kapat
31.01.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Artık yağmurda yürüyemiyorum

Gülay Cabbar, Tekirdağ'da sel sularına kapılıp ters dönen aracın içinde saatlerce yaşam savaşı verdi, mucize eseri kurtuldu. Felaketin üstünden 5 yıl geçti ama hâlâ yağmurdan korkuyor
15 Ekim 1997 tarihinde Trakya'da yaşanan sel felaketinin kahramanlarından biri Gülay Cabbar. Milyonlarca insanı televizyonlarının başında 'kitleyen' görüntülerin sahibi: Sel suları içinde sürüklenen bir araba ve içinde kurtarın beni diye haykıran bir kadın...

O gün annesinin kabul gününe gitmek için evden çıkmış, otomobilleri sel suları içinde kalınca bir buçuk saate yakın yaşam savaşı vermişti. 'Ölüyorum' diye düşündü ama direnmekten vazgeçmedi. Bir taş parçasına sarılarak kurtulmayı başaran Cabbar ile olayı yaşadığı derenin kenarında konuştuk. İşte Gülay Cabbar'ın, ölümün eşiğinden bugünlere gelişi...

* O günü anlatır mısınız?

Sabah kalktım, sıradan bir gün gibi dükkanımı açtım. Annemin günü vardı ve ona gitmemi istiyordu. Bir taraftan da yağmur yağıyordu... Sabah saatlerin o kadar şiddetli değildi. Saat:14.00 sıralarında annem, kardeşimin kayınpederi Alev Bey'in arabasıyla beni alabileceğini söyledi. Bunun üzerine ben de gitmek için hazırlandım. Benim evimden annemlere arabayla 10 dakikada gidebiliyorsunuz. Alev Bey geldi arabaya bindik ve yola çıktık.

* Yolda bir şey düşündünüz mü? İçinize doğdu mu bir şeyler?

ARABA SUYLA DOLDU
Hiçbir şey düşünmüyordum. Ama giderken kaza yapan, stop eden arabalar gördük. Kolejin önünde su birikintisi vardı orayı geçerken arabamız stop etti. Sanırım bujilerine su kaçmış. Alev Bey çalıştırmak için uğraşırken, suyun geldiğini gördüm. Barajın kapağını açtığınızda nasıl şiddetle su akarsa inanın aynı şeydi gördüğüm. Kapıyı açtım ama ayağımı yere basamadım. Suyun şiddetiyle ayağımı yere basamadım. Kapıyı örtttüğüm an, arabamızın kaldığı dere yatağındaki su insan boyuna ulaşmıştı. Arabanın içi suyla doldu ve sürüklenmeye başladık. Yaklaşık 100 metre kadar sürüklendik ve tünele girdiğimiz 'Buraya kadar!' dedim. Kapkaranlık.. Her tarafınız su ve balçık içinde, nefes alamıyorsunuz ve yuvarlanıyorsunuz..

* İnsan ölümle-hayat arasında kaldığında ne düşünüyor?

İnanın her şeyi düşünüyor. Ben 'Kesin ölüyorum!' dediğim ve bunu bir buçuk saat yaşadığım o dakikalarda, 35 yıllık hayatımı her şeyiyle bir daha yaşadım. Eşim ve çocuklarım, ailem, akrabalarım, dostlarım herkes aklıma geldi. İnsan her zaman "İmdaaat! Kurtarın!" diye bağırmıyor.

50-60 METRE SÜRÜKLENDİM
* Nasıl kurtuldunuz?

Tünele girdiğimizde arabanın ön camı duvara çarpıp, patladı. Alev Bey, tünelden çıkarken kendisini dışarı atabildi. Ben arabayı halata bağlayıp, çekmeye çalıştıklarını filan görmüyorum zaten.. O sırada bir el mi suyun şiddeti mi dersiniz bir şey beni arabanın içinden dışarı attı. Kafamı suyun üstünde tutarak, ağaçlara tutunarak bir 50-60 metre daha sürüklendim. Selin denize karıştığı yerde bir taşı yakaladım. Ayağımı da yine suyun içinde kalan bir taşa yasladım. Orada bittiğimi hatırlıyorum. Önce sağ taraftan bir ip attılar ama bana ulaştıramadılar. Sonra diğer taraftan ip atmayı denediler ve suyun da yardımıyla ipi yakalayıp; her tarafıma sardım. İnsan öyle bir durumda zaten yaşamak için elinden ne geliyorsa onu yapıyor. Benim yerimde kim olsa aynı şeyi yapardı.

* Hayatınızı nasıl etkiledi?

Kazadan sonra 15 gün yürüyemedim. Yaklaşık bir ay da gözüme uyku girmedi. Her gece kabus gördüm. Eşim uykumda 'Boğuluyorum!' diye bağırdığımı söylerdi. Yine yağmurda yürümeyi çok severdim; o olaydan sonra böyle bir zevkim kalmadı. Arabamızı yıkatırken kesinlikle içinde oturamıyorum. O günü fazlasıyla hatırlatıyor bana...

YAŞANANLARI KANIKSADIM
* Kurtulduktan sonra insanların yaklaşımı nasıl oldu?

Açıkçası meşhur oldum. Üzerinden 4-5 yıl geçmiş olsa da yeni bir ortama girdiğimde hala beni "O arabanın içinden kurtulan kadın" diye tanıtıyorlar. Bu beni artık rahatsız etmiyor. Bir süre sonra yaşananları kanıksıyorsunuz.

Yaşamın değerini o gün anladım

* Son beş yılınız nasıl geçti?

Ayağa kalkar kalkmaz dükkanıma gittim. Yapma çiçek yapıp satıyordum. Bu işi yaparken Hedef kargo dağıtımın önce Tekirdağ sonra da Trakya acenteliğini aldım. 1999-2001 yılları arasında 35 çalışanım vardı ama krizden sonra İstanbul'daki şirketin batmasıyla birlikte biz de iflas bayrağı çektik. Bugünün parasıyla 50 milyar lira kadar bir kaybımız oldu.

* 'Yaşamak' sizce ne demek?

İnsan yaşarken bunun anlamını bilmiyor. Ölüme yaklaştığınızda ise yaşamanın ne demek olduğunu anlıyorsunuz. Yaşamak gerçekten çok güzel bir şey. Yaşarken değer vermesek de..



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır