kapat
31.01.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Penelope Cruz'un gözleri

Sabah güneşin güzelim ışıklarıyla uyanmak ne güzel! Balkon penceresinden içeri sızıp bütün koridora sürtünerek saçlarındaki sarı yaldızları duvarlara bırakmıştı ışık...

Kalktım!

Salondaki koltukta Penelope Cruz'u görür gibi oldum. Sanki bütün gece uykusuz oturup televizyonda film üstüne film seyretmişti de, şimdi de Sabah Şekerleri'ne bir göz atıyordu.

Gözlerimi ovuştururken anladım ki, yarı uyku hallerinin hoş sürprizlerinden biri bu, o kadar. Biraz da, daha yeni Vanilla Sky filmini izlemiş olmamdan.

Belki biraz da "İspanyol güneşi"nden...

Güne böyle başlamak, akşamdan kafama yerleştirdiğim bütün "ağır" konuları bir yana bırakmama yol açtı.

Geçen gün dile getirdiğim sorunun üzerinde dursam kötü mü olur dedim içimden. Hani şu soru(lar): Penelope Cruz'un hem Hollywood sineması hem de Hollywood erkekleri için çekiciliği nereden kaynaklanıyor? Paçozlukla hoşluk arasında gidip gelmesinden mi? Uçurumun kıyısında bir güzellik mi ondaki? Nedir Nicholas Cage, Johhny Depp, Tom Cruise gibi aktörleri özel hayatlarında dümdüz eden bu kadındaki "tılsım"?

Sonra...

Kahvemi içerken farkettim; kahve gibi bir havası vardı İspanyol yıldızın.

Fakat iyi bir harmanın ve taze bir kahvenin kokusunu ve tadını andırmıyordu doğrusu! Daha çok şöyle bir içimizi ısıtsın, boğazımızdan sıcak bir şey geçsin diye içtiğimiz kahvelerin ikinci yudumdan sonra bizi canlandıran haline benziyordu.

Biraz kabında unutulmuş, rengi solmuş ama gülümsemesi yerli yerinde bir kahve tadı yani...

Neden Amerikan Rüya Fabrikası'nın kanallarından hayatımıza giriverdi Penelope Cruz?

Nasıl oldu da, Cameron Diaz'ın yalın ve geniş; Winona Ryder'ın utangaç ve hesaplı gülümsemesini bastırdı Cruz'un gülümseyişi?

Gamzeleri mi?

Yanaklarına değil, dudaklarının bittiği yerlere kondurulmuş gamzelerin yarattığı "sır saklama" izleniminden mi yoksa Cruz'un çekiciliği?

Gösterişli "vazo" kadınların piyasaya yönelik hesaplarından; iktidar ve kariyer savaşçılarının özel ilişkilerdeki pelteliklerinden; "erkek kızların" arka planda sakladıkları arızalardan sanki çok sıkılmış erkekler ve ev temizliğinden yeni kalkmış; yarım gün çalıştığı işe gitmek üzere alelacele hazırlanan Penelope Cruz'u erotik oyunlarına ortak olmaya çağırıyorlar...

Ve kendi kazdıkları kuyuya kendileri düşüyorlar galiba...

Ava giderken avlanıyorlar; biraz oyun oynayalım derken baştan çıkartılıyor, hatta Cruz'a sırılsıklam aşık oluyorlar.

Çünkü hâlâ bedenlerimizin en etkili cümlelerini gözler kuruyor. Penelope Cruz'unki gibi koyu bir esmerliğin arasında çukura kaçmış, yorgun ve zamanından önce yaşlanmış görünseler bile...

O güzel öğretmenler!

Okullarımızda nicedir o eskilerin güzel hocalarına özlem duyulduğunu yazmıştım, biliyorsunuz. Kişiliğine duyduğu güven ve olgunluğuyla korkmadan şeytandan da, cehennemden de, Faust'tan da, Madame Bovary'den de söz edebilen öğretmenler neredeydi?

Bir sözcükleriyle çocukların en derin iç tartışmalarını dindirebilen o güzel hocalar, güzel atlara binip aramızdan çekilmişlerdi...

Okurlardan gelen mektuplar, çok kişinin benimle aynı duyguları paylaştığını gösterdi. Mustafa Sağıt adlı emekli öğretmen okurum "Üniversiteler ortaokula çevrilmeseydi, yeni öğretmenler de öyle yetişebilirdi. İyi öğretmenlerin %9'u soruşturmalarla korkutulmasaydı her şey eskisinden de iyi olurdu" diyor. Haksız mı?



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır