kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Haziran 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

TÜSİAD’dan "seçim, terör ve milli eğitim" uyarısı

Yeni Haber
İLİŞKİLİ HABERLER
TÜSİAD’dan "seçim, terör ve milli eğitim" uyarısı
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Arzuhan Yalçındağ, seçimlerin demokrasinin geleceği açısından tarihi bir sınav olduğunu söyledi. Yalçındağ, "Seçimlerin kutuplaşmayı arttıracak, duygusal değer ve kimlik çatışmalarıyla geçmemesi önemli" dedi.

Türkiye'nin, çok kısa bir sürede siyasi ve ekonomik kriz senaryolarının üretildiği bir atmosfere girdiğini söyleyen Yalçındağ, terör konusunun devletin zirvesinde, tam bir eşgüdüm içinde ve güvenlik olgularının karşı karşıya getirilmediği bir zeminde yönetilmesi gerektiğini vurguladı.
Milli eğitimin kutuplaşmayı besleyen kaynaklardan biri haline getirildiğini belirten Yalçındağ, "İmam hatip liseleri dışındaki bütün liseleri ahlaksızlık yuvası olarak gören bir zihniyet Milli Eğitim camiası içinde hala kendine yer bulabiliyor. Bu çerçevede, 21. Yüzyıl Türkiye'sinde eğitim bu zihniyetten ve bu söylemden kurtulmalıdır" diye konuştu.

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Yalçındağ, Yüksek İstişare Konseyi toplantısında, başta siyasi gelişmeler olmak üzere terör, milli eğitimde kutuplaşma, AB ile ilişkiler, dış politika konularını değerlendirdi. Günlük siyasetin gündemin ilk sırasına oturduğunu anımsatan Yalçındağ, seçim döneminin Türkiye için bir atılım fırsatına dönüşmesine katı sağlamayı amaçladıklarını söyledi. Yalçındağ, "Demokraside gerilimler yaşanabilir ama biz siyaset sahnesinde hükümetiyle, muhalefetiyle, kurumlarıyla son derece karmaşık bir tablo yaratmayı elbirliğiyle başardık. Seçimler bu karmaşıklıktan kurtulmak için iyi bir fırsat. Ancak bu fırsatı değerlendirebilmemiz seçim sürecindeki tavrımıza bağlı" dedi.

Türkiye'nin belirsizliklerle kaybedecek vakti olmadığını kaydeden Yalçındağ, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'nı seçemez durumda kalmaması gerektiğini söyledi. Yalçındağ, "TÜSİAD olarak, sürecin başından beri uzlaşmanın gereğini vurguladık. Süreci nasıl yöneteceğiz? Ülkeyi gererek, kutuplaşmayı arttırarak mı, barışçı ve icraatçı yeni bir sayfa açmaya hazırlanarak mı? Cevaba yönelik işaretleri göremiyor olmamız Türkiye'nin önündeki siyasi belirsizliği işaret ediyor" açıklamasını yaptı.

"YÜZDE 6-7 BÜYÜME ZORUNLU"


Yalçındağ, Türkiye'nin AB'nin kişi başına düşen milli gelir ortalamasının yarısını yakalayabilmesi için 2007-2014 döneminde yüzde 6-7 civarında bir büyümenin sağlanması gerektiğini söyledi. Yalçındağ, bu büyüme sürecinin bir yandan verimliliği ve rekabet gücünü artırarak, bir yandan da daha fazla istihdam yaratarak gerçekleştirilmesi gerektiğini kaydetti. Yalçındağ, "Aslında bu tablo hem yolumuzun ne kadar uzun, hem vaktimizin ne kadar dar olduğunu gösteriyor. Tabloyu doğru okuyarak, yolu doğru seçip hızlı yürüyecek olan ise, öncelikle siyasettir" değerlendirmesini yaptı. Yalçındağ, iş adamları olarak siyasete bu kadar önem vermelerinin nedenini, "Ekonomik ve sosyal gelişmenin anahtarının siyasette olmasındandır. İcraatçı bir iktidar, yapıcı, denetleyici bir muhalefet Türkiye'nin önünü açacak bir siyasi tablodur" yorumuyla açıkladı.

Son dört yıldır, makro ekonomik istikrar açısından önemli mesafeler alındığını ifade eden Yalçındağ, Türkiye'nin çok kısa bir sürede siyasi ve ekonomik kriz senaryolarının üretilebildiği bir atmosfere girdiğini söyledi. Yalçındağ, "Dört yıl süreyle özellikle ekonomide önemli yol kat eden Türkiye son iki-üç ayda siyasi sorunlarıyla dünya manşetlerinde yer alan bir ülke oldu" dedi.

"ARABAYI DÜZ YOLDA ŞAŞIRTMAK"


Arzuhan Yalçındağ, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini halk deyimi ile "Arabayı düz yolda şaşırtmak" olarak yorumlarken, "Yapılacak şey, geçmiş kazanımları konsolide etmeye özen göstermek ve önümüzdeki süreçleri iyi yönetmektir" dedi.

TÜSİAD olarak, seçimlerin kutuplaşmayı arttıracak, duygusal değer ve kimlik çatışmalarıyla geçmemesine önem verdiklerini kaydeden Yalçındağ, partilerin Meclis'te işbirliği yapabilecek yapıcı bir tutum içinde olmalarını beklediklerini ifade etti. TÜSİAD Başkanı Yalçındağ, siyasi parti parti programlarının, demokrasi, ekonomi, güvenlik, dış politika konularında somut bir program değeri olan rasyonel tartışmalara zemin oluşturması gerektiğini belirtti.

Programlarda önerilen alternatif politikaların kaynakları, nasıl bütçelendirileceğinin açıklanması gerektiğini söyledi. Yalçındağ,
"Seçimlerin sağlıklı biçimde tamamlanması için elbirliğiyle gayret göstermeliyiz. Seçimlerin Türk demokrasisinin geleceği açısından tarihi bir sınav özelliği taşıdığını unutmamalıyız" dedi.

"TÜRKİYE YANGIN YERİNİN ORTASINDA"

Türkiye'nin coğrafi açıdan yangın yerinin ortasında bulunduğunu kaydeden Yalçındağ, terörün dikkatli değerlendirilmesi gereken bir konu olduğunu bildirdi. Yalçındağ, terör konusunun devletin zirvesinde, tam bir eşgüdüm içinde ve güvenlik olgularının karşı karşıya getirilmediği bir zeminde yönetilmesi gerektiğini vurguladı. Yalçındağ, bu konuda şunları söyledi:

"Terör kentlerimizin kalbine kadar girmiştir. Acımasız terör masum insanlarımızı, vatan görevi yapan askerimizi, polisimizi hedef alıyor. Sorun, yüreğimizi dağlayan, çok boyutlu, dikkatli değerlendirilmesi ve siyasi mülahazaların çok ötesinde olması gereken bir sorundur. Konunun, devletin zirvesinde, tam bir eşgüdüm içinde, şüphesiz ki demokrasi ve güvenlik olgularının karşı karşıya getirilmediği bir zeminde yönetilmesi beklenir. Nitekim bu yöndeki inancımızı ve bekleyişimizi koruyoruz."

"DIŞ POLİTİKA ÖNEMLİ"

Türkiye'nin ABD ile ilişkilerinde bir rahatsızlık bulunduğunu anlatan Yalçındağ, "En azından kamuoyu açısından ABD'nin niyetleri ve hatta dostluğu konusunda bir tedirginlik yaşandığı vakıadır" dedi.

AB ile müzakerelerin Türkiye gündeminden düştüğünü belirten Yalçındağ, "Beklenti, birkaç kışkırtıcı tavırla karşılaşan Türkiye'nin kendisini AB rotasından ayırması ve 'alternatif seçeneklere' doğru sürüklenmesi. Bu sinsi planı bozmalıyız. Eylül ayında yeni hükümet AB ile uyum çerçevesinde reform sürecine ivme kazandırmalı. TCK'nın 301. maddesinde yapılabilecek değişiklikler bu ivmenin başlangıç noktası olabilir" diye konuştu.

"MİLLİ EĞİTİME DİKKAT"

TÜSİAD Başkanı Yalçındağ, İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği Eski Başkanı İbrahim Solmaz'ın, İmam Hatip liseleri dışındaki okullarda, fuhuş ve uyuşturucu olduğu yönündeki sözlerini sert dille eleştirdi. Yalçındağ, milli eğitim alanının, mevcut kutuplaşmayı besleyen en önemli kaynaklardan biri haline getirilebildiğini söyledi. Yalçındağ, şunları kaydetti:

"Gitgide artan tepkisizlik ortamında, ülkenin yetişmiş nesillerini güvence altına alması gereken milli eğitim alanı ülkenin geleceğine yönelik tamiri son derece güç tahribatlar yaratılabiliyor. Düşünebiliyor musunuz, İmam hatip liseleri dışındaki bütün liseleri ahlaksızlık yuvası olarak gören bir zihniyet Milli Eğitim camiası içinde hala kendine yer bulabiliyor. Bu çerçevede, 21. Yüzyıl Türkiye'sinde eğitim bu zihniyetten ve bu söylemden kurtulmalıdır."

Yalçındağ, güçlü bir demokrasi için Türkiye'nin üç temel önceliğini, "Seçim ve siyasi partiler kanunlarının değiştirilmesi, yargı bağımsızlığının ve hukuk güvenliğinin sağlanması, insan haklarında uygulamaya etkinlik kazandırılması olmalıdır" diye açıkladı. Yalçındağ, güçlü bir sosyal yapı için eğitim reformu, sosyal güvenlik reformu ve ücret dışı işgücü maliyetlerinin hafifletilmesi gerektiğini de ifade etti.

(ANKA)