kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Kasım 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Özgü Namal,‘Mutluluk’ta‘Meryem’karakterinicanlandırdı.

Annem rüyasında Oscar kazandığımı görmüş!

ESİN ÖVET MAGAZİN
Özgü Namal: Annem rüyasında beni Oscar töreninde ağlayarak, ülkeme teşekkür ederken görmüş. Ona 'Bir yerlerin açıkta kalmış olmalı' diye takılmıştım ama çekim yasasına çok güveniyorum. Hazırlıklı olmak lazım!..
İLİŞKİLİ HABERLER
Annem rüyasında Oscar kazandığımı görmüş!
Abdullah Oğuz'un yönettiği 'Mutluluk' filmindeki rolü ile 44. Altın Portakal Film Festivali'nde 'En İyi Kadın Oyuncu' seçilen Özgü Namal, "Bu saatten sonra gelen ödül beni şımartmaz. Annem bir gece rüyasında, beni Oscar aldıktan sonra ağlayarak ülkeme teşekkür ederken görmüş. Çekim yasasına çok güveniyorum. Hazırlıklı olmak lazım. Şans hazırlıklı olanı yakalarmış" dedi. 'Altın Portakal' kazandıktan sonra övgü yağmuruna tutulan Namal, sinema aşkını ve özel hayatını GÜNAYDIN'a anlattı.

* Ödülünüzü aldıktan sonra teşekkür konuşmanızda "İddiayı kazandın baba" dediniz... Babanızla iddiaya mı girmiştiniz?
Babam 'Kazanırsın, alacaksın ben inanıyorum' demişti. Ben de 'Yok o kadar emin olmayalım' demiştim. Babam da 'Hadi iddiaya girelim' dedi ve kazandı.

* Nesine iddiaya tutuşmuştunuz?
Öyle bir şey konuşulmadı ama tabii ki babama ödül hediyesi alırım. Aslında o lafın altında; gerçekten annem ve babamın kazanması yatıyordu. O sahnede olmamın en büyük sebepleridir onlar. 'Birlikte kazandık' demek istedim.

KONUŞULANLARI DUYMADIM


* Ödüllerin önceden açıklandığına dair polemikler yaşandı. Ödül alacağınız size daha önce söylendi mi?
Ben o gün masajdaydım. Gündüz iki röportaj yaptım. Çok yorgun ve stresli olduğum için masaja girdim. 4 saat SPA'da kaldım. O arada yukarıda bir sürü şey oluyormuş! Odama çıktım, duşumu aldım, hazırlık için kuaföre gittim. Kendi derdimde ve kendi telaşımdaydım. Hiçbir şeyle ilgilenmedim. Kapadım kulaklarımı, duymadım konuşulanları. Ben kendi kendime bir dünya yarattım. Orada kendi kendime eğlendim, oynadım, sonra da sahneye çıktım. Masal gibi bir gün geçirdim...

* 'Mutluluk' bir töre hikayesini anlatıyor. Meryem'in hikayesine nasıl hazırlandınız?
Ben çok inanarak oynadım ve karakteri çok sevdim. Meryem'i o kadar çok sevdim ki, hiçbir hesap yapmadan kendimi adadım... Ekibimiz çok güzeldi. Oyuncu arkadaşlarımla çok güzel duygu alışverişi yaşadım. Tek başına olmuyor hiçbir şey. Ben bugüne kadar biriktirdiklerimi kullandım. Keselerimi açtım, içinden şekerlerimi çıkarttım. Bir anda olacak bir şey değil. Küçük gösteriyorum ama 29 yaşındayım! Bu yaşa kadar biriktirdiğim bir hayat ve tecrübe var. Doğu gezilerimdeki gözlemlerimden, okuduklarımdan faydalandım. Vücut dilimi kullandım her şeyden önce. Töre cinayetleri, artık üçüncü sayfalardan manşetlere geldi. Meryemler, Cemaller artık içimizde.

