kapat
31.01.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

İyi haber

Yurt dışında firma sahibi olan; hem parlak bir elektronik mühendisi, hem de uluslararası planda tanınan bir iş adamı dostum var: Orhan Akalp!

Dün telefonda konuştuk ve yüreğimi ferahlatan şeyler söyledi: "Türkiye çok iyi gidiyor." dedi. "En büyük yabancı firmalar Türkiye'ye yatırım yapmayı düşünüyor ve bizlerden fikir alıyorlar. Eğer kendi kendimizi sakatlayacak şeyler yapmazsak her şey iyi gitmekte."

Ne kadar ferahlatıcı değil mi!

Aynı arkadaşımla yazın birlikteydik ve Türkiye için endişeliydi ama, şimdi bambaşka bir tonda konuşuyor.

Zaten aynı durum uluslararası kredilendirme kurumlarının yükselttikleri notlardan ya da durumumuzu kötüden durağana ve giderek iyiye çevirmelerinden de görülebiliyor.

***
Ama bence -sadece bence değil, birçok kişiye göre- çok kritik bir eşik bu.

Çünkü Türkiye'nin makro dengeleri konuşuluyor. Bankacılık, faiz, döviz, borsa ve borç çevrilebilirliği hesabı yapılıyor.

Unutmayalım ki makro dengedeki bu iyileşmeyi tamamen Usame Bin Ladin'e ve onun ikiz kulelere çarptırdığı uçakların yarattığı trajediye borçluyuz.

Bu trajedi Türkiye'nin yolunu açtı.

Şu anda iyimser olmamızın ve dış piyasanın bize umutla bakmasının en önemli nedeni; Amerika'nın Türkiye'nin arkasında duracağı mesajı vermesi.

Aynı mesajı Arjantin için de verseydi, o büyük ülke bu duruma düşmezdi.

Demek ki aynı hatalar tekrar edilir ve gelen paralar yine kara deliklerde yitip giderse, ileride yeni Usame Bin Ladin'ler bekleme noktasına gelecek Türkiye.

Arjantin'de de yıllar boyu süren destek kesiliverdi ve neler olduğunu hepimiz gördük.

Bu yüzden Türkiye bir an önce oksijen çadırında dış destek bekleme noktasından kurtulup, kendi ayakları üstüne dikilmeyi denemeli.

Bu da sağlıklı bir ekonomi, yolsuzluklardan arınma, üretim, saydamlık ve doğru bir siyaset anlayışı anlamına geliyor.

***
Makro dengelerin düzelmeye başladığını belirten iyi haberler ne yazık ki halka yansımıyor.

Çünkü bazı kişiler ekonomi denilince sadece faiz-döviz-borç-borsa anlıyor; halk ise ekonomi sözü geçtiği zaman pazardaki sebze fiyatlarını, ay başında gelen faturaları ve ücret-fiyat dengesini düşünüyor.

Ekonomiyi birinci anlamıyla kavrayanlar için haberler iyi de olsa, halk için durum hiç de iç açıcı değil.

Çünkü dışarıdan gelen paralar halka yansımıyor.

Bankalara, iç ve dış borç faizlerine, silahlanmaya ve devlet saltanatına gidiyor.

Bu yüzden Türkiye'nin her an yine o günlere -ağzımdan yel alsın- dönme ihtimalini hiç akıldan çıkarmamak gerekiyor.

Eskiler ne demiş: Borç yiyen kesesinden yer.

Unutmayalım ki biz de borç yiyoruz ve bir gün faturası -her anlamda- önümüze konacak bir borç bu.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır