kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Eylül 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
İşte "Çok para harcamadan nasıl şık olunur?" sorusunun resimli cevabı. Çoruh, elbiseyi Terkos Pasajı'ndan 10 YTL'ye almış.

'10 YTL'ye de şık elbise alınır'

Moda editörümüz Esra Çoruh, yeni trendlerle ilgili merak edilen her şeyi moda programına taşıyor. Kanal 1'de yayına başlayan Kırmızı'ya, stil sahibi ünlüler de gardıroplarını açıyor..
Şık görünmek ve giydiğini kendine yakıştırabilmek gerçekten kişiye özel bir durum. Nasıl ki yüz milyonlarca lira verip alınan bir elbisenin içinde bir kadın çok sıradan görünebiliyorsa, bir başka kadın 25 YTL'lik bir giysinin içinde çok da özel durabiliyor... İşte her zaman 'özel' olmayı becerebilen tanıdığımız ender kadınlardan biri Esra Çoruh. 'Pahalı giyinmenin' değil, stil sahibi olmanın ve size yakışanı giymenin önemini hep vurgulayan moda editörümüz, bundan böyle Kanal 1'de her cumartesi saat 12.00'de Kırmızı programıyla çıkacak karşınıza. Moda dünyasından en yeni haberleri ekrana getirecek olan Çoruh'la, yeni projesini ve bu yılın 'olmazsa olmaz' listesini konuştuk...

- Programın adı niye Kırmızı?
- Daha enerjik, hayat dolu, neşeli, pozitif bir renk olabilir mi? Üstelik benim favori rengim. Programın da yine bu renk gibi aktif, neşeli, pozitif olmasını istedim.

- Nasıl bir şey ekranda olmak? Mükemmel görünmeye çalışmak zor olsa gerek...
- Ekranda olduğunuz zaman, izleyenler sizi sunucu, spiker ya da manken gibi görebiliyor. Hatta "Hangi ajanstansınız?" diye sorulduğu bile oluyor. Aslında 37 yaşındaki biri için çok güzel bir iltifat! Ama ben ne sunucu ne de mankenim... Konuşurken dilim sürçmeli, kıyafetimden de karnım çıkmalı. Normal hayatımda nasılsam, ekranda da öyleyim. Ne kadar amatörseniz, o kadar doğal oluyor. Benden göz kırpmam istendiğinde kala kalıyorum. Ama ekip arkadaşlarım Bahar Kader ve Hakan Kundurayapan, beni biliyor ve kendimden başkası olmamı istemiyor neyse ki.

- Moda sizin işinizden çok yaşam biçiminiz gibi...
- Evet bu işe başlamadan önce de yine hangi tasarımcılar neler yapıyor, neler moda, nerede ne var, takip ediyordum. Şimdi aynı şeyi yapmaya devam ediyor, üstüne bir de maaş alıyorum! "Bu işi Türkiye'de başarıyla yapan birkaç kişi var ve ben bunlardan biriyim," diyecek kadar da ukalayım işimle ilgili.

- Alışveriş sizin için vazgeçilmez mi?
- Alışverişi kim sevmez ki? Tabii böyle bir işiniz olunca ister istemez 'mutlaka olmalı' listesini tamamlamaya çalışıyorsunuz. Benim ayakkabı takıntım var. Belki de tedavi görmem lazım! Güzel bir ayakkabı gördüm mü, dayanamıyorum. Ama bana göre kıyafeti gösteren kesinlikle ayakkabı. O yüzden de ayakkabıya para harcamaya acımıyorum.

- Kıyafette marka takıntınız var mıdır?
- Kesinlikle yok. H&M, Zara, Topshop, Mango'dan da bayıla bayıla alışveriş yapabilirim. Hatta "Ne bulabilirsiniz?" diye düşündüğünüz Beyoğlu'ndan da ihraç fazlası elbiseler alıyorum. Ve 10 YTL'ye güzel bir şey bulduğumda da hemen "Bakın ne aldım, üstelik 10 YTL'ye," diye anlatıyorum herkese. Herkes de bayılıyor! Ama uzun süre giyebileceğim klasik parçalarda da kaliteli kumaşlar olmasına dikkat ederim.

- Bize bu sezonki 'Mutlaka olmalı' listenizi sıralar mısınız?
- Yeni sezon için alışveriş listem, moda dergilerinden birkaç ay öncesinden belli oluyor. Bu sezon Marni'nin tüm koleksiyonuna hayran kaldım. Marni'nin kırmızı büyük el çantası, yine Marni platformlu saten ayakkabıları, Chanel'in siyah rugan tokalı ayakkabıları, Derek Lam'ın Oxford ayakkabıları, Patrizia Pepe'nin kapitone yarım kollu kabanı favorilerim. Bunların yanı sıra dizaltı dar saten etek, canlı renklerde mini elbiseler ve siyah smokin ceketi gardırobumda yeni sezonun vazgeçilmezleri olacak.