kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 11 Kasım 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Sinan Engin, Liverpool yenilgisinden sonra da eleştirilerin hedefi oldu.

Futbolun küçük kabadayısı

ECEVİT KILIÇ
Konu Sinan Engin olunca futbolun yanına büyük bir mafya parantezi açmak zorunda kalıyorsunuz. "Mahalleden abim," dediği Alaattin Çakıcı'nın yurtdışına kaçması için sahte evrak hazırlamak suçundan yargılanıyor. Ama henüz aklanmadan bu sezon yeniden Beşiktaş'ın menajerliğine getirildi..
Beşiktaşlıların en büyük gururu kendilerini 'halk takımı' olarak nitelendirmeleridir. Bu 'delikanlılık', 'sadelik', 'sabır' ve 'skora endeksli olmamak' gibi kavramlarla anlatılmaya çalışılan ancak daha çok, hissedilen bir taraftarlık ruhudur. "Arabacıların takımı," denilmesine bile gocunmayan biz Beşiktaşlıların hep övündüğü bu mütevazı duruş, son yıllarda fena halde kirletildi. Mütevazılığın yerini Sedat Ergin'in deyimiyle 'kriminal kültür' aldı. İşte bu kirlenmenin simge isimlerinden biri de kulübün eski futbolcusu ve şimdiki menajeri Sinan Engin. Konu Sinan Engin olunca futbolun yanına büyük bir 'mafya' parantezi açmak gerekiyor. Yeşil sahalara 80'li yılların başında çıkan Engin, üniversiteli, centilmen ve yakışıklı Metin-Ali-Feyyaz üçlüsüne inat, futbol sahalarında ender görülen göbekli adamlardan biri ve ligde tekniğinden söz edilebilecek en son futbolcuydu. Hatta bir güreşçiyi andırıyordu. Zaten lakabı da 'Ayı Sinan'dı. Takımda kulübün başarı grafiğinin yükseldiği yıllarda oynadı. Ancak Gordon Milne'in kadrosunda hiçbir zaman istikrarlı bir şekilde yer bulamadı. Assolist Seda Sayan'ın peşinden koşması, her gece onu dinlemeye gitmesi ve ona aldığı hediyeler sayesinde magazin dünyasının 'ilk 11'inde' yer almayı becerdi. Sonunda Sayan'la evlendi. Spor sayfalarından magazin sayfalarına taşınırken 'mahallenin küçük kabadayısı' edasıyla bir korkuyu da peşinden sürüklüyordu. Çünkü arkasında mahalleden komşusu ve 'mahallenin büyük kabadayısı' Alaattin Çakıcı vardı. Sinan Engin her zaman "Mahalleden abim," dediği Çakıcı'nın kanatları altında oldu. Antrenmanlardan kaçtığı zaman herkes onun Çakıcıların Gültepe'deki kahvesinde olacağını, Çakıcı'nın adamlarıyla okey oynadığını bilirdi. 'Abisi' Çakıcı da kongre üyesi olduğu Beşiktaş'ı çok seviyor, hatta ülkücü ekibiyle düzenlediği, kimin kazanacağı önceden belli olan kongreler, futbol-mafya ilişkisine kara harflerle geçiyordu. Hem de bir İstanbul beyefendisi olan 'teşkilattan' başkan Süleyman Seba döneminde...

ÇETE DAVASININ SANIĞI
Alaattin Çakıcı, adının karıştığı saldırı ve cinayetlerden sonra yıllar boyunca kaçak yaşadı, fakat kulüp aidatlarını hiç aksatmadı. Çünkü Sinan Engin vardı. Geçmişinde başarılı bir futbolculuk kariyeri bulunmayan Engin'in isteği yeniden Beşiktaş'ta görev almaktı, "Menajerlik olsa fena olmaz," diyordu. Ancak Beşiktaş camiasına yakın birkaç yazarın itirazları tereddüt yarattı. Mahalleden abisi Çakıcı ise duruma el koydu, yazarlara "Sinan benim manevi oğlumdur. Ona sahip çıkarsan ben de senin oğluna sahip çıkarım," mesajı gitti ve Engin 2001 yılında takımın menajerliğine getirildi. Bir yıl sonra Alaattin Çakıcı tahliye edildi. Çakıcı'nın serbest kalmasına en çok sevinen de Sinan Engin oldu. Artık rahat rahat görüşüyor, telefonla konuşabiliyorlardı. Sorunlarını o ya da bu biçimde çözmesi nedeniyle futbolcuların 'abisi' olan Engin'in keyfi 2004 yılında kaçtı. Çakıcı, Karagümrük baskını nedeniyle aldığı ceza onanınca soluğu yurtdışında aldı. Sinan Engin için zor günler başlıyordu. Çakıcı'nın firarından 20 gün sonra aralarındaki ilişkinin ilk belgesi gazete manşetlerine yansıdı: Çakıcı, Beşiktaş vizesiyle kaçmıştı. Vizeyi ayarlayan Sinan Engin'di. Polisin dinlediği telefonlar, Engin'in kaçışından önceki bir ayda Çakıcı ile tam 18 ayrı görüşme yaptığını gösteriyordu. Futbol ve Beşiktaş tarihinin kara lekelerinden biri olan bu görüşmelerde Çakıcı'nın yurtdışına gidiş nedeni 'futbolcu seçmek' olarak geçiyordu. Vize için gereken belge ve fotoğrafları tamamlamak amacıyla seçilen şifreler de futbol dünyasındandı: Krampon ve forma. Gerçek ortaya çıkınca Sinan Engin hakkında sahte evrak, çeteye yardım gibi suçlardan dört yıl hapis istemiyle dava açıldı. Beşiktaş'tan da 'kovuldu'. Çakıcı'nın adamlarıyla birlikte İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaya başladı.

PEKER'İN DE AHBABI
Sinan Engin'in ilişkili olduğu tek 'mafioso' Çakıcı değildi. Ahbapları arasında Sedat Peker de vardı. Engin, bu karanlık ilişkilerin getirdiği dava sürerken, Yıldırım Demirören tarafından yeniden Beşiktaş'ın menajerliğine getirildi. Tribünler bu atamaya pankartla yanıt verdi: "Çarşı Sinan Engin'e karşı!" Ama Engin menajerliğini sürdürdü. Fenerbahçe derbisinin kaybedilmesinden sonra "Ligden çekiliyoruz. PAF takımıyla çıkacağız," açıklamasıyla yılın gafına imza attığını düşünenler, iki gün içinde fena halde yanıldıklarını görecekti. Sinan Engin asıl bombayı sonraya saklamıştı; Beşiktaş'ın o en kara gününde, sekiz farklı Liverpool yenilgisinden sonra "Hiç acımadılar," diyerek Beşiktaş'ı getirdikleri noktayı da kendisi tarif etti.