kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 7 Ocak 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
NAZLI ILICAK

Ömerli'de yolsuzluk dalgası

Elimde, 14.3.2007 tarihli Başbakanlık Teftiş Kurulu raporu var. İstanbul/Ömerli Belediye Başkanı Erdal Yılmaz' ın çeşitli usulsüzlüklerini sıralayan raporun altında Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "Olur" u mevcut.
İddialar muhtelif: Usulsüz imar uygulaması; irtikâp; sahte belge düzenlenmesi; bazı paftaların yakılıp, aynı tarih ve sayı ile yerine yenilerinin konulması; yeşil alanın başkası tarafından satın alındıktan sonra imara açılması vs...
Büyük bir rant söz konusuysa, yolsuzluğun ipini çekmek zor olur. Nitekim, geçmiş tarihlerde, şikâyet üzerine, İçişleri Bakanlığı'nın müfettişleri Ömerli Belediyesi'ni araştırmış, ama pek çoğu soruşturma açılmasını gerektirecek bir sonuca varamamıştı.
AK Parti iktidara gelince, Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu kuruldu; iddialar Komisyon Başkanı Azmi Ateş'in önüne geldi; Ateş belgeleri tetkik etti, ciddiyetine inanarak suç duyurusunda bulundu. Şartlı Salıverme Yasası ve zaman aşımının dolması sebebiyle, sonuç alınamadı ama, usulsüz uygulamalar devam edince, Azmi Ateş, AK Parti Grup Başkanvekili İrfan Gündüz ile birlikte, Başbakanlık Teftiş Kurulu'na başvurdular. İşte, yazımın girişinde sözünü ettiğim, altında da Başbakan'ın olurunu taşıyan rapor, bu başvuruyu sonuçlandırıyor; Azmi Ateş ve İrfan Gündüz'ün iddialarının tetkiki için soruşturma açılmasını talep ediyor.
Raporun tarihi 14 Mart 2007. Bugün, 2008 yılının Ocak ayındayız. Neden hâlâ, Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun iddialarının üzerine gidilmiyor ve tarım arazilerine lüks villa inşaatı büyük bir hızla devam ediyor? Ayrıca, Belediye Başkanı Erdal Yılmaz, ruhsatı iptal edilmesine ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından mühürlenmesine rağmen, şahsına ait işhanının inşaatını nasıl sürdürebiliyor ?
Son bir notum daha olacak:
2.6.2007'de, Ömerli beldesi sâkinleri, Adalet Bakanlığı'na müracaat ederek, Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunun gereğinin neden yapılmadığını soruyorlar. Gene bir hareket yok. Sadece 4.10.2007'de, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nden, şikâyetçilere bir yazı geliyor. Bu yazıda, "Konu, Ümraniye 3. Asliye Ceza Mahkemesi'ne intikal etmiştir. Dolayısıyla, yargı yetkisi ve takdir hakkına ilişkin hususlarda bakanlığımızca yapılacak bir işlem yoktur" deniliyor. Oysa, 3. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki dosya, sadece bir fabrikanın yıkımının yapılmamasıyla sınırlı; sahte belge düzenlenmesi, usulsüz imar uygulanması, tarım arazilerinin imara açılması gibi iddiaları ihtiva etmiyor. Dava, zaten 2005'te açılmış; Başbakanlık Teftiş Kurulu raporu ise 14.3.2007 tarihini taşıyor. Kaldı ki, Ümraniye 3. Asliye Ceza'daki dava, 26.10.2007'de neticelendi ve mahkeme, "imara aykırı ruhsat vermekten" dolayı Ömerli Belediye Başkanı hakkında, Ümraniye Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunma kararı aldı.
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ı uyarmak isterim.Acaba çevrelerinde birileri, Ömerli'deki usulsüzlükleri ve yolsuzlukları örtbas mı etmek istiyor? Bu yüzden mi Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun raporu hasır altı ediliyor? 3. Asliye Ceza'daki "görevi kötüye kullanmakla" sınırlı bir dava, hadisenin üzerine gitmek zorunda olanların elini kolunu bağlamaya yeterli mi? Yoksa, yetkili makamlarda oturan birtakım kişiler, elleri kolları bağlansın diye, mazeret mi üretiyorlar?
İşte bir fırsat: Bulun onları ve iplerini çekin. Hiç değilse yolsuzluk yumağının bir bölümünü de çözmüş olursunuz.