kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Kasım 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Rafet El Roman, "Sanat hep ileriye bakar. Siz onun bu hızını yakalamak, ona yön vermek, şekil vermek zorundasınız" diye konuşuyor.

Sosyal konulara el atacak!

AKIN OLGUN DIŞ HABERLER
Türk pop müziğinin sevilen seslerinden Rafet El Roman, 20-21 Ekim tarihlerinde Londra'da X Kiss Disco'da sahne aldı. "Müzik hayatında doyuma ulaştım" diyen Rafet El Roman ekledi: "Artık toplumsal duyarlılığı önde olan projeleri hayata geçirmek istiyorum."..
İLİŞKİLİ HABERLER
Sosyal konulara el atacak!
Şarkılarıyla Türk pop müziğinin sevilen seslerinden biri olan Rafet El Roman, 20-21 Ekim tarihlerinde Londra'da verdiği konserle hayranlarıyla buluştu. Konserinde eski ve yeni albümündeki pek çok parçayı seslendiren ünlü sanatçı, Türkiye'de verdiği konserlerde, aynı anda binlerce insanla bir koro halinde şarkılarını söylemeyi çok sevdiğini dile getirdi. Türkiye'de müziğin kalitesinin giderek arttığına dikkat çeken Roman, "Kendinizi yoktan var edip, yıllarca bir iddia ve bu iddiaya uygun bir üretim içinde olmayı başardıysanız, doğru yolu izlemişsiniz demektir" diye konuştu.

* Bir yıl önce de Londra'ya bir konser için gelmiştiniz ve bir yıl sonra yeniden buradasınız. Londra'daki dinleyicilerinizi nasıl buluyorsunuz?
Aslına bakarsanız hem Türkiye'deki konserlerde, hem de diğer Avrupa şehirlerindeki konserlerimde seyircilerimiz hep aynı. Coşkularını, sevgilerini ifade ediş biçimlerinde kültürel farklılıklar olabiliyor ama aynı ruh ve heyecanı her yerde görüyorum. Ama Türkiye'de verdiğim konserlerde, binlerce insana aynı anda sesleniyor olmak ve binlerce insanla bir koro haline gelmenin havasının bambaşka...

MÜZİKTE KALİTE ARTIYOR
* Türkiye'de pop müziğinin kendini sürekli tekrar ettiğini düşünüyor musunuz?
Bunun olduğunu düşünmüyorum. Sürekli bir üretim var, değişim ve arayış var. Olduğu yerde sayan bir sanat ve sanat anlayışı doğal olarak üretemez. Müzikte kalite, Türkiye'de sürekli artıyor. Kendini tekrar edenler, üretemeyenler yok oluyor ya da iz bırakamıyorlar. Güzel olan ise kendi yolunu açıyor ve kitleyle buluşuyor, bütünleşiyor. Sanatın her alanı için bunun geçerli bir kural olduğunu söylemek yanlış olmaz. Sanat hep ileriye bakar. Siz onun bu hızını yakalamak, ona yön vermek ve şekil vermek zorundasınız. Hele söz konusu müzik olduğunda iş daha zorlaşıyor. Sanatın birçok dalı burada buluşuyor. Eğer bunu doğru ele alıp, doğru şekil vermezseniz ortaya kayda değer bir şey çıkmaz, sadece kendinizi yok etmiş olursunuz. On yılı aşkın müzik hayatım boyunca ben hep böyle baktım. Kendinizi yoktan var edip, yıllarca bir iddia ve bu iddiaya uygun bir üretim içinde olmayı başardıysanız, doğru yolu izlemişsiniz demektir.

TÜRKİYE ÇOK KÜLTÜRLÜ
* Yeni projeleriniz var mı?
On yılı aşkın müzik hayatımda artık bir doyuma ulaştım. Artık toplumsal, sosyal ve kültürel projeler yapmak istiyorum. Müzik dünyasına ilk girdiğimde, 'Nasıl popüler olurum?', diye düşünüyordum. Artık ideallerimi yaşatmak istiyorum. Sadece müziği ile anılan birisi olarak algılanmak istemiyorum. Evet, bu alanda başarıya ulaştım, güzel şeylere imza attım ama artık toplumsal duyarlılığı önde olan projeleri hayata geçirmek istiyorum. Sosyal alanda neler yapabilirim diye düşünüyorum. Sadece Avrupa'da çok kültürlü bir hayat söz konusu değil. Türkiye'de de aynı durum söz konusu. Entegrasyon sadece Avrupa'da yaşayanların sorunu değil, Türkiye'de de bu sorun var. Bizler kendi içimizdeki çok kültürlü hayatla ne kadar uyumluyuz ve bunun için neler yapabiliriz diye düşünüyorum.