kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Eylül 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

'Türkler moda konusunda İtalyanlardan hiç de geri değil'

Esra ÇORUH
Wicky Hassan, dünyanın en ünlü jean markalarından birinin yaratıcısı ve tasarımcısı. Kadınları jeanle de seksi göstermeyi becerebilen Hassan, yeni koleksiyonuyla ilk kez New York Moda Haftası için Bryant Park'taydı..
- Bryant Park'ta olmak neden bu kadar önemli? Bana kalırsa daha önce gerçekleştirdiğiniz defileler de çok ses getiren defilelerdi...
- Bryant Park'ta defile yapmak bir tasarımcı için daha kolay. Çünkü dekordu, yerdi gibi dertleriniz olmuyor. Sadece koleksiyona odaklanmanız yeterli. Yeriniz belli ve herkes Bryant Park'ı biliyor. Adeta bir moda arenasındasınız.

- Peki markayı kabul edip etmemek gibi bir durum olabiliyor mu?
- Markanızın bilinen bir marka olması önemli. Eğer tanınan ve başarılı bir markaysa kabul edilmeme gibi bir durum yok.

- Miss Sixty önce Avrupa'da şimdi de Amerika'da giderek popülerleşen bir marka. Bu nasıl oldu? Sakın bana şans demeyin!
- Yok, şans değil, çok çalışma ve emek sayesinde bugünlere gelebildik. Markanın yükselişi her yerde aynı anda oldu aslında. Çin'de, Japonya'da, Rusya'da... Başarılı olmanız doğru yönde, çok çalışmanız ve doğru şeyi yapmanızla alakalı. Bu koleksiyon için de çok çalıştık. Her şeyi kendimiz tasarladık. Kumaş desenleri, düğmeler her şey. Model, kumaş, kalıp hepsi bir arada olmak zorunda.

TÜRKLER AVANGARD
- Yeni koleksiyonunuzu da çok beğendim. Gelen tepkiler nasıl?
- Ben de çok memnunum tepkilerden. Defileden önce de görenlerden çok olumlu tepkiler aldık. Bu da bizim doğru yolda olduğumuzun göstergesi.

- Her defilenizde aynı gri tişörtü giyiyorsunuz. Yoksa uğuruna mı inanıyorsunuz?
- Her gün desenler, fotoğraflar, renklerle uğraştığınız için kendi dünyanızda daha sade ve minimal olmak istiyorsunuz. Üzerinizdekinin sizi yormasını istemiyorsunuz. Benim evim de öyle; çok sade, minimal...

- Peki özel hayatınız da öyle mi?
- Evet, arkadaşlarımız bize gelir, biz onlara gideriz...

- Gençler için tasarım yapıyorsunuz, sizin kulüplerden çıkmıyor olmanız lazım...
- Tabii ki gece külüplerine gidiyorum ama o iş. Gençlerin neler giydiğini görmek için. Gittiğim her yerde mutlaka gece kulüplerini geziyorum ve hangi şehirde gençler ne giyiyor, görmek istiyorum. Bunu sadece caddelerde göremiyorsunuz çünkü. Onlarla konuşup neler oluyor, takip etmeniz gerekiyor.

- Jean sizin için ne ifade ediyor? Bu yıl jean modasında neler gözde?
- Jean her zaman herkes için çok önemli bir kıyafet. Benim için de öyle. Her sezon için yeni bir kesim yapıyoruz. Çünkü gençler, hep yeni model jean pantolonun peşine düşüyor. Dar kesim jeanler, yerini yüksek belli bol modellere bıraktı. İlk başta yüksek bel yadırgandı ama önümüzdeki sezon daha da çok var. Aynı zamanda jean kumaşından tulumlar da önümüzdeki ilkbahar-yaz sezonu için yeni bir trend olacak. Klasik jean pantolonlarda da 'boy fit' dediğimiz rahat, 'erkek' kesimler dikkat çekiyor. Bence kadınları çok seksi gösterecek bir model.

- Avrupa pazarıyla Amerika'yı karşılaştırdığınızda ne gibi farklılıklar ya da benzerlikler var?
- Tamamen farklı, aslında her pazar öyle. Örneğin, Amerika daha sade modelleri tercih ediyor.

- Yani tutucular...
- Amerika'nın bazı bölgeleri öyle, çok tutucu. Desen sevmiyor, parlak renkleri sevmiyor, detaylardan hoşlanmıyorlar. Ama New York, Los Angeles, Miami, San Francisco öyle değil. Buraları çok daha Avrupai. Japonlar ise modayı yakından, hatta ileriden takip ediyorlar, çok cesurlar.

- Peki ya Türkiye?
- Türkler de modayı takip ediyor, denimi çok seviyorlar. Bazen beni çok şaşırtıyorlar çünkü çok cesur modelleri tercih ettikleri de oluyor. Modern ve ilginç modelleri seviyorlar. Bence Türkler moda konusunda çok avangard. Bu da beni çok mutlu ediyor. Aslında, Türkiye'nin moda konusunda İtalyanlardan daha aşağıda olduğu düşünülüyor ama doğru değil.
Haberin fotoğrafları