kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Kasım 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Rahşan Ecevit, eşi Bülent Ecevit’in siyasi hayatının da her anını paylaştı.

Deniz Gezmiş'in idamına karşı mücadele etti

Mehmet Çetingüleç
"Cana kıymadılar, canları nasıl alınır" diyen Ecevit, karşı çıktığı Gezmiş ve arkadaşlarının idam kararını 'asıl kışkırtıcıların günahını örtme' olarak yorumladı..
İLİŞKİLİ HABERLER
Deniz Gezmiş'in idamına karşı mücadele etti
27 Mayıs döneminin ardından Türkiye 1961 yılında yeni bir seçim yaşadı. Hiçbir parti tek başına hükümet kuracak çoğunluğu sağlayamamıştı. Bir süre sonra İnönü başkanlığında Cumhuriyet Halk Partisi ve Adalet Partisi koalisyon hükümeti kuruldu. Bülent Ecevit Çalışma Bakanı oldu. Ecevit Çalışma Bakanlığı kadrosunda hiçbir değişiklik yapmamış, devlette kadrolaşmaya karşı tavrını o zamandan koymuştu. İşçilere kazandırdığı haklar Türkiye gündeminin birinci maddesi olmuştu: "O zamana kadar toplusözleşme grev hakları yasalaşıncaya kadar sanayiciler babadan kalma usullerle çalışıyorlardı. Fakat toplu sözleşme, grev hakkı gelince, sendika özgürlüğü gelince iş ciddileşti. Ekonomide büyük gelişme oldu."

ORTANIN SOLU DOĞDU
Çalışma Bakanlığı döneminde yaptığı reformlar nedeniyle Zonguldak il örgütü ve işçiler, 1965 seçimlerinde Ecevit'i kendi şehirlerinde görmek istediler. Ecevit Zonguldak'tan aday oldu ve kazandı. Ancak partisinin ülke genelinde büyük bir yenilgi yaşaması nedeniyle politikayı bırakıp gazeteciliğe dönmeye karar verdi. Oysa CHP içinde birçok kişi onu gelecek için "umut" olarak görüyordu. Geri çekilmesine izin vermediler. Bunun üzerine 16 yakın arkadaşıyla birlikte Bahçelievler'deki evinde toplanan Ecevit, CHP'nin yeniden iktidara taşınabilmesi için "Ortanın solu" hareketini başlattı. Hedefleri ülkede "sosyal adaleti sağlamak"tı: "Sosyal adalete daha çok önem veren, bu arada işçi haklarını gözeten bir değişikliğin CHP'de yapılması gerektiğini öngördük. Bunun için bir araya geldik. Öyle gizli çalışmalar değil, herkesin önünde, açıkta böyle bir düşünce oluşturma süreci başlattık. Ortanın solu adında. Rahmetli İnönü de bunu destekledi."

ECEVİT'İN AYAK SESLERİ
Partideki arkadaşları bu genç adamdaki liderliği keşfetmiş, 1966 sonbaharındaki CHP kurultayında efsane lider İsmet İnönü'ye rağmen onu genel sekreterliğe getirmişlerdi. Türkiye l970'li yıllara siyasi çalkantılar ve üniversitelerde patlak veren olaylarla girdi. Bülent Ecevit olayların ardında provokasyonların yattığını, ülkede demokrasinin yıkılmak istendiğini düşünüyordu. "Güçlü çevreler"ce kışkırtılan terör eylemlerinden Ecevitler de yurt gezilerinde sıkça nasibini alıyordu. Demirel'in memleketi Isparta'da başlarına taş yağmıştı: "Genel Sekreter olarak sanırım ilk gezim Isparta'yaydı. Orada çok sakin ve barışçı bir şekilde konuşmaya başladım. Ama toplanmış halkın dışındaki çevreler bize her türlü saldırıyı yaptılar." Rahşan Ecevit, saldırının arkasında Demirel'in yakınları olduğunu öne sürüyordu: "Onun kardeşi Şevket Demirel meydana bakan bir binanın balkonunda oturmuş, ayak ayak üstüne atmış seyrediyordu."

GEZMİŞ İÇİN SAVUNMA
Türkiye zor günler yaşıyordu. Darbe hükümetine CHP'nin girmesini sindiremeyen Ecevit genel sekreterlikten istifa etti. Üniversitelerde de eylemler tırmanıyordu. Bir süre sonra öğrenci olaylarının "beyin takımı" olarak görülen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan yakalandı ve askeri mahkemece verilen idam cezası 10 Mart 1972'de TBMM tarafından onaylandı. CHP Zonguldak Milletvekili Bülent Ecevit, cana kıymayan kişilerin canına kıyılmaması gerektiğini düşünüyordu. İdam kararları ile ilgili görüşmeler sırasında konuşan Ecevit, bu gençlerin başkaları tarafından tuzağa çekildiğini, perde arkasındaki kışkırtıcıların birçoğunun serbest ve itibarlı durumda olduklarını söyledi. "Onların günahı, birkaç gencin hayatıyla ödenmek ve örtülmek istenmektedir" diyen Ecevit, bunun büyük bir haksızlık olduğunu vurguladı. Yıllar sonra da şu değerlendirmeyi yapıyordu: "Cana kıymamışlardı o gençler. Rejime baş kaldırmışlardı ama cana kıymamışlardı. Haksız bir idam yapıldığı takdirde kanlı eylemlerin yaygınlaşacağı kanısındaydım. Değişik kesimlerden gençlerin karşıt eylemlere girdiğini, onlar içinden üçünü alıp idam sehpasına götürmenin haksızlık olduğunu anlatmıştım..." Ecevit ile İnönü arasındaki ipler tamamen kopmuş, saflar ayrılmıştı. İstifadan sonra yurt gezisine çıkıp halkın nabzını tutan Ecevit, kendisine gösterilen büyük ilgi üzerine 6 Mayıs 1972'deki kongrede genel başkanlığa aday oldu ve İnönü 88, kendisi 47 yaşındayken CHP Genel Başkanı seçildi. İlk tebrik eden de İsmet İnönü oldu.
Haberin fotoğrafları