kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Kasım 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Deniz Gezmiş, İnönü'yü ölümden kurtardı

Hazırlayan: Barış Erdoğan
ODTÜ'de bir gün Erdal İnönü'nün telefonu çalar. Karşısındaki ses "Ben Gezmiş" der ve telefonu kapatır. Tam bu sırada kapıda bir bomba patlar. Telefon, onu kapıdan uzak tutmak için açılmıştır..
İLİŞKİLİ HABERLER
Deniz Gezmiş, İnönü'yü ölümden kurtardı
Orta yaşlarındayken ölüm imgesinin başka hiçbir şeye benzemeyen sıkıntı verdiğini söyleyen İnönü, yetmişli yaşlarını aştığında artık "Ölümü düşünmek korku vermiyor. Daha çok, arkadaşlarımda, yaşıtlarımda göre göre alıştığım bir doğal son, hak edilmiş bir dinlenme olarak görüyorum" diyordu. İnönü'ye göre, "Ölüm korkusu gençken ruhun canlılığıyla, yaşlıyken vücudun yorgunluğuyla aşılıyor. İkisi arasında da bir sıkıntı dönemi yaşanıyor." İnönü'nün sıkıntılı bir dönem dediği orta yaşlarında hayatını kurtaran ise 1972 yılında idama mahkum edilen Deniz Gezmiş idi. ODTÜ'deyken bir gün telefonu çalan İnönü'ye karşısındaki ses "Ben Gezmiş" der ve telefonu kapatır tam bu sırada kapıda bir bomba patlar. İnönü daha sonra anlar ki kapıya bombayı onlar koymuş, ancak onu kapıdan uzak tutmak için telefonda oyalamışlar. Takvim yaprakları 18 Mayıs 1983'ü gösterdiğinde Pembe Köşk tarihi günlerinden birini yaşıyordu. Erdal İnönü siyasete girdiğini bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyuruyordu. Aynı yıl, 57'nci doğum gününü kutladığı 6 Haziran tarihinde Sosyal Demokrasi Partisi'nin (SODEP) temelini attı. Ancak İnönü ismi askerleri rahatsız etmişti. SODEP'in 1983'teki genel seçimlere girmesi askerlerin vetosuyla engellendi. Solun darbecilerden icazetli oluşumu Necdet Calp liderliğindeki Halkçı Parti (HP), darbe sonrası yapılan bu ilk "özgür" seçimlerde oyların yüzde 30'unu alarak ana muhalefet partisi konumuna geldi. Bir yıl sonra düzenlenen yerel seçimlerde yüzde 8 oy alan HP, kendinden üç kat daha fazla oy alan SODEP'in açık ara gerisinde kaldı. Artık solun yeni lideri İnönü'ydü.

HOCASI DEMİREL OLDU
HP ise çalkalanıyordu. Aydın Güven Gürkan, Calp'in yerine geçti ve solda birlik arayışlarına başladı. Ecevit'in DSP'si ile olmayınca İnönü'ye birleşme önerisi yaptı. İki parti SHP adıyla birleşti ve partinin ilk genel başkanı Gürkan oldu. Altı ay sonra yapılan olağan kurultayda İnönü, yeni partinin liderliğini devraldı. Siyasetin bu tecrübesiz denilen adamı SHP'yi önce yerel seçimlerde liderliğe taşıdı, ardından DYP ile koalisyon hükümetine kattı. DYP ile uyumlu bir koalisyon dönemi geçiren İnönü, yılların deneyimli politikacısı Süleyman Demirel'den siyaset hakkında çok şey öğrendi. Demirel'in "dün dündür, bugün bugündür" sözü üzerine kitap yazılması gerektiğini söyleyen İnönü, Demirel'in "Siyasette amaç bilim insanı gibi tutarlı olmak değil. Tutarlı olmak iyi ama tutarlı olacağız diye partimizin çıkarları aleyhine de gidemeyiz demek" istediği sonucuna varmıştı.

MALVARLIĞI AZALDI
İnönü, politikaya girdikten sonra mal varlığı azalan sayılı siyasi liderlerden biri oldu. Yurtdışı gezilerinde masraflarını kendi cebinden öderdi. SHP'nin maddi sıkıntıya düştüğü zamanlarda bazı mallarına ipotek koydurmaktan çekinmemişti. Gönülsüzce başladığı, üç aydan fazla dayanamaz denilen aktif siyasi yaşamı 12 yıl sürdü. Siyasetin beyefendisi, zamanı geldiğinde politikadan da, bu dünyadan olduğu gibi sessizce kimseyi kırmadan, üzmeden güler yüzüyle ayrılmayı bildi. Kayınbiraderi Selim Sohtorik'in kredi borcuna kefil olan eşi nedeniyle evine haciz gelen ve yurtdışına çıkması yasaklanan İnönü'nün yasağı Meksika'da alacağı bir fizi ödülü için 2004'te kaldırıldı ancak törenden hemen sonra gittiği ABD'de onu sevdiklerinden koparan hastalığının da ilk teşhisi kondu.