kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 23 Temmuz 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Hakan Eratik eskiden ani çıkışlar yaptığını ama artık daha kontrollü olduğunu söyledi: Beni gerçekten sinirlendirebilecek yerlerde bile sakin olmaya çalışıyorum. Çünkü sakinliğin dünya üzerindeki en önemli durum olduğunu biliyorum. Genelde duygularıyla hareket eden bir insanım ama mantığımı da kullanırım. Kendimi 'duygusal mantıklı' olarak tanımlayabilirim.

Kadınlar benim zor erkek olduğumu söyler

Zuhal Olcay ile Oktay Kaynarca'nın başrol oynadığı 'Geniş Zamanlar' dizisiyle dikkatleri çeken Hakan Eratik, "Zor bir erkeğim" dedi ve ekledi: Beni anlayabilmek, tanıyabilmek kadınlar için çok zor oluyor. Anlatamıyorum kendimi!..
Geçtiğimiz sezon, 'Sırça Köşk' ve 'Geniş Zamanlar' adlı dizilerde rol alarak, genç kızların sevgilisi haline gelen yakışıklı oyuncu Hakan Eratik, büyük aşklar yaşamayı sevdiğini söyledi. "Biraz mazoşist bir durum ama aşka ıstırap karışınca daha keyif veriyor" diyen Eratik, hakkında merak edilenleri açık yüreklilikle anlattı.

* Büyük aşkları seviyorum. Kendi adıma hep büyük aşklar yaşadım. Yaşamaya devam ediyorum ve yaşayacağım da. Bir anda aşık olurum ben ve çalkantılı yaşarım. Bir anda olur, bir anda biter. Yani gidişat neyi gösteriyorsa öyle olur.

HEP BİLDİĞİMİ OKUDUM

* İkili ilişkilerde kriterlerin önemine inanmıyorum. 'Kadınım şöyle olsun', 'kadınım böyle olsun' gibi kriterlerim asla olmadı. İnanın hiç önemli değil. Her kim olursa olsun... Yüzüne hiç bakılmayacak kadar çirkin bir kadın olsa da ben aşık olabilirdim; oldum da!

* Kadınla erkek arasındaki en önemli fark; plan yapmak... Kadınlar plan, programı seviyor, erkekler ise bundan sıkılıyor. Ben bir anda gelişen ilişkiler yaşadım hep. Spontan ve olduğu gibi. Tıpkı kurgulu tatilleri sevmediğim gibi... O zaman gitmem gereken bir yer olur. Gideceksem çıkar giderim; aşka da böyle gitmeliyim!

*
Hiçbir kadın beni değiştiremedi. Ben hep bildiğimi okudum. Özellikle ilişkilerde; ne kadar yanlış olduğunu bilsem de, acı verdiğini bilsem de, gururun dünyanın en saçma duygusu olduğunu bilsem de; 'bile bile lades' dedim hep.

* Gurur yaptım! Bunu söylüyorum işte. Bu büyük bir hatadır. Bile bile yaptım. Ben ikili ilişkilerde biraz ketumum galiba. Yüreğime taş basabiliyorum. Odama kapanarak acısını kendim yaşayabiliyorum ama ondan ayrılmam gerekiyorsa da ayrılıyorum. Hiç mutlu mesut, güllük gülistanlık bir ilişkim olmadı.

CİĞERİ GENİŞ OLAMADIM

* Evet, ben galiba zor biriyim! Çok fazla anlatmıyorum galiba duygularımı, kendi içimde yaşıyorum. Kadınlar bana hep bunu söylediler; 'Ne kadar zorsun' dediler. Beni anlayabilmek, beni tanıyabilmek onlar için çok zor oluyor.

* Kendi kadınımı kıskanırım! Benim olsun isterim. Hiçbir zaman rahat, ciğeri geniş bir adam olamadım bu konularda. 'Kadına yakışıyor, giysin bikinileri' durumum hiç olmadı, olmayacak da! Sevgilimin bana ait olan güzelliğine zarar gelecek, birilerinin gözü değecek diye korkarım sadece...

* Görüntümle ve egomla çok bağlantılı değilim. Çünkü içimde çok başka biriyim. Ego, insani bir durum ve oyuncularda 'görüntü kavramı' biraz daha ağır basıyor ama; ben onunla yaşamadığımı söyleyebilirim rahatlıkla. Ağlarken çok çirkin gözükeceksem bunu umursamam hiçbir zaman. Bırakın çok çirkin gözükeyim!

* Ağırbaşlı bir görüntüm var biliyorum ama içimde fırtınalar da çok kopmuştur. Bir anda başka bir adam olduğum da oldu. Ben bile tanıyamadım kendimi. Yetişirken, olgunlaşma sürecimde serserilik yaptım. Sokaklarda gezdim, kavgalar ettim. Yeni akıllandım.

DUYGUSAL MANTIKLIYIM
* İçimde bir şey var ama bunun adı çocuk mu, benim cinim mi, ruhum mu, ben miyim bilmiyorum. Ama içimde bir şey var! Onun söylediklerini de iyi dinlerim. Ben yoğunlukla duygularımla hareket eden bir insanım. Mantık mı duygu mu? Aşk mı para mı? Bence denge! Ben duygusal mantıklıyım. Mantık için duyguyu atamam bir kenara!

* Oyunculuk disiplin gerektiren bir meslek. Düzenli hayat için de tek eşlilik tercih ettiğim bir şey zaten. Serserilik yapıp onunla bununla gezmektense, tek bir kişiyle düzenli bir hayatın içerisinde olmak her zaman tercihim olmuştur.

* Oyunculuğum için olumlu eleştiriler alıyorum. Bu keyif veriyor bana ama bir türlü beğenemiyorum kendimi. Çünkü kişinin önündeki tek engel yine kendisidir. Bana rakip olacak kişi bana engel de olamaz.

* Bir numara olacağım gibi hırslarım yok. Ancak ben kendimi kimseyle kıyaslamazken, insanlar beni birileriyle kısayladılar her zaman. Bu hep vardır zaten. Birilerini birilerine benzetme ihtiyacı hisseder insan. Çünkü tanımlama isteği vardır. Ben kendimi tanımlamadıkça birilerine benzetmeye de devam edecekler bir şekilde. (Marie Claire)