kapat
26.01.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Alevi-Sünni sorununun çözümünde Diyanet'e düşen görevler

Ülkemizin öncelikli insan hakları ve dini sorunlarından olan Alevi sorununun çözümünde en büyük görev Diyanet İşleri Başkanlığı'na düşmektedir.
Eğer bugün Sayın Diyanet İşleri Başkanı ve çevresindeki üst düzey yetkililer isterlerse, bu sorunu çok büyük ölçüde çözebilirler, vatandaşlarımızı rahatlatıp problemlerini en alt düzeye indirebilirler. Böylece hem kendileri Allah ve millet katında görevlerini yapmış olurlar, hem büyük ihmalin günahından kurtulurlar ve yüce Allah'ın emrini yerine getirmiş olurlar, hem de Alevi yurttaşlarımızın acılarının dinmesine, Alevi-Sünni kardeşliğinin pekişmesine yardımcı olurlar. O nedenle Diyanet yetkilileri, hiç beklemeden bu hayırlı işe başlamalıdırlar.

Geçersiz bahaneler
Diyanet yetkilileri, eskiden beri Alevi sorununa eğilmeleri ve çözümüne yardımcı olmaları gündeme getirildiği zaman hep birtakım bahaneler ileri süregelmişlerdir.

Bize göre tamamen geçersiz olan bu bahaneler şöyledir:

a. "Diyanet, mezhep teşkilatı değil din kurumudur" derler

Bu görüş, doğru gibi gözükse de gerçekte doğru değildir. Evet, devlet Diyanet'i mezhep esasına göre kurmamış, din esasına, yani İslamiyet esasına göre kurmuştur. Ama mezhepleri yok etmemiştir. Şu anda Diyanet'te, Yüksek Din İşleri Kurulu'nda ve müftü efendilerin fetvalarında bütün dini işlemler Sünni mezheplere hatta Hanefi mezhebine göre yapılmıyor mu?

Buna göre; İslam dini denilince, siz sadece Hanefi mezhebini düşünüyorsunuz demektir.

Madem devlet Diyanet'i İslam esasına göre kurmuştur, bütün Müslüman halkımızın dini hizmetlerini karşılamak için kurmuştur, o halde İslam dini içine giren ve ülkemizde mevcut olan bütün dini grupların dini ihtiyaçlarına cevap vermelidir. Dolayısıyla Diyanet bünyesinde ülkemizde bulunan Alevi, Şafii, Hanefi ve Şii grupların temsilcilerine yer verilmelidir. İşte o zaman bir mezhep esasına göre değil, İslam dinine göre hizmet vermiş olur Diyanet... Çünkü İslam kavramı bu grupların hepsini birden kucaklar...

b."Diyanet'in kuruluş kanunu müsait değil" derler

Hayır, bu bahane de geçersizdir. Hanefi mezbebi için kanun nasıl müsaitse diğer mezhepler için de öyle müsaittir. Bunlar, tamamen geçersiz bahanelerdir. Kuruluş kanununda hiçbir engel mevcut değildir.

c. "Kadro imkanımız, binalarımız yoktur" derler

Bu bahaneler de geçersizdir. Bugün Diyanet'in toplam kadrosu 100 bine merdiven dayamıştır. Binaları da çoktur. Bütçeleri de yeterlidir. İleri sürecekleri bütün bahaneler geçersizdir. Ufak tefek engeller kolayca aşılabilir. Böylece Diyanet kurumu Alevi vatandaşlarımızın dini sorunlarının çözümüne etkin biçimde katkıda bulunabilir, hatta tamamen çözebilir. Yeter ki istesinler...

Diyanet neler yapmalıdır?
Alevi yurttaşlarımızın dini sorunlarının çözümü konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı'nın neler yapması gerektiğini kısaca sıralayalım:

1. Diyanet İşleri Başkanı'nın yardımcılarından bir tanesi Alevi kardeşlerimizden seçilir ve tayin yapılır. Kanunun istediği nitelikte çok sayıda Alevi kardeşimiz vardır. Olmasa dahi vekaleten atanır ve hiçbir engel olmaz.

2. Bu başkan yardımcısına bağlı olarak yine Alevi memurlar, bilgili, ehliyetli görevliler tayin edilir ve bunlar Diyanet İşleri Başkanlığı'nın geniş binalarının bir bölümüne onurlu biçimde yerleştirilir, göreve başlatılır.

3. Söz konusu başkan yardımcılığı, Diyanet'in diğer kurumlarıyla da kardeşçe ilişkiler içinde faaliyet geçer. Hızla bir yönetmelik hazırlanır. Çalışma usulleri ve görevleri belirlenir ve faaliyete başlar.

a. Alevi yurttaşlarımızın sorunlarını tespit etmek üzere Diyanet İşleri Başkanı ve Alevi başkan yardımcısı ile diğer görevliler, Alevilerin örgütleri ve ileri gelenleri ile toplantılar yapar, görüşleri dinler, tespitler yapar... Onları tasnif edip özetler ve çözümlemek üzere ele alır.

b. Camilerde Alevi-Sünni kardeşliğini konu alan hutbeler okunur, zaman zaman tekrarlanır.

c. Alevi yurttaşlarımıza atılan iftiraların asılsız olduğu bu iftiraları tekrarlamanın büyük günah olduğu yine hutbelerde ve vaazlarda anlatılır. Alevi-Sünni kardeşliğine vurgular yapılır.

ç- Her sene Muharrem ayında Hz. Hüseyin'in şehit olduğu hafta, camilerde bir hutbe okutulur. Bu hutbede Hz. Hüseyin'e ve ehlibeyte yapılan zulümler anlatılır, Müslümanların tarihte uğradıkları zulümler dile getirilir.

d. Muharrem ayında, Hz. Hüseyin'in ve ehlibeytin ruhuna hediye edilmek üzere camilerimizde mevlit okutulur, TV'lerden yayınlanır.

e. Diyanet İşleri Başkanı her sene 10 Muharrem ile ilgili bir beyanname yayınlar, Hz. Hüseyin'e, ehlibeyte yapılan zulümleri ve bugün de dünyada yapılan bütün zulümleri kınar.. Herkesi her türlü zulümden uzak durmaya çağırır.

f. Cuma ve bayram günleri camilerde okunan hutbelerde, şu anda ehlibeyte dua ediliyor ama âli kelimesi ile yapılıyor. Bu açıklığa kavuşturulur, âlihi ve ehlibeytihi denilerek açıkça ehlibeyte dua edilmeli ve bu dualar Türkçe olarak da tekrarlanmalıdır.

g. Diyanet İşleri Başkanlığı'nda Alo Fetva Hattı telefonları vardır. Bunlardan bir telefon numarası da Alevi yurttaşlarımız için ayrılmalı ve onların sorularına cevap vermelidir.

Görülüyor ki yapılacak çok iş vardır. Alevi yurttaşlarımız da Diyanet işlerindeki kendi bölümlerine gidip gelmeliler, telefon etmeliler, ilgilenmeliler, oradan bilgi almalıdırlar.

f- Diyanet Vakfı; Alevi yurttaşlarımıza da hizmet götürmeli, gençlerine burs vermelidir. Alevi vatandaşlarımıza kendi anlayışlarına göre kitap hazırlanmalı ve dağıtılmalıdır. Evet, istenirse yapılacak çok iş vardır. Diyanet, bu görevleri mutlaka yapmalıdır.

Yarın: Türkiye'de Şiilere de ilgi



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır