Ebru'nun öteki yüzü
Geçenlerde Nişantaşı'nda öğle yemeğinde buluştuk.
Bizim bu buluşmalarımız her zaman bol kahkahalı geçer... Bu kez kahkahalara şaşkınlık efektleri eşlik etti. Çünkü Ebru, eteğindeki taşları bir bir döktü. Onun evine döndüğünde şöhretin parıltılı giysisini kapıda bıraktığını ve kendine ait o dünya içinde bir başka kadın olduğunu öğrendikçe hem şaşırdım hem güldüm... Şaşırdım çünkü, şöhret öyle büyülü bir şeydir ki; insan geçmişini unutmaya çalışır. Güldüm, çünkü Ebru nasıl dikiş diktiğini anlatırken, sanki makinanın başına oturmuş gibiydi... öyküsü tanıdık
Ebru'nun şöhret yolundaki öyküsünü hepimiz biliyoruz. İlkgençliğinde konfeksiyon atölyelerinde çalışmış. Yani dikiş konusunda tecrübeli.
Dışarıda yaşamayı fazla sevmeyen Ebru, kendine özel bir dünya yaratırken, önce örgü örmeye başlamış. Ardından dantel işleri, resim çalışmaları ve son olarak da dikiş. Önce ev hanımlarının kullandığı küçük bir dikiş makinası almış. Ama yetmemiş iki adet sanayi tipi dikiş makinası ısmarlamış.
Şimdi, bulduğu bütün boş zamanlarda kendini bu dünyanın içine bırakıyor. Kendine, yakınlarına birbirinden şık gömlekler dikiyor. Sevgilisi Süha Yavuz'a pijama dikmiş, birbirinden güzel kazaklar örmüş. Zaman zaman dantel de örüyormuş. Çok güzel resim çalışmalarını da bildiğim Ebru'nun bu yeni ilgi alanlarını da öğrenince sizlerle paylaşmak istedim.
EN İYİ TERAPİ
"Ebru Gündeş'in parası mı yok? Niye bu işlerle uğraşıyor?" diyenler olabilir. Onun gibi zorlu bir hayatın içinden gelen, bir günde şöhret olup yaşamı değişen, ardından ölümle yaşam arasında müthiş bir savaş veren genç bir kadın için belki de bundan daha güzel bir terapi olamaz. Ne dersiniz?
AŞKLARI BİTMİŞ
Geçtiğimiz hafta bu satırlarda şarkıcı Ebru Yaşar'a petrolcü sevgilisi Dinçer Azaphan'ın sevgililer günü nedeniyle aldığını söylediği 420 milyarlık yalandan hediyeyi konu etmiştim. Gönlü zengin beyefendi, babasının beğendiği yatı sevgilisine almış gibi göstermek için bütün gazetecileri tek tek aramıştı.
Biz işin perde arkasını yazdıktan sonra Ebru Yaşar sevgilisine hesap sormuş. O da 'biz Boat Show'da dolaşırken herhalde gazeteciler vardı. Bu haberi orada duydular' savunmasını yapmış. (Tesadüfe bakar mısınız... 9 gün süren bir fuar var. Ve nedense tüm gazetelerin muhabirleri Dinçer Bey'in yat baktığı saatte orada...) Sonra Ebru Yaşar benimle konuşmak istedi, konuşmadım. Sonra da öğrendim ki ayrılmışlar. Dinçer Bey de "Şengül Hanım amacına ulaştı, ilişkimiz bitti" demiş arkadaşlara... Bir insan kendi hatalarının, yalanlarının suçunu başkalarına atıyorsa orada bir problem var demektir. Medyada sevgilileriyle fotoğrafları dışında yer almayan Azaphan soyadlı beyefendi, acaba şimdi barışmak için uçak mı alacak?
Bir görüşte aşk...
Orhan Gencebay ile Sevim Emre 28 yıldır büyük bir aşk yaşıyor. Onların büyük aşkını bilirdik de bu aşkın nasıl başladığını, Sevim Emre'nin yıllar önce Türkiye Güzeli seçildiğini yeni öğrendik. Sonra rica ettik, aile albümünde yer alan ve Sevim Emre'nin göğsünde Miss Turquie bantı ile katıldığı Avrupa güzellik yarışmasında dördüncülük kazandığı fotoğrafı aldık.
AY MI, GÜNEŞ Mİ?
Orhan Gencebay, hayat arkadaşı Sevim Emre'yi ilk kez Türkiye Güzeli seçildiğinde görmüş. Ve onu gördüğünde dilinden şu sözcükler dökülmüş: "Aya mı bakıyorum, yoksa güneşe mi?" Büyük aşkın hikayesi Şamdan'ın 40 sayfalık bayram özel sayısında yer alıyor. Ve Şamdan'da bilseniz daha ne bombalar var.
Süperstar'a SİT-COM
Ajda Pekkan iki ayı aşkın süredir İstanbul gecelerinde rüzgar gibi esiyordu. Catwalk'da 2,5 aydır devam eden bu süper program sona erdi. Şimdi Ajda Pekkan için yazılmış bir sit-com var. Bayram sonrası televizyon kanallarıyla görüşmeler yapılacak ve anlaşma sağlandığı takdirde çekimler hemen başlayacak. Ünlü sanatçı hem çılgın bir modacıyı, hem de onun kızını canlandıracakmış.
|
