kapat
27.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
Limasollu
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HIGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Dicle ve Fırat

Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler'in AKŞAM Gazetesi'ne söylediği şu sözler, Türkiye gündemi sarsmaya devam ediyor: "Dağda olmasındansa, siyasette olması iyidir. PKK'yı sandıkta yeneriz."

Yani, "Siyasi PKK, dağdakinden iyidir" demeye getiriyor...

Yılların deneyimli siyasetçisi Keçeciler, bu kadar acemice sözler söyleyecek kadar taze bir politikacı değildir...

Neyse ki dün Anadolu Ajansı'na "Yanlış anlaşıldım" diye bir açıklama yaptı; birazcık da olsa yüreklere su serpmiş oldu...

Aslında bu tür gündem belirleyen tartışmaların mimarı Turgut Özal'dır... Böyle ses getiren test balonları uçurur...

Sonra da gelen tepkilere göre ince ayarlar yapar...

Asıl niyetini ondan sonra ortaya koyardı...

Bu konuda o kadar ustaydı ki, ondan en nefret edenler dahi, rahmetlinin bu tuzağına hep düşerlerdi...

Bir bakardınız ki, herkes onun asıl yapmak istediğini konuşuyor...

İşin böyle olması gerektiği yönünde fetva veriyor...

VAMPİRLERİN PARTİSİ

Fakat ya Keçeciler'in bu sözleri için ne demeli?

Toplumun bu denli hassas olduğu bir noktada... Bir toplum mühendisi olarak, Keçeciler'in yaptığı bu hata maruz görülebilir mi?

Ki...

PKK, zaten siyasi bir örgüttür...

Ama eli, ruhu, beyni kan kokan...

Binlerce Türkün ve Kürdün kanı ile beslenen bir örgüt...

Vampir bir partidir...

Kanaatimce, Keçeciler AKŞAM'a yaptığı açıklamada bu çok önemli ayrıntıyı atladı...

Oysa...

Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler'in bu tarz bir söylemde bulunmasına da hiç gerek yok...

Birazcık başını kaldırıp, gözlerini kendi partisinin içinde dolaştırması yeterli olur sanırım...

Ben O'nu yine de yormamak için, bir tane örnek vereyim...

Bundan birkaç hafta önce Diyarbakır Milletvekili Sebgetullah Seydaoğlu'ndan, Türkiye Büyük Millet Meclisi çalışmalarını anlattığı bir kitap aldım...

Aynı zarftan, Seydaoğlu'nun yazdığı şiirlerden oluşan "Dicle ve Fırat" isimli bir başka kitap daha çıktı...

"İNSANIM BEN"

İşte o kitaptan birkaç mısra...

ANAP Milletvekili'nin "İnsanım ben" başlıklı şiiri:

Ne kafeste bir kuş

Ne akvaryumda bir balık

Yaratmış beni alık

Zora zulme gelemem

Zinciri vursanız da

Aslanım namımdan küçülmem

İnsanım, hücreye sığamam

Ben ne mülteciyim

Ne ilticacıyım

Ne sınır

Ne mayın tanırım

Ne kimlik ne pasaport

Ufku açık bir evren

Dağı duvarı deviren

Sizden biri

Size benzeyen insanım ben

Seydaoğlu, bu şiirinde, itelenen, kimlik bunalımında olan, kendini arayan bir bölge insanının isyanını seslendirmiş...

Hepimizin insan olduğumuzun altını çizmiş...

Ne güzel, ne hoş, ne insancıl bir yaklaşım değil mi?

YETİŞME KOŞULLARI

"Okul yılları" başlıklı bir diğer şiirinde ise bölge insanının yetişme koşullarına dair şunları söylüyor:

Korku, endişe, panikle başladık

Ne dil, ne harf ne de kalem

Tebeşirle yazar, keçe ile kara tahtayı silerdik

Ulan o neydi

Az mı tokat yedik

Tek ayakta kaldık, disiplin gördük

Bazen defter silgi bulamazdık

O günlerde ne acılar çektik

Bugün gibi o günleri hatırladık

Bağlar çamuru az mı yoğurduk

Beş kilometre yol katettik

Türkçeyi bilmeden Fransızcayı öğrendik

Bağlar Ortaokulu'nda çok garibandık

Diyarbakır Lisesi, mantık, sosyoloji felsefesi

Düşünmeyi, kimliği, kişiliği

O yıllarda tanıdık ideolojiyi

Benliğimizi kimliğimizi

FİRAVUN KİM?

Bölge insanının geri kalmışlığına, ihmal edilmişliğine dair çok içten satırlar bunlar...

İlla ki bu sözleri PKK'nın mı söylemesi gerekiyor...

Yalnız...

Sebgetullah Seydaoğlu'nun "Dicle ve Fırat" başlığını taşıyan kitabında yer alan "Firavunlara" başlıklı şiirinde tam olarak ne demek istediğini anlamadım...

Anlayamadım!..

Şiirde şöyle diyor ANAP Milletvekili:

Kaçarsam namerdim

Bu duvardan girersem de o karanlık zindana

İnsanlık tarihi

Var oldukça

Sürecek bu kavga

Bir gün gelir

Sen de anlarsın

Bu dünya ne şahtır

Ne padişahtır

Ne tahtır

Ne sultandır

Bir imtihandır

Salondur

Misafirhanedir

Ne Eistein'ın atomu

Ne Ramses'in Firavun'u ibreti,

Akibeti

Ne zar,

Ne zor,

Dünya bedor...

Ne zalimin zulmü,

Ne Musa'nın Firavun'u

Ne İbrahim'in Nemrud'u,

Sizin yaptıklarınızı

Yapmadılar, ezmediler...

Sebgetullah Seydaoğlu, kimin kimi ezdiğini söylese de bir anlasak...

O satırlarda eğer Türkiye'yi kastediyorsa, nankörlük ediyor...

Ekmek yediği yere küfrediyor...

Yok eğer bir başka adresi kastediyorsa, o zaman da açıkça söylesin biz de bilelim...

Son olarak...

Hala "PKK'nın siyasal platforma kayması" mı diyor musunuz?

Güldürmeyin Allahaşkına adamı!..

İsmet Paşa'nın o ünlü sözüyle:

Hadi canım sen de!



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap


Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır