Reha Muhtar'ın sunduğu "Ateş Hattı"na katılan Hülya, "Kadınlık gururum incindi" deyip Melih ile aşk yaşadığını 'belgeleriyle' açıkladı; Melih'in kendisine yazdığı şiirleri ve aşk sözcükleriyle dolu mektupları gösterdi.
Hülya'nın, Melih'in anne ve babasının, Eray'ın ağabeyi Necati Sezer'in, psikiyatrist Muzaffer Uyar ve Ayhan Akçan'ın katıldığı programın tansiyonunun yükseldiği bölümler ise Hülya ile Melih'in ailesi arasında yaşandı. Melih'in ailesi ilk başlarda "Bir ilişki yaşanmış olabilir ama şimdi açıklanmamalıydı" tavrını gösterirken, ilerleyen saatlerde böyle bir ilişkinin olmadığını ve Hülya'yı muhatap kabul etmediklerini söylediler.
Melih'in babası "Bir ilişkiyi erkek açıklar. Kadın açıklarsa ayıplanır" diyerek Hülya'yı suçladı. Eray'ın ağabeyi ise Melih'in babasını çelişkili konuşmakla suçladı ve "İşinize gelince gelenekçi, işinize gelince çağdaş, modern aile oluyorsunuz" ifadelerini kullandı. İşin en trajikomik tarafı ise, televizyonlardaki hiçbir tartışma bu kadar ilgi görmememişti.
Hülya: Olmaması gereken bir ilişki yaşadık. Kendi adıma da, çocuklarım ve ailem adına da üzgünüm. Beni Ilgaz'daki evden çıkardığında, alaycı bir tavırla yaşadıklarımızı ve hakkımızda çıkan dedikoduları yalanlaması kadınlık gururumu çok kırdı. Yaşanmış güzel şeyler vardı, karşımda ağlamıştı. Ailesini de sevmiştim. Hala da nefret beslemiyorum. Tabii ki evlatlarını koruyacaklar. Ama en azından bu ilişkiyi kabul edip Melih çıktıktan sonra konuşalım deselerdi susardım.
Melih'in babası Hilmi Değirmenci: Melih ilk kez yalnız kalmıştı. Dostluk ilişkisi içinde yaşanmış şeyler olabilir. Ama bu nasıl bir aşkmış, nasıl yalvarma yakarma olmuş ki tekne gezisinden sonra Hülya Hanım ile görüşmeleri bir anda kesilivermiş? Gençtir, hata yapabilir. İki çocuk annesi biri, o çocukların toplumdaki konumunu düşünmeliydi. Susmasını bilmeliydi. Kadınlık gururuymuş! Çocukların gururunu ne yapacaksın?
Melih'in annesi Hatice Değirmenci: Dağlar gibi çocuğumuzun arkasındayız. Böyle bir ayıp yaşandıysa bile kol kırılır yen içinde kalır. Kadınlık gururundan önce bir anne olarak çocuklarını düşünmek zorunda. Sevgiye karşı değiliz. Ama neden Melih içerideyken konuşuluyor bunlar?
Hülya: Çocuklarıma, yaşadığım bir ilişkiyi büyük bir dürüstlükle açıkladıysam, gerçekten dürüst bir anneyim demektir. Bugün Mehmet Ali Erbil, kızı yaşındaki bir bayanla evli, Gönül Yazar da kendinden küçük gençlerle oluyor. Bunları alkışlıyoruz, ben neden günah keçisi oluyorum?
Hilmi Değirmenci: Hülya Hanım gibi düşünenler de vardır. Saygı duyuyorum...
Hülya: Ne yani? Onlar çağdaş Türk ailesi değil mi?
