Dijital demokrasi

Tv ve internette mutlu günler sona mı eriyor? Kablo TV ve uydular üzerinden yayın yapan paralı kanalların rekabeti sonucu, tüm dünyada televizyon dizileri ve filmlerin yayın hakkı ücretleri, bedava yayın yapan kanalların karşılayamayacağı miktarlara ulaştı...

Bunun sonucu olarak, zaplayan parmaklarımız kas yapsa da, televizyonda seyretmeye değer bir program bulamadığımız akşamların sayısı hızla artmaya başladı.

Her iyi şeyin bir bedeli vardır kuralı, televizyon için de geçerli oldu ama televizyonun demokratik bir eğlence ve eğitim aracı olma geleneğini yıkarak.

Eski güzel günlerde, fiyatı oldukça düşmüş olan bir televizyonu almaya gücü yeten herkesin eşit olarak faydalandığı bir medya aracı olan TV, artık bazı kişilerin 'daha fazla' faydalanabildiği bir hale dönüştü.

INTERACTIVE TV

Televizyon yayın teknolojisi köklü bir değişimin eşiğinde. Yayın sırasında seyircinin televizyon kumandası ile programa katılabildiği InteractiveTV yayınları Amerika ve Avrupa'da başladı.

Şimdilik sadece yarışma programlarında TV seyircilerinin katılımını sağlayan bu yöntem, yakın bir gelecekte seyretmek istediğiniz filmi seçme ve hemen seyredebilme, replay TV, video oyunları ve internet bağlantısını da kapsayacak.

İlk duyulduğunda çok çekici gelen bu gelişim, aynı zamanda internet açısından yeni bir tehlikeyi de içeriyor.

Televizyon ve internete aynı anda ulaşımı sağlayan InteractiveTV'nin gerçekleşebilmesi için üç farklı sektörün bir araya gelmesi gerekiyor:

Yayınlanacak programları sağlayan medya şirketi; internete hızlı erişimi sağlayabilecek genişbant DSL telefon hattı, uydu veya kablo yayın hizmetini veren bir telekom şirketi...

Ve...

Bu yayının evlerdeki televizyon alıcılarından izlenebilmesini sağlayan dijital kutuyu üretecek olan elektronik şirketi. Böyle bir üçlü koordinasyon kolay olmadığı için, sadece her üçnü de bünyesinde barındıran dev şirketler bu tür yayınları gerçekleştirebilir.

Nitekim Amerika'da dört büyük şirket InteractiveTV için kolları sıvamış durumda: AOL Time Warner, News Corporation, Microsoft ve

Sony.

YETER Kİ HÜR OLSUN

Eğer bu tür yayınlar evlerde televizyon ve internete ulaşım için bir standart haline gelirse, bugün televizyonda kaybettiğimiz yayın ve erişim özgürlüğünü, yarın da internette kaybetmemiz kaçınılmaz olur.

Çünkü dev birer internet servis sağlayıcısı haline dönüşecek olan bu şirketler, sadece istedikleri sitelere girmemize izin vereceklerdir. Bu da internetin bugünkü yaygınlığına kavuşmasını sağlayan:

İstenilen her siteye erişim imkanı; tüm siteler için aynı erişim hızı; konu çeşitliliği ve ifade özgürlüğü gibi temel prensiplerin yok olması anlamına gelir.

Şimdiden bu konuda kanuni düzenlemeleri yapmazsak, bize de televizyonda olduğu gibi: 'Hey gidi internette 56k modemle sörf yaptığımız günler' diye sızlanmak kalır, haberiniz olsun.