"Fahriye Abla"nın yaratıcısı Ahmet Muhip Dıranas da Yahya Kemal gibi oldukça geç kitap yayımlayan şairlerdendir...
Kitabı yoktur ama, Dıranas'ın "Fahriye Abla", "Kar", "Olvido" gibi şiirleri, antolojiler, ders kitapları, hatta takvim yapraklarında yer alarak elden ele dolaşmakta, herkesin ezberinde bulunmaktadır.
Dıranas'ın en büyük yakınması ise bütün gerçek şairler gibi bu şiirlerin sürekli olarak yanlış basılmasıdır.
Mesela "Fahriye Abla" şiirinde şöyle bir mısra vardır:
"Yaz kış yeşil bir saksı pencerede."
Oysa Dıranas'a göre bu mısra şöyle olmalıdır:
"Yaz kış yeşil bir saksı ıtır pencerede."
"Kar" şiirindeki bir yanlışlık ise Dıranas'ı adeta deliye çevirir:
"Göğe uzanır tek ü tenha bir kamış."
Bu konuda Erdal Öz'e şöyle yakınacaktır:
"Kim uydurdu bu 'tek ü tenha'yı bilmiyorum. Çünkü doğrusu şöyle olacaktır: Göğe uzanırf tek, tenha bir kamış."
Orhan Pamuk'un romanı nedeniyle "Kar" ve "Kars"ın gündemde olduğu şu günlerde, "Kars" değil ama, "kar"a bir de Dıranas'ın penceresinde bakalım, hem de şairinin isteğine uyarak doğru biçimini aktararak...
KAR
Kardır yağan üstümüze geceden,
Yağmurlu, karanlık bir düşünceden,
Ormanın uğultusuyla birlikte
Ve dörtnala, dümdüz bir mavilikte
Kar yağıyor üstümüze, inceden.
Sesin nerde kaldı, her günkü sesin,
Unutulmuş güzel şarkılar için
Bu kar gecesinde uzaktan, yoldan,
Rüzgâr gibi tâ eski Anadolu'dan
Sesin nerde kaldı? Kar içindesin!
Ne sabahtır bu mavilik, ne akşam!
Uyandırmayın beni, uyanamam.
Kaybolmuş sevdiklerimiz aşkına,
Allah aşkına, gök, deniz aşkına,
Yağsın kar üstümüze buram buram...
Buğulandıkça yüzü her aynanın
Beyaz dokusunda bu saf rüyanın
Göğe uzanır Ğtek, tenha- bir kamış
Sırf unutmak unutmak için ey kış!
Büyük yalnızlığını dünyanın.