kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 31 Ekim 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Engin Yiğitgil

Antalya'da danışılacak durumlar!

ESİN KÜÇÜKTEPEPINAR
ESİN KÜÇÜKTEPEPINAR
İnsan bazen iki arada kalıyor. Mesela bir sinemasever yanıma gelerek, Altın Portakal yarışındaki 'Saklı Yüzler' ve 'Mutluluk' gibi filmlerin kadına yönelik şiddeti gündeme getirmesini çok önemsediğini söylüyor, bana danışıyor. Ama heyhat! 'Yaşamın Kıyısında' işçi emeklisi rolüyle 'En İyi Yardımcı Aktör' ödülünü alan üstad Tuncel Kurtiz'in filmde sevdiği kadının ölümüyle sonuçlanan çıkışını 'aile içi, olağan bir vaka' olarak değerlendiriyor. Hayattaki duruşunuzla da ilgili bir durum tabii ki... Sinema kapısında sayısız görevliye rağmen yaşlı bir sinemasever hanım 'Bir dakika geç kaldım diye içeri almadılar. Çok kaba bir davranış, çözüm bulun!' diyerek bana çıkışıyor. Üstüme vazife değil hissiyatıyla boynunuzu bükmekle, meseleye çare aramak arasındaki hassas noktada debelenmenin alemi yok.

Aksaklıkları söyleriz
Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin film komisyonunda yer alan benim gibi sinema yazarlarının festivale karşı tarafsız olamayacağı endişesini taşıyanlara ise açıklıkla anlatıyoruz ki; danışman ve gazeteci kimliği arasında bizim için etik bir çatışma yoktur. Festival komitesi danışılacak bir mevzu olduğunda bizi toplar, danışır. Özellikle Avrasya bölümünde yer alacak yabancı film ve sinemacı konuklarla ilgili öneri getirir, aynı zamanda uygulamada gördüğümüz herhangi bir aksaklıkla ilgili festivale uyarılarda da bulunuruz. Örneğin danışman olarak sevgili meslekdaşımız Alin Taşçıyan'ın bu konudaki netliği de herkes tarafından iyi bilinir.

Her şey iyi olsun

Gazeteci olarak da Altın Portakal bittikten hemen sonra yankılanan saldırı olayını gündeme getirirken, tüm taraflara yer veriyor. Yani festivalin basın işlerini yürüten Bir TV Genel Müdürü ve Bir Yapım'ın ortağı Nimet Demir'le söyleşi yaparken son derece etik bir davranışla festival ve TÜRSAK Başkanı Engin Yiğitgil'in yanısıra olaya tanık olan AKSAV Başkanı Erol İşbilir'den de görüş alıyor. Esasen, festival danışmanlığını aşan herhangi bir haberi yazmamak etik bir sorun. Bu arada olayın ilk günlerde gerçeklemesine rağmen festivali gölgelememesi adına hemen öne çıkmak istemeyen Nimet Demir'in otel odasından bile pek dışarı adım atmadığı biliniyor. Yaşanan bu olay; birkaç yıl önce, gazetesinde Berlin Film Festivali'nin başkanı Dieter Kosslick'i eleştiren ve aynı zamanda festivalin film komisyonundaki sinema yazarı bir arkadaşımın "Her şeyin daha iyi olması için eleştiriyoruz" sözlerini getiriyor aklıma...