BİRLİKTE ŞAHANE BİR ŞEY YAPTIK

* Herkes sizin çok iyi oynadığınızı düşünüyor. Siz de öyle düşünüyor musunuz?
Ben sinemanın ekip işi olduğunu asla unutmam. Başarıyı yalnız elde ettiğimi düşünmüyorum. Sinema sizi vezir de eder, rezil de! Yanlışım varsa; Abdullah Oğuz, Murat Han, Talat Bulut kurtarmıştır. Bütün teknik ekipteki arkadaşlarım güzel ışık yapmışlardır. Yani 'Evet, bu benim başarım. Güzel yaptım, güzel oldu' diyemem. Hep beraber çok şahane bir şey yaptık. Ne mutlu bana... Beni bu kadar yücelttikleri için hepsine çok teşekkür ediyorum. Başarım onların sayesinde...

* Bu ödül sizi şımartır mı?
Bu yaştan sonra şımartmaz. Bu ödül öyle bir olgunluk dönemime denk geldi ki; çok büyük bir sakinlikle karşıladım. Genç kızlıktan genç kadınlığa geçiş dönemimde hem çok onurlandım, hem de panik olmadım.

* Pek çok ünlü arayıp kutlamış sizi... Festivalden yanıma kâr kalan iki şey oldu. Çok güzel dostlarım olduğunu bir kez daha anladım ve fark ettim. Sahneye koşarak çıkmamın tek sebebi; oradaki arkadaşlarımın alkışlarıydı. O kadar yürekten alkışladılar ki coşarak çıktım. Beni hiç tanımayan, samimi olmadığım insanlardan telefon aldım. Hülya Koçyiğit, Fatih Terim, Meral Okay, Hülya Avşar aradı. Küçük bir kız çocuğu gibi hissettim.

* Teklifler yağmaya başladı mı?
Bir sürü teklif vardı zaten. Dizi yapmamı istiyorlar ama ben bir müddet daha dönmeyeceğim dizi setlerine. Çok yoruldum ve zaten ara verme kararı almıştım. Hem dinleneyim, hem yüzümü dinlendireyim diye geri çekilecektim. Ama gönlüm sinemadan yana. Bu yıl birbirinden iyi 10 film çekmek isterim. Gerçekten sette olmayı çok seviyorum. Set bana oyun gibi geliyor. Ben Pamuk Prenses, Külkedisi gibi oralarda oynuyorum.

PARA BİLE VERİRİM

* 'Altın Portakal' aldıktan sonra 'Özgü Namal pahalı bir sanatçı oldu' diyebilir miyiz?
Ulaşılmaz ya da pahalı bir oyuncu olarak anlaşıldıysam üzülürüm çünkü öyle değilim. Beni yürekten etkileyen bir senaryoda para almadan da oynarım. Sinema yapmak için ölüyorum. Hiç öyle dertlerim yok. Sanatı ticarete dönüştürecek kadar kurnaz değilim. Ama hakkım olanı da isterim. Oyuncu olduğum için bu meslekten para kazanıyorum. Başka bir şey yapamam.

* Ödül alınca fiyatınızın ikiye katlanması söz konusu değil yani...
Evet, hiç öyle bir şey yok. Benim projeye kendimi adamamla alakalı. Bazen o kadar muhteşem bir şeydir ki; kendi cebimden para çıkartır veririm.

* Oscar alma hayaliniz var mı peki?
Benden çok annemin var! Annem bir gün beni rüyasında görmüş... Hatta ben de 'Bir yerlerin açıkta kalmış' diye takılmıştım. Annem 'Ağlayarak ülkene teşekkür ediyordun' dedi. Şaka bir yana çekim yasasına çok güveniyorum. Hazırlıklı olmak lazım. Çünkü şans hazırlıklı olanı yakalarmış. Her şey her an gelebilir ve hiçbir şey beni şaşırtmaz.

* 'Takva' bu yıl Oscar aday adayımız...
'Takva' çok güzel bir film. Saraybosna Film Festivali'nde de herkes hayran kaldı. Şansı bol olsun, yüzümüzü güldürür. Çok mutlu oluruz.
Küçük gösteriyorum, 'şeker kız', 'cici kız' falanım ama içimde sakin, olgun ve hazımlı bir ruh besliyorum. Maneviyatımı güçlendirdim, kendimi eğittim.

Her şeyi bir adım geriden hesaplayıp, görme lüksüne sahip oldum. Bu anlamda beni besleyen felsefeler ve kitaplar oldu. Hiçbir şeyim olmadan da mutlu olduğum için, bir şeyler olduktan sonra değerlerim değişmedi.
Haberin fotoğrafları