kapat
31.01.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Üçüncü meşrutiyet

Soru şu: Acaba efendilerimiz Atatürk'ün ölümünden bu yana Türkiye'nin neden iç dinamikleri ile reform yapamadığını merak ediyor mu?

Yıldız'da boş vakitlerinde marangozluk yapan mutsuz ve korku içerisinde bir Sultan yaşamıyor. Uzak sınır bölgelerinden savaş ve toprak kaybı haberleri gelmiyor. Dolmabahçe'nin açığında demirlemiş yabancı savaş gemileri yok.f

Ama o günlerden kalma bir şey yaşıyoruz: Üçüncü Meşrutiyet. Batılı ülkeler, aynen 19. yüzyılda olduğu gibi, Türkiye'yi kendi iyiliği için, baskı ile değiştirmeye çalışıyorlar. Türkiye'yi yönetenler de, tıpkı o günlerde olduğu gibi, bu değişime rıza gösterir gibi yapıyorlar ama sadece görüntüyü kurtarmak için. Kriz geçer geçmez eski numaralarına geri dönecekler.

Atatürk'ün ölümünden bu yana Türkiye'yi yönetenler reform yapma yeteneğine sahip değil. Atatürk'ün reform bayrağı yere düştü ve ayaklar altında çiğneniyor 60 küsur yıldır.

Halk değişim ihtiyacında ama efendilerini değişim yapmaya zorlama gücüne sahip değil. Değişim ve gelişme olmadığı için ülke tekrar ve tekrar ekonomik iflasın ve iç savaşın eşiğine geliyor. Batılılar -Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Avrupa Birliği (AB) kıyafetinde-f devreye giriyor. Ankara'ya zorla reform yaptırıyorlar.

Esasında bu reformlara ihtiyacımız on yıllarca öncesinden var ve bunları biz kendi kendimize yapmalıydık.

Bunun tersine, Batılı ülkeler (başlarını Amerika çekiyor) 1999 aralığından bu yana zorla reform yaptırıyorlar Atatürkçü Türkiye'ye.f

Neden? Çünkü ikinci bir 'Avrupa'nın Hasta Adamı' istemiyorlar, başlarına bela olacak.

Mal alıp satan, borç alıp vadesinde geri ödeyen, azametli bir ordu besleyen, dengesiz bir bölgede bir denge çıpası olan, Müslümanlar'ın da demokrasi içinde yaşayabileceğini kanıtlayan güçlü ve müreffeh bir Türkiye istiyorlar. Atatürk de aynı şeyi istiyordu. Sen de, ben de, aynı şeyi istiyoruz.

Bir anlamda IMF ve AB, Ankara'dakilerden daha Atatürkçü. Atatürk'ün mirasını onlar devraldı denebilir, bir anlamda; bu her ne kadar ilk bakışta absürd gibi gelse de insana.

Neden Türkiye kendi iç dinamikleri ile çözüm üretemiyor?

Düşünce özgürlüğüne sahip olmayan otokratik bir ülke olduğu için.

Özgür düşüncenin olmadığı bir ülkede entelektüel altyapı da yoktur. Kitap olmayan elde sopa olur. Kafalar ezbercilik ve itaate, hurafe ve batıl itikata teslim edilir. Entelektüel dürüstlüğün yerinde dalkavukluk vardır. Bu kısır ortamda düşüncelerin gelişmesi, çözüm üretilmesi, namuslu ter dökülmesi çok zordur.ffff

Özgürlük romantik bir nosyon değildir. Üretimin -hem mal hem de düşünce olarak- en önemli unsurlarından biridir.

En büyük buluşların en özgür ülkelerde yapılmış olması, en müreffeh ülkelerin en özgür ülkeler olması tesadüf değildir.

Ama Atatürk'ün 21. yüzyıl Türkiye'sinde yöneticiler, reform kisvesi altında özgürlüklerin daha nasıl kısıtlanabileceğinin hesabını yapıyor.

Onların gündemlerindeki ilk madde, iktidarlarının devamıdır.

Bu iktidarın çekiciliği neden dayanılmazdır?

Batı demokrasilerinde zenginler iktidara sahip olur. Bizde ise zengin olmak için iktidara sahip olunur.

Bu halde iktidardakilerin çıkarları ile halkın çıkarları paralel değildir. Bunun anlaşılmasını mümkün olduğu kadar geciktirmek için halka mümkün olduğu kadar az özgürlük vermek gerekir.

DÜZELTME
29 Ocak günü yayımlanan yazımda Strateji-Mori'nin bir araştırmasına atıfta bulunarak, Türkiye nüfusunun yüzde 32,2'sinin Kürtçe konuştuğunu yazdım. Bu bana ait bir hatadır. Yabancı dil bilenlerin sayısı Strateji-Mori'nin anketine katılanların yüzde 24'lük kesitini meydana getiriyor. Bu yüzde 24'lük kesimdekilerin yüzde 32,2'si Kürtçe biliyor.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır