, description, target) { if(nav) { this.url = url; this.description = description; this.target = (target != null) ? target : "_top"; } return this; } function eras() { if(nav) { for (var m = 0; m < tban.length; m++) { eval("tban[" + m + "] = new Image(" + nwidth + ", " + nheight + ");"); eval("tban[" + m + "].src = \"/yenisabah/ilan/i/hbanner7" + m + ".gif\";"); } changebanl(); } } function changebanl() { if(nav) { l++; if (l > (tban.length - 1)) l = 0; document.bannerbanl.src = eval("tban[" + l + "].src"); shower(); klama = setTimeout("changebanl()", fzaman); } } function eraUrl() { if(nav) { if (ling[l].target != null) window.open(ling[l].url, ling[l].target); else location.href = ling[l].url; } } function makeArray(bannerd) { if(nav) { this.length = bannerd; } return this; } function shower() { if(nav) { window.status = ling[l].description; } } // End the hiding here. -->
kapat
27.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
Limasollu
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HIGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Merak etme Koca Adam Marmara yaşayacak

Sıra bana geldiğinde alaca karanlık çökmek üzereydi. Caddebostan'daki köşkün açıklarında 12 metrede tüp alıp, bırakma eğitimi yapıyorduk. 60'lı yılların sonları. Şimdiki adı "Caddebostan olan" Türk Balıkadamlar Kulubü"nün o zamanlar da şimdiki gibi, çok ciddi ve ağır bir eğitim programı vardı. Yalnız süre biraz uzundu. Brövemizi ancak üç yılda alabiliyorduk.

Tüpü kuşandım, sandaldaki hocamız "Niyazi Sağcan" Nono'nun işaretiyle dibe daldım. Dipte yine hocalarımızdan Selçuk Köşklü bekliyordu. Her ikisinin de kulakları çınlasın. Selçuk benim üniversiteden de sınıf arkadaşım olduğu için onunla bir başka dostluğumuz vardı. Aşağıya indim. Selçuk'un yanında tüpü çıkartıp, regülatörüyle birlikte dibe bıraktım.

Ciğerlerde basınçlı hava olduğu için bu çalışmada yukarıya çıkışın ayrı bir önemi vardır "free escape" dedikleri iş...

Neyse onu da gayet serin kanlı bir şekilde hallettim. Yüzeye çıktıktan sonra bir iki kulaç atıp elimle diğer öğrencilerin ve hocamızın bulunduğu sandala tutundum. Hem tekrar dalmak için soluklanacağım, hem de Nono'nun talimatını bekliyorum...

Birden "Nono'nun senin ne işin var yukarıda?" diye bağırışını duydum.

Ne olduğunu anlayabilmek için elimi bırakıp sandalın öbür tarafına döndüm, ne göreyim; Bizim Selçuk da peşimden yukarıya çıkmamış mı?..

Anlaşılan tüpünde hava kalmamış. Be mübarek adam madem havan bitiyordu, neden benim dalışımı bekledin?..

İki hoca birbirlerine bağırıyorlar. Bu arada da rüzgarın tesiriyle sandal hafif hafif sürükleniyor. Bir yandan da karanlık giderek çökmekte...

Onların didişmelerinin sonunu beklemeden daldım. Dipte bir-iki metre ötesini göremiyorsun. Döndüm dolaştım yok. Tekrar yukarıya çıktım. Üç beş sefer daha daldım yok, yok, yok...

Bir yandan da sırtındaki tüpü sandala vermiş Selçuk dalıyor. Nafile...

Nono, Selçuk'u bıraktı bana bağır