Hilmi Değirmenci: 20 yaşındaki bir gençle 36 yaşındaki birinin ilişkisini bu toplum hazmedemez. Mezhebi geniş olanlar kabul edebilir sadece. Bizim geleneğimizde erkek yaşadığı ilişkiyi söyler. Bu hoş karşılanır. Kadınlar ise yaşadıkları ilişkiyi anlatmazlar. Türk toplumunda anlatılmaz.
Bir seyirci: (Adını söylemedi) Ben de İzmirliyim, iki çocuk annesiyim ve Müslümanım. Hilmi Bey'e hatırlatmak isterim ki, peygamberimiz de kendinden 15 yaş büyük bir hanımla evlenmişti. Ne demek mezhebi geniş olanlar? Ayrıca, Hülya Hanım'ın çocuklarını düşünmek onlara mı düşmüş?
Hülya: Kadınlık gururum incindiği için ve insanların gerçek yüzleri ortaya çıksın diye bu açıklamaları yaptım. Herkesi kandırıyorlar.
Eray'ın ağabeyi Necati Sezer: Özel yaşamlar bu denli ön plana çıkmamalıydı. Hilmi Bey'in 'Yapan taraf erkekse haklıdır. Kadına susmak düşer' sözüne karşı çıkıyorum. O kadını destekleyenlerin mezhebi geniştir demek de Türkiye'ye saygısızlıktır. Melih'in ailesinin bu ilişkiden haberinin olmaması imkansız. Aylarca konuşuldu. Vaktinde durdurmalıydılar.
Hilmi Değirmenci: Kendisi durdurdu. Ben çocuğumu özgür ve çok rahat yetiştirdim.
Hülya: Demek kabul ediyorsunuz ilişkinin yaşandığını. 'Kendisi durdurdu' diyorsunuz.
Necati Sezer: Hilmi Bey, az önce 'Ataerkil aileyiz, yakışmaz' diyordunuz. Şimdi 'Çocuğum istediğini yapabilir' diyorsunuz. Çelişkili konuşuyorsunuz.
Hilmi Değirmenci: Bazı şeyleri dejenere etmek çağdaşlıksa ben çağdaş değilim.
Necati Sezer: Ciddi boyutta bir insan topluluğu da bu programa dejenere diyor. Ne işiniz var burada o halde? İşimize geldiğinde bütün gelenekler bu kadar gündemde olsaydı, BBG ile ilgili ilk Ateş Hattı'nda bu programı ve kanalı, koyu gelenekçilere karşı savunmak zorunda kalmazdık.
Hülya: Benim yüzümden kavga ediyorsunuz. Suç işlediysem cezasını verin. İdam edin beni.
Necati Sezer: Melih-Hülya olayının bu noktalara gelmesini yanlış buluyorum. 'Giydirilmiş şöhretler' bütün bunların sebebi. İleride yaşanacaklar düşünülmeden bazı şeyler yapıldı.
Psikiyatrist Dr. Ayhan Akçan: Şöhretin bedelini ödüyorlar
"Burada müthiş bir tiyatro izliyorum sanki. BBG hepimizin evine girdiyse ciddi bir şekilde tartışmamız lazım. 10-20 sene önce Dallas, Yalan Rüzgarı ithal ediyordu. Şimdi öyle bir yapı oluştu ki yerlisini yapıyoruz. Hilmi Bey'in 'Ataerkil toplumuz' lafını kabul etmiyorum. Dışarıda erkek egemen görünür ama ailede annenin sözü geçer. Anaerkil bir yapımız var. Bu konunun bu denli açık tartışılmasını onaylamıyorum. Türkiye genç nüfusu çok fazla olan bir ülke ve gençler ve çocuklar bu gibi örneklerle risk altında. Şöhretin bedeli vardır. Hep beraber bu bedeli ödüyoruz"
Melih 'Orada Neler Oluyor' yarışmasından Hülya'yı eleyince kıyamet koptu. Hülya kanal kanal dolaşıp Melih'le birlikte olduğunu anlattı. Milyonlar canlı yayında bu ilişkiyi tartıştı 
