek ki bu kimlik meselesi. Bunu da özellikle vurgulamak istiyorum.''

"GENÇLERİN DİNAMİZMİ"

AK Parti Genel Başkanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Gençlerin dinamizmini, heyecanını, coşkusunu siyasete yansıtamayan hareketler, geriye gitmeye, yok olmaya mahkumdur'' dedi.

Erdoğan, Atatürk Spor Salonunda düzenlenen AK Parti Ankara İl Gençlik Kolları Kongresinde yaptığı konuşmada, gençliğe verdikleri öneme işaret etti.

Erdoğan, siyaseti kara kıştan çıkaran ve bahara erdiren partinin, AK Parti olduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan, yakın zamana kadar Türk gençliğine, hamaset ve slogandan başka bir şey vermeyenlerin, partilerinin gençlik kollarını siyasi partilerinin ''bekleme odası'' gibi görenlerin gençliğe güvenmeyenler olduğunu söyledi.

AK Parti'nin, Türkiye'de siyaseti gençleştirerek yola koyulan bir siyasi hareket olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, ''gençleri yedek kulübesinde değil, ilk onbirde görmek istediklerini'' söyledi.

AK Parti'nin her kademesinde gençlerin görev yaptığını anlatan Başbakan Erdoğan, bunun da gençlere duyulan güvenin bir göstergesi olduğunu bildirdi.

''Gençlerin dinamizmini, heyecanını, coşkusunu siyasete yansıtamayan hareketlerin, geriye gitmeye, yok olmaya mahkum'' olduğu görüşünü dile getiren Başbakan Erdoğan, ''Sizler, siyasete gerginlik yerine heyecanı, kavga yerine kardeşliği taşıdınız'' dedi.

Erdoğan, şöyle konuştu:

''Son günlerde, okullarımızın önünde, üniversitelerimizin önlerinde, bahçelerinde, ellerinde satırla dolaşan gençlik, AK Parti gençliği değildir, olmamıştır, olmayacaktır. AK Parti gençliği, elinde kitabıyla, kalemiyle, bilgisayarıyla dolaşan gençliktir. Ve biz Türkiye'de tüm gençliğimizi, Türk gençliği olarak kalemiyle, kitabıyla, bilgisayarıyla düşünce üreten ve her türlü inanca saygılı olan, her türlü düşünceye saygısı olan, örgütlenme özgürlüğünden korkmayan, özgürlükleri bir bütün olarak gören, özgürlükleri bir hiyerarşiye tabi tutmayan bir gençlik olarak görüyoruz.''

''VAKUR DURUŞ''

Bugüne kadar 67 ilde gençlik kongrelerinin tamamlandığını bildiren Başbakan Erdoğan, kısa süre içinde diğer illerin de tamamlanarak, genel merkez gençlik kongresinin yapılacağını anlattı. Erdoğan, Türkiye'nin dört bir tarafında başarılı gençlik kollarına sahip olmaktan, partisi ve şahsı adına memnun olduğunu ifade etti.

Ankara, İstanbul, İzmir gibi şehirlerin öncü teşkilatlar olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu vakur duruşunuzdan dolayı, hepinize ayrıca özellikle teşekkür ediyorum. Cumhuriyetimiz, 85 yaşında. Ülkeler tarihi, devletler tarihi açısından bakacak olursak, genç bir devlete sahibiz. Üzerinde yaşadığımız coğrafya, atalarımızdan aldığımız tarihi birikim, bizlere muazzam imkanlar bahşediyor. Bu muazzam imkanı, cumhuriyetimiz gençliğiyle, dinamizmiyle birleştirebilirsek bizi o zaman kimse tutamaz.Hep söyleniyor; Türkiye büyük bir genç nüfusa sahip... Son verilere göre, nüfusumuzun yarısı 28 yaşın altında. İşte bu gençliğin enerjisini, atılımını, cesaretini, doğru bir şekilde kullanmamız gerekiyor. Çok büyük bir nimeti hakkıyla değerlendiremezsek o artık külfet olur.

Türkiye ne yazık ki yıllarca, zengin imkanlarını değerlendiremedi. Türkiye, zayıf yönetimlerin elinde yıllarca genç enerjisini kuvveden fiile çıkaramadı.Gençlerimiz, eğitimde, mesleki eğitimde, istihdamda, haksız rekabetlere maruz bırakıldı.

Enflasyon, işsizlik ekonomik durgunluk, dünya ile rekabet edememek, en çok gençlerimizi etkiledi. Bütün bunlar, hep gençlerimizin önünü tıkadı. Gençlerimizin dünyanın diğer yerlerindeki yaşıtlarıyla eşit şartlar altında rekabet etmesine engel oldu. Gençlik adına konuşan herkes, 'genç nüfusa güvendiğini' söyledi, nutuklar atıldı, ama genç nüfus için Türkiye'nin geleceği için yapılması gerekenler yapılamadı.''

BÜYÜK DÖNÜŞÜM

Türkiye'nin son dönemde büyük bir dönüşüm yaşadığını belirten Başbakan Erdoğan, gençlerin yeniden umut ve heyecanlarına kavuştuğunu, Türkiye'ye ve yönetime güvenin tazelendiğini söyledi.

Bugün en çok gençlerin Türkiye'ye, Türkiye'nin ilerleyişine inandıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Bunu görmekten büyük bir bahtiyarlık duyuyoruz'' dedi.

Göreve başladıklarında, Türkiye'nin milli gelirinin 181 milyar dolar olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, aradan geçen 5 yılda bunun üzerine 308 milyar ilave ederek 489 milyar dolara ulaşıldığını söyledi.

5 yıl önce 2 bin 500 dolar olan kişi başına düşen milli gelirin, bugün 7 bin dolara ulaştığını anlatan Başbakan Erdoğan, ''Bu ne demek? Yola çıkarken ne dedik; '2013 yılında 10 bin dolar'. Allah'ın izni ile 2013'e kalmadan daha erken yakalayacağız. 10 bin doları yakaladığımızda Türkiye'yi tutana aşk olsun. Gümbür gümbür yürüyeceğiz'' diye konuştu.

Göreve geldiklerine faiz oranlarını çok yüksek olduğunu da anlatan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Hep konuşuyorlar, faiz, faiz, faiz... Biz göreve geldiğimizde devletin borçlanma faizi neydi biliyor musunuz? 100 lira alıyor, 63.4 lira faiz ödüyordu. Şimdi 100 lira alıyoruz, 16 lira faiz ödüyoruz. Aradaki fark bu kadar açık. Diyorlar ki devlet çok borçlandı. Elinize, dilinize dursun, Bunlar hesap kitap da bilmiyor.

Biz göreve geldik, yani MHP-ANA-DSP iktidarında devraldığımız Türkiye'de borçlanma oranı neydi biliyor musunuz? Milli geliri 100 lira farz edin, 78 lirası borçtu. Şimdi ne oldu, şimdi 100 liranın 39 lirası borç. Nereden nereye''

''IMF'Cİ DİYORLAR''

Hükümete, ''IMF'ci' dediklerini, bunun ''ayıp'' olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, 23.5 milyar dolar devralınan borcun, 7 milyar dolara düşürüldüğünü söyledi.

İktidara geldiklerinde, Merkez Bankası'nın kasasında 26.5 milyar dolar olduğunu, bugün ise 71 milyar dolar bulunduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, ''farkımız bu'' diye konuştu.

Türkiye'nin dünyanın 17. büyük ekonomisi olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, artık Türkiye'nin güven ve istikrar ülkesi haline geldiğini söyledi.

Daha önce Türkiye'ye güven ve istikrar bulunmadığını dile getiren Başbakan Erdoğan, bunların tesis edildiğini ve ekonominin ve umutların büyüdüğünü söyledi.

Sadece ekonominin değil, özel sektörün de geliştiğini, rekabet gücünün arttığını, demokrasinin geliştiğini anlatan Başbakan Erdoğan, elde edilen güven ve itibar sayesinde 5 yılda 2.5 milyon gence iş kapısı açıldığını kaydetti.

Uçsuz bucaksız hayallerin gerçekleştirilmesi için siyasette olduklarını belirten Başbakan Erdoğan, ''İşte siyaseti gençleştiren, umutları tazeleştiren iktidarımızın en büyük başarısı budur'' dedi.

Bu başarıları sağlayarak bu günlere gelmenin kolay olmadığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, yola çıkarken yüksek zirvelerden, dar geçitlerden geçmeleri gerektiğini ifade ettiklerini, bu yoldaki yolculuğun son nefes verilene kadar devam edeceğini söyledi.

EĞİTİM

Eğitim konusuna da değinen Erdoğan, bu konuda yapılan harcamaların büyük önem taşıdığını dile getirdi.

Bugüne kadar 115 bin derslik yaptıklarını ve 39 üniversite açtıklarını anlatan Başbakan Erdoğan, üniversitesi olmayan 9 ilde de yıl sonuna kadar üniversite kurulacağını bildirdi.

Önceki iktidarların, ''gençlerin yanında olduklarını, cehalete düşman olduklarını'' belirttiklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, vaat etmelerine rağmen üniversite kurmadıklarını savundu.

Liseyi bitiren gençlerin üniversiteye giremediklerini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Yarısından fazlası dışarda kalıyordu. 10 öğrenciden bir tanesi üniversiteye girebiliyordu. Eğer şimdi 2-3 olduysa, 4 olacaksa bunlar bu yeni anlayışın, AK Parti'nin anlayışının bir neticesi olarak gerçekleşiyor.

İnanıyorum ki gerek iktidarımız, gerekse YÖK bu noktadaki yaklaşım tarzıyla birlikte 81 vilayetimizdeki bu üniversitelerde çok daha fazlasıyla öğrenci alacak ve böylece liseleri bitirmiş yavrularımız, meslek liselerini bitirmiş yavrularımız, Allah'ın izniyle büyük ölçüde üniversite eğitimi alabilecek noktaya gelebileceklerdir.''

Okullaşma ve bilgisayarlaşmada Doğu ile Batı arasında herhangi bir fark olmadığını belirten Başbakan Erdoğan, ''Çünkü bizde bölgesel milliyetçilik yok. Biz de etnik milliyetçilik yok. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bağıyla bu milletin evlatlarını birbirine bağladık. Biz de dinsel milliyetçilik de yok. Çünkü herkes inancında özgür. Türkiye artık eski Türkiye değil'' dedi.

NOTLAR

Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda kongrenin hayırlı olmasını diledi.

Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile çok sayıda bakan ve milletvekilinin de katıldığı kongrede, partililer sık sık ''Başbakan Erdoğan'' şeklinde slogan attılar.

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, ''Bütün ümidim gençliktir'' veciz sözünün yer aldığı afiş ile Başbakan Erdoğan'ın, ''Biz gençliğimize güveniyoruz'' sözünün yer aldığı afiş dikkati çekti.