kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 19 Eylül 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Yargıtay Başsavcılığı'ndan anayasa uyarısı

Yeni Haber
Üniversite rektörlerinden sonra Yargıtay Başsavcılığı da Anayasa değişikliği konusunda açıklama yaptı.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya tarafından yapılan açıklamada, "yasak fiiller yasal hale getirilmemeli" dedi.

Yalçınkaya yaptığı yazılı açıklamada, ''Hukukun üstünlüğünün kabul edildiği çağdaş ülkelerde, yargı organlarınca ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince (AİHM) Anayasa ve yasaların verdiği görev ve yetki çerçevesinde yasak getirilen fiiller, yasalarda, hele hele Anayasa'da değişiklikler yapılarak yasal hale getirilmemelidir'' görüşünü ifade etti.
Anayasanın ilk dört maddesinin değiştirilemiyeceğini, bu maddelerin herhangi birinin değişitirlemesi halinde yasaların ihlal edileceğini belirten Yalçınkaya, açıklamasında, "Hukukun üstünlüğünün kabul edildiği çağdaş ülkelerde, yargı organlarınca ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince, Anayasa ve yasaların verdiği görev ve yetki çerçevesinde yasak getirilen fiillerin yasalarda, hele hele Anayasa'da değişiklikler yapılarak yasal hale getirilmemesi gerekmektedir. Bu hal, yasama, yürütme ve yargı organına karşı olan itibar ve güveni sarsacağı gibi halk arasında kin ve nefreti uyandırır, yasalara olan inancı sarsar, karmaşayı, kutuplaşmayı getireceği gibi yürütme organının oligarşiye yöneldiği kanısını uyandırır.

Nasıl ki yasama yetkisi yüce Türk milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisine ait olup bu yetki devredilemiyorsa, egemenlik de kayıtsız şartsız milletin olduğundan, ancak Anayasa'nın koyduğu ilke ve esaslara göre Türkiye Cumhuriyeti'ndeki yetkili organlar eliyle kullanılabilir ve bu yetki de devredilemez. Bu nedenle de bu yetki milletlerarası ve milletlerüstü kuruluşlara üyelikten kaynaklanan kısıtlamalardan dolayı devredilemez. Ancak Avrupa Birliği'ne üyelik statüsü elde edildikten sonra konusu ve egemenliğin devri yetkisi sınırları, açık ve seçik bir şekilde açıklanarak Yüce Türk halkının takdirine sunulur. Olmayan bir statünün getireceği kısıtlamaları şimdiden ilke ve esaslara bağlamanın olanaksız olduğu, anayasalar uzun süre kalıcı nitelikte amir hükümler içereceklerinden, gelecekteki art niyetli yöneticiler tarafından kötüye kullanılabileceği ihtimali her zaman düşünülmelidir.''

SİYASİ PARTİLERE UYARI

Başsavcı Yalçındağ, demokrasilerde, seçimlerle milli iradenin belirleneceğini anlatarak, siyasi partilerin faaliyetleriyle ilgili şu mesajı verdi:

'Bu milli irade, yönetime gelenler tarafından partisine oy verenlerin düşünce ve niteliklerinin parti doğrultusunda olduğunu göstermez.
Milli iradedeki amaç, halkın kendisini yönetecek kişileri belirli bir dönem için seçme hakkına dayanarak serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre yargı yönetim ve denetimi altında yapılacak seçimden sonra parti programlarına uyup uymadıkları, program dışına çıkıp çıkmadıkları, programda belirtilen hedeflere başarıyla ulaşıp ulaşmadıkları yönleriyle denetlenmek üzere yürütme organına getirmektir.
Partiler, halka saygı gereği, tüzük ve programlarında ve seçim bildirgelerinde yazılı olan amaçlar dışına çıkmamaları gerekir. Bu nedenle Anayasa ve yasalarda, siyasi partilerin ve yönetimde bulunan siyasi partilerin tüzük ve programları, seçim bildirgeleri, beyan ve eylemleri, devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz, sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz, suç işlenmesine teşvik edemez.

Yalçınkaya, açıklamasında, ''Buna göre yürütme erkiyle görevlendirilen her partinin halkını kucaklaması, hiçbir ayrım gözetmemesi, yansız olduğunu hissettirip her kesime güven vermesi gerekmektedir'' dedi.

Yalçınkaya, Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) bir kısım üyelerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisince seçilmesi kuralının yargıyı siyasallaştıracağını kaydetti

(ANKA)