kapat
26.01.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Asıl ihanet

Türkiye, kendisini "Batı demokrasileri" arasında görür. Daha doğrusu kendilerini Türkiye adına konuşmaya "tek yetkili" sayan bir kısım zevat, her nutuklarının başına, sonuna, arasına bu mealde laflar ekler.

Ama aynı zevat, Türkiye'nin gerçek anlamda bir Batılı demokrasi olmasının şartlarını yerine getirmek söz konusu olduğunda, bin dereden su getirerek ayak diremeye başlar.

Türk Ceza Kanunu'nun 159 ve 312'inci maddelerinde değişiklik gündeme geldiğinden beri aynı sahneler bir kez daha oynanmaya başlandı.

Hükümetin içinde sağlanan "uzlaşma" sonucu ortaya çıkan ve Meclis Komisyonu tarafından kabul edilen maddeler, bugün geçerli olan maddelerden daha geridir. MHP'nin çok önceden başlattığı "direniş" şu ana kadar başarılı olmuş ve ortaya, ifade özgürlüğünü sağlamak bir yana, daha da kısıtlayan maddeler çıkmıştır.

Bu ülke buna layık değil
Burada öyle muğlak ve genel ifadeler kullanılmıştır ki, hükümete, bakanlara ve kamu görevlilerine yönelik her türlü eleştiri hapis cezasıyla sonuçlanabilir. MHP'nin demokrasi anlayışı bu yeni maddelere damgasını vurmuştur. Suç tanımları soyut ve genel olunca her şey yargıç "takdiri"ne kalmaktadır.

Türkiye'nin, sürekli olarak "bizi bölecekler, parçalayacaklar", "her yer düşman dolu, içimiz düşman dolu" gibi abartılmış korkularla yaşayarak bir adım ileri gidemeyeceği görülmüştür. Bütün vatandaşlarını potansiyel suçlu gören, paranoyalarla yaşayan, vatandaşlarına temel hak ve özgürlükleri çok gören bir yönetim anlayışı ile; içine kapalı, korkularla birarada durabilen bir toplum yaratılır.

Bunlardan çevremizde vardır. Türk toplumu bu ülkeyi onlara benzetmeye çalışan anlayışlara layık değildir.

Türkiye'ye en büyük ihanet
Kitap toplatma "geri"cilik örneğidir. Kitapları bütün dünyada yayınlanan Amerikalı düşünür Noam Chomsky'nin kitabının Türkiye'de toplatılmasından utanmayan; Enis Batur'un roman denemesi kitabının toplatılmasından, Metin Üstündağ'ın karikatür kitabının toplatılmasından utanmayan kişilerin Türkiye'yi yönetmeye hakkı yoktur.

Türk Ceza Kanunu'nun 159 ve 312'inci madde değişiklikleri de temel bir göstergedir. Türkiye'de ifade özgürlüğünün Batı demokrasileri ölçüsünde olmasını istiyor musunuz, istemiyor musunuz? MHP "hayır istemiyorum" diyor. Bu, Türkiye Suriye gibi, Irak gibi, İran gibi bir ülke olsun, demektir. Kitapların toplatıldığı, yöneticilerin eleştirilemediği bir ülke olmayı istemek; Türkiye'ye, Türk halkına en büyük ihanettir.

Türk Ceza Kanunu'nun iki maddesinde demokratikleşme sağlanıyor diye MHP hükümetten çekilirse de çekilir. Bu koalisyondan daha önemli olan, Türkiye'nin gerçek çıkarlarıdır.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır