kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Şubat 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

AKP'li Bağış: Türban Meclis'te de serbest olmalı

Yeni Haber
AKP Genel Başkan Yardımcısı Egemen Bağış, türban yasağının kaldırılması noktasında toplumsal mutabakatın yüzde 63'lerde olduğunu savundu ve söz konusu yasağın milletvekilleri için de kaldırılması gerektiğini savundu.

Bağış, "Meclis'te görev yapanlar kimlerdir? Milletvekilleri. Kimin vekili, milletin vekili. O zaman millet neyse, vekil de o olmalıdır" diye konuştu.

AKP'li Bağış'ın, 25 Ocak'ta Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin (UTED) Almanya'nın Berlin kentinde düzenlediği bir yemekte türban tartışmalarıyla ilgili olarak dikkat çeken açıklamalar yaptığı ortaya çıktı.

Yemekte bir konuşma yapan Bağış, "Türkiye'de inançları nedeniyle üniversiteye gidemeyen genç kızlarımızın, başka ülkelerde üniversiteye gitmelerini kendi ülkem adına bir ayıp olarak nitelendiriyorum" dedi.

Bağış, insanların başörtü takma özgürlüğünü, "en az mini etek giyme özgürlüğü" kadar önemsediğini ifade etti. Bağış, eşinin başörtüsü kullanmadığını hatırlattı ve "Partime girdiğim günden bu yana devamlı yükseldim. Hiç bir zaman benim yaşam stilim, parti içinde etkili olmadı. Bu konular parti içinde de zaten konuşulmaz" diye konuştu.

BAŞINI ÖRTENLERİN SAYISI AZALIYOR

TESEV'in 1999 yılında yaptığı bir araştırmanın, Türk kadının yüzde 72,5'nin bir şekilde başını örttüğünü ortaya koyduğunu belirten Bağış, aynı araştırmanın 2006 verileni göre ise bu oranın yüzde 63'e gerilediğini hatırlattı. Bu araştırmanın AKP döneminde Türkiye'de başını örtenlerin sayısının artmadığını ortaya koyduğunu ifade eden Bağış, "Tam tersine azalmıştır. Öncelikle böyle bir yanlış algılama var" dedi. Bağış'ın değerlendirmeleri şöyle:

"Beni rahatsız eden, bu başörtüsü nedeniyle, bizim çocuklarımızın eğitim haklarının ellerinden alınması. O çocukların adeta cehalete zorlanmaları. Topluma katkıda bulunan insanlar olmaları için, ben herkesin eşit eğitim hakkını almasından yana olduğumu söylüyorum.

MHP'Lİ KADIN MİLLETVEKİLLERİ BAŞINI AÇIP MECLİS'E GİRİYORDU

Baş örtüsü konusunun yargı ile çatışma yaratacağı endişesine de katılmadığını söyleyen Egemen Bağış, şunları söyledi:

"Yargı kararlarını, kanun yapıcıya göre veriyor. Biz yargıya rağmen bakanlar kurulu kararı aldık demiyoruz. Yargı, yine iktidarı ve muhalefeti ile elele vererek kararını verir. Ayrıca, hiç bir kuruluşta TBMM üzerinde bir irade yoktur ve olamazda. Geçmiş dönemde anayasayı değiştirecek sayımız yoktu.

MHP milletvekilleri Meclis kapısına kadar baş örtüsü ile gelip, kapıda başını açıp içeri giriyorlardı. Böyle çifte bir hayat yaşamanın kime ne faydası olabilir. Ben bunu insanlık adına çok daha utanç verici buluyorum. Kapıya kadar gelecek bir milletvekili ve kapının ağzında açacak ve çıkınca bağlayacak. Bu daha saçma. Ama insanları bunu yapmak durumunda bıraktık Türkiye'de."

Bağış, konuşması sırasında kendisine yöneltilen, "Meclis çatısı altında başörtülü vekiller de bulunabilir mi?" sorusuna aynen şu yanıtı verdi :

"Mecliste görev yapanlar kimlerdir? Milletvekilleri. Kimin vekili? Milletin vekili. O zaman millet neyse, vekil de o olmalıdır. Farklı olmamalı. Bu benim düşüncem. Partimin düşüncesini soruyorsanız, henüz bu konuyu konuşmadık."

TOPLUMSAL MUTABAKAT VAR

Türban sorunun çözülmesi konusunda toplumsal mutabakatın olduğunu savunan Bağış, konuşmasını şöyle sürdürdü :

"Toplumsal mutabakat o kadar var ki, elimizde ki rakamlar bize yüzde 63'lük bir oran veriyor. Bunun daha ne toplumsal mutabakatını arıyorsunuz? Bunun toplumla ters düşecek bir yanı yok. 'Başörtü yasağının kalkmasını ister misiniz?' şeklinde yapılan anket sonuçlarına göre üniversitelerde eğitim gören yüzde 80'lik bir kesim kalkmasını istiyor. Dolayısıyla bu noktada toplumsal mutabakat sorunu yok, onun yerine kurumsal bir mutabakat sorunu olabilir. Onunla ilgili olarak da biz bu uygulamayı zaten kendi başımıza yapmıyoruz. Muhalefet partileriyle yine birlikte yapmak istiyoruz.

DİĞER PARTİLER DE KALDIRMA SÖZÜ VERDİ

Ayrıca CHP ve MHP'de kendi programlarında bu yasağı kaldıracaklarını defalarca ilan etmişlerdir. Türkiye'de bir şekilde başörtüsü kullanan herkes, oyunu gidip de AKP'ye vermiyor ki. CHP'ye ya da MHP'ye, DTP'ye oy veren vatandaşlarımız da var. Bizim hedefimiz, herkesin sorunu haline gelen ve insanların kutuplaşmasına sebep olan bu konuyu huzur içinde çözmek istiyoruz.

Üniversitelerde ki öğrencilerimizin eğitiminin önünde ki engellerin aşılmasını, öte yandan bunun bir başkası üzerine baskı oluşturmasını da istemiyoruz. Bu nedenle isteyen mini etekle gezer, isteyen bikini ile denize girer, isteyende başörtüsü kullanır. Bunlar ifade özgürlüğüdür. Bu bir dini inanç meselesi de değildir yalnızca. İnsanların kıyafetleriyle kendilerini ifade etme özgürlükleri vardır. Bunu korumamız gerektiğine inanıyorum. Bu konuda toplumsal mutabakat sorunu yoktur ve Türk milleti bu sorunları çoktan aşmıştır. Ama biz kendi kendimize yarattığımız kalıplar arasına kendimizi sıkıştırıp, toplumu üzmenin, germenin bir anlamı olmadığına inanıyoruz."

CUMHURİYET MİTİNGLERİNE YANIT SANDIKTAN ÇIKTI

Egemen Bağış, Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı seçilmesine ilişkin süreçte yaşanan Cumhuriyet mitinglerine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Bağış, şunları söyledi:

"Bizim şuan da değiştirme arzusu içinde olduğumuz anayasada, Cumhurbaşkanının seçimi ile ilgili Meclis'in kaç kişi ile toplanacağı konusu net yazılmadığı için, sorunlar yaşandı. Biz bu sorunu nasıl aşarız derken, bir de baktık, Türkiye'nin büyük meydanlarında mitingler yapılıyor. Biz bunlara karşı gösteriler düzenleseydik, bu kalabalığın 10 katı, 20 katı çoğunluk toplardık. Ama toplum gerilirdi. Bunu yapmadık. Madem ki böyle bir sıkıntı var, sandık her şeyi çözer dedik ve seçimlere gittik.

Cumhuriyet tarihinde hiç bir partinin sağlayamadığı bir oy artışı ile Türkiye'deki her iki kişiden birinin oyunu aldık. Bu da Türk milletinin bir cevabıydı. Onun için diyoruz ki, bu sorun da toplumun kanayan bir yarası, bunu tedavi edelim. İsteyen istediği gibi giyinsin. Ne sizin başörtüsü kullanmama hakkınıza zarar gelmesine müsaade ederiz nede baş örtüsü kullanmak isteyen kardeşimizin o hakkının elinden alınmasına müsaade ederiz."

TÜRBANLILAR ÖZEL SEKTÖRDE ÇALIŞABİLİR

Bağış, üniversite de türbanlı okuyacak öğrencilerin okulları bittikten sonra da özel sektörde çalışabileceklerini söyledi. Bağış "Serbest piyasa ekonomisine inanan bir insan olarak, ben devletin küçülmesini, özel sektörün büyümesini savunuyorum. Eğitimini başörtüsü ile aldıktan sonra, iş hayatına atılmak isteyenler için özel sektörün iş imkanlarından faydalanılabileceğine inanıyorum. Dolayısıyla özel sektör büyüdüğü zamanda, özel firmalar da kendi kurallarını, kendi belirlerler ve istihdam sorunu da ortadan kalkar" diye konuştu.

(ANKA)