Hata yapma hakkım yok

ABD'de pazarlama eğitimini tamamlayan ve Türkiye'de gıda dağıtım ve pazarlama şirketi kuran Yavuz Yılmaz, devletle iş yapmayacağını söylüyor.
"Delet bankasında hesabımın olmasını bile istemem" diyen Yılmaz, "babasının oğlu" sıfatı nedeniyle hata yapmaya hakkı olmadığını, her şeye aşırı dikkat etmesi gerektiğini söylüyor.

ANAP lideri ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın oğlu Yavuz Yılmaz, ABD'deki eğitimini tamamlayarak Türkiye'ye döndü ve kendi işini kurdu: Maksimum Gıda Dağıtım ve Pazarlama Ticaret...

Yavuz Yılmaz, şirketin yüzde 40'ına sahip. Geri kalan hisselerin yüzde 40'ı eniştesi Yiğit İkiz'e, yüzde 20'si ise Delta Holding'e ait.

Amerika'da George Washington Üniversitesi'nde Pazarlama-Marketing okuyan Yavuz Yılmaz, eğitimini tamamlayıp Türkiye'ye döndükten sonra sessiz sedasız iş hayatına geçişini şöyle anlatıyor:

DEDİKODU KORKUSU
"İsteğim bir pazarlama şirketi kurmaktı. Enişteme fikrimi açtım, birlikte yapmaya karar verdik. Normal bir şirket nasıl kuruluyorsa, biz de aynı yollardan geçerek 3 günde şirketi kurduk. Coca-Cola ve Efes Pilsen'in distribütörlüğünü yapıyoruz. Pazarlamayı onlar yapıyorlar. Biz ürünlerin nakliyesini sağlıyoruz. Bu işte başarılı olmak için, ilk etapta güçlü markalarla çalışmak lazım. İşi öğrenmede onlarla çalışmanın avantajlarını kullanacağım. Böyle prestijli markaların distribütörü olduğunuz zaman ileride işi genişletmeniz, başka ürün kalemlerine girmeniz de mümkün. Ciddi referans olacak. Efes Pilsen için Sultanbeyli ve Samandıra ile Kartal'ın ve Soğanlı'nın bir bölgesinde dağıtım yapıyoruz. Coca-Cola'yı da Küçükyalı, Maltepe ve E-5'in üstündeki bölümde dağıtıyoruz. Çalışmamız tamamlandı. Depomuz da tamamlandı. Geçen pazartesi günü dağıtıma başladık."

İş kurarken, babasının Başbakan Yardımcısı olmasının kendisine bir kolaylık sağlamadığını belirten Yılmaz, önce dedikodulardan çekindiğini, ancak şimdi böyle bir kaygısı olmadığını ifade ediyor: "Bu firmaların da, benim de devletle bir işimiz yok. Öyle olunca herhangi bir dedikodunun da çıkması mümkün görünmüyor. Zaten aile olarak, yanlışa tolerans göstermeyen bir aileyiz biz ve ben de aşırı dikkat ediyorum. O kadar ki, bir devlet bankasından hesabım bile olsun istemiyorum, bırakın devletle iş yapmayı."

BABASININ ÖĞÜTLERİ
Babasının da kendisine özellikle "devletle iş yapmaması" yönünde öğütlerde bulunduğunu anlatan Yavuz Yılmaz, "Ben de her şeyden önce liberal ekonomiye ve devletin küçülmesine inanan bir insanım. Devletle iş yaparsam devletin küçülmesi idealine nasıl ulaşacağız?" diyor ve şöyle devam ediyor:

"Bir siyasetçinin oğlu ya da akrabası olarak devletle direkt ilişkili bir iş yapmanız, en başta size zarar verir. Bizim ailede bugüne kadar hiçbir zaman devletle bir iş olmadı. Ne kadar dedikodu yapılsa da, ne kadar şey söylense de devletle herhangi bir işimiz olmadı."

AİLEMİ KULLANMAM
Yavuz Yılmaz, yaptığı işin "aman aman sermaye gerektirmediğini" de belirtiyor. Babasının siyasetçi olması nedeniyle, her konuda "aşırı dikkatli olduğunu" söyleyen Yavuz Yılmaz, "En azından ailesi siyasette olmayanlar kadar rahat değilim. Bu kesin. Her şeyin abartıldığı malum. Aşırı dikkat etmem gerekiyor. Ama bunun iyi yönleri de var. İnsanın daha çabuk olgunlaşmasını sağlıyor belki. Dezavantajı olduğu kadar faydaları da var" diyor.

Yılmaz, iş hayatındaki hedeflerini de şöyle açıklıyor: "Herkesin hayali öncelikli olarak herhalde şirketi büyütmek; belirli bir gelir seviyesine ulaşmaktır. Ayrıca ticarete giren herkes gibi para kazanmak... İkinci hedefler de, işi hakikatten düzgün yapmak. Türkiye'de bazı isimleri kullanmadan da, bazı aile pozisyonlarını kullanmadan da bir yerlere gelineceğini göstermek istiyorum. En büyük sorumluluğum aileme karşı. Birinci derecede babama karşı sorumluluğum var. Ben onun Türkiye'de doğru insan olduğuna inanıyorum. Ve haksızlığa uğradığını da görüyorum. Eğer benim yapacağım bazı yanlışlar, onun içinde bulunduğu zorluklara zorluk ekleyecekse, benim birkaç kere daha dikkatli olmam ve bunlara izin vermemem lazım. Herkes işinde bazı hatalar yapabilir. Ama bizim belki o hataları yapma hakkımız olmayacak. Ve bugüne kadar da olmadı. Şimdi o sorumluluklarımın üstüne bir de ticari sorumluluk üstlendi"

HERKES BAŞBAKAN
Türkiye'de insanların biraraya geldiği zaman siyaset ve futbol konuştuklarını belirten Yılmaz, "Herkes kadar ben de siyasetle ilgiliyim. Türkiye'de herkes milli takım teknik direktörü, herkes başbakandır. Elbette ki ben de herkes kadar belki biraz daha fazlasıyla, siyasetin içindeyim, olmak zorundayım" diyor.

Ancak, aktif siyasete girmeyi düşünüp düşünmediğini sorduğumuzda, Yavuz Yılmaz "şu anda" kaydıyla şu karşılığı veriyor: "Şu anda yaşım itibariyle hazır değilim; öyle bir planım yok. İleride şartlar neyi getirir, bilemem. Kimse kendisini bağlayamaz. Şu anda ticarette başarılı olmak istiyorum. Önce başladığım şeyi layıkıyle yerine getirmem lazım."

Babamın bir bakışı bize yeter
Yavuz Yılmaz, siyasetçi bir babanın oğlu ama, "Bizim yanımızda siyaset konuşulmaz. Biz zaten biliriz, nerede olmamız gerektiğini, nerede olmamamız gerektiğini. Ben de, kardeşim de, annem de. Babamın söylemesine gerek yok, bakışı bize yeter" diyor. Galatasaray'lı ailede tek Fenerbahçeli olan Yavuz, babasıyla en çok futbol konuştuğunu söylüyor. 24 yaşındaki Yavuz Yılmaz, Amerika'da golf oynamaya başladığını, her akşam mutlaka kitap okuduğunu anlatırken, "Kız arkadaşım var ama, yakın tarihte nişan düşünmüyoruz" diyor.