Ateş Hattı, bu hafta "Orada Neler Oluyor"u masaya yatırdı. Yarışmacılar, uzmanlar, konuklar Ilgaz olaylarını tartıştılar.
Orada neler olmuş da haberimiz yokmuş. Dört duvar arasındaki aşklar, kural dışı olmasına rağmen gizli gizli mektuplaşmalar, ortaya dökülen kirli çamaşırlar, tehditler, hatır için arkadaş elemeler, daha neler, neler.
İşin tam şeyi çıkmış!
Programı izlerken elimdeki (!) kırmızı kartı önce Hülya'ya salladım. Özel yaşamında dilediğini yapabilir Hülya, kimse karışamaz. Ama iş, Melih ile yaşadığı ilişkiyi ekranda açıklayınca, işte bu olmaz. İki çocuk annesi bir kadının, tıfıl bir delikanlıyla yaşadığı aşkı, tüm detayları milyonların önünde açıklaması hiç hoş değildi. Bu ülkede onbinlerce cinsel doyumsuzluk içinde olan delikanlı var. Şimdi bu çocuklar, sokaktaki evli barklı, çocuklu kadına ne gözle bakacaklar?
Sonra; Hülya, Melih ile olan ilişkisini çocuklarına açıklamakla övünüyordu, onlara utanç verdiğini de kabul ediyordu. O zaman sorarlar insana: Çocuklarını üzeceğini bile bile neden girdin o ilişkiye?
Bir kırmızı kart da Melih'in babasına çıkardım.
Oğlunun kendinden büyük bir kadınla ilişki kurmasını zamanında önleyemediği... Oğlunun karıştırdığı herzeleri görmezliği geldiği... Olanları "Erkeğin elinin kiri" olarak yorumladığı için.
Programa katılanların bir bölümüne göre, BBG ya da Orada Neler Oluyor ekrana gelmesinde sakınca olmayan programdı.
Bir kırmızı kart da böyle düşünenlere çıkartıyorum. Bu yarışma ekran başındaki gençlere kötü örnek oluyor. Bir kere kişileri kavgacı yapıyor. "Yaşamak için öldür" diyor. İnsanlara tepeden bakmayı, karşısındakini küçük görmeyi öğretiyor. Geyik muhabbetlerinden, lay lay lomdan başka bir şey vermiyor. Ve işin en tehlikeli tarafı. Maalesef izleniyor.