kapat
26.01.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Özilhan: Dibi delik torba gibisiniz

TÜSİAD Başkanı, "Yardım, hibe, kredi, ekonomik işbirliği... Şekli ne olursa olsun artık hiç kimse bu dibi delik torbaya arpa koymak istemiyor" dedi
Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Tuncay Özilhan, krizden çıkışın en önemli koşulunun kamu yönetiminin yeniden yapılanması olduğunu söyledi. TÜSİAD'ın 32'inci Genel Kurulu'nda konuşan Özilhan, Türkiye'nin bir zihniyet devrimine ihtiyacı olduğunu vurguladı. Özilhan, şu konuların altını çizdi:

* Türkiye'nin rasyonel, verimli ve şeffaf bir kamu idaresine gereksinimi olduğu, artık ikili dış temaslarının da ana konusu oldu. Ne yazık ki, Türkiye'nin kamu yönetimi, yalnızca savurganlık, kadro şişkinliği ve irrasyonel örgütlenme açısından değil, yetersiz denetim, başını alıp gitmiş yolsuzluklar ve siyasete kaynak yaratma operasyonları yüzünden de dibi delik bir torbadan farksız. Yardım, hibe, kredi, ekonomik işbirliği... Biçimi ne olursa olsun, hiç kimse dibi delik torbaya arpa koymak istemiyor.

* Artık bu anlayışı sürdürmeye, zaman, enerji ve kaynak kaybına tahammül kalmadı. Bir zihniyet devrimine ihtiyaç var. Siyasetçi de, memur, işçi, köylü, esnaf ve özel sektör de değişmek zorunda. Türkiye'yi mehter temposundan çıkarmanın zamanı çoktan geldi ve geçiyor. Artık ekmeğinin eline verilmesini bekleme devri bitti. Şimdi katkıda bulunma zamanı. Bu değişikliği elbirliğiyle yapmak zorundayız. Kafalarımızı değiştirmek için çaba sarf edelim, yarın kimse 'Ne yapalım, böyle başa böyle tıraş' diyemesin.

* Türkiye'nin stratejik önemi ve "model olma" konusunda bizlerin algılamasıyla ABD'nin yaklaşımı arasında önemli fark var. Biz, bugünkü halimizle ve hiçbir şey yapmadan bu statüyü hak ettiğimizi sanıyoruz. Oysa, ABD'li yetkililer, Türkiye'nin 'model' olabilmesi için sorunlarını aşmış olması gerektiğini vurguluyor. Bu yaklaşımı en iyi, Başkan Bush'un Ulusal Güvenlik Danışmanı Rice'ın Türkiye tanımı açıklıyor: 'Zengin, kalkınmış, yolsuzluklardan arınmış, eğitim sorununu çözmüş, ılımlı bir islam ülkesi...'

KAYHAN: TÜRKÜN ATEŞLE İMTİHANI
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Muharrem Kayhan ise şunları söyledi:

"Aynı anda birden fazla konuyla uğraşmaktan kaçınamayız. Krizle mücadele edeceğiz, ekonomiyi yeniden büyüme sürecine sokacağız, sosyal dengeleri koruyacağız. Siyaseti yeniden yapılandıracağız, AB'ye tam üyelik sürecini hızlandıracağız. Bu tam anlamıyla Türk'ün ateşle imtihanıdır. Bu sınavı vermek zorundayız. Türkiye bu sınavdan alnının akıyla çıkabilir."

Reformlara direnmeyelim

Mehter temposunu değiştirelim artık
* İkili ilişkilere ekonomi boyutu katabilmek ve bölgemizde gerçekten model olabilmek için öncelikle kendimize çeki düzen vermemiz, krizlerden, sorunlardan arınmış, ekonomik ve siyasal istikrarını sağlamış, sürdürülebilir gelişme çizgisini yakalamış bir ülke olmamız gerekiyor. İşte ABD gezisinin bir kez daha belirgin hale getirdiği ve Türkiye'de hepimizin benimsemesi gereken bakış açısı budur. Biz insiyatifi ele almazsak, ilişkileri geliştirmek için biz özel gayret sarf etmezsek ve hepsinden önemlisi sorunlarımıza çözüm üreterek evimizin içini düzeltmezsek, hiç kimse bizi baş köşeye buyur etmeyecek, hiç kimse cebimize tek kuruş para koymayacak.

* 2002, Türkiye için Avrupa yılı olacak. Böyle olmak zorunda. Çünkü, olayların gelişimi Türkiye'yi 2002 içinde AB ile müzakereleri başlatma noktasına getirdi. Korkarız ki, bu gerçekleşmezse AB üyeliği uzun bir süre daha ertelenecek. Yalnız AB konusunda değil, 2002'de dış politikanın her alanında inisiyatifi ele alan bir yaklaşım içinde olmak, başta Kıbrıs olmak üzere ülkemizin kaderini bağlayan konularda da ulusal çıkarlarımız doğrultusunda çözümler üretmek zorundayız.

IMF GEREKÇESİ KÖTÜ
* Yıllardır büyüyen sorunlarımızı çözmek için her adım atışımızda, dış dünya ile her temasımızda, meselelere çağın ve günün ihtiyaçlarının gerisinde kalmış bir bakış açısıyla yaklaştığımızı görüyoruz. Bu bakış açısı bizi, koşar adım ilerlememiz gerekirken, mehter takımı gibi, iki ileri bir geri temposuyla yürümeye sevk ediyor. Reformlar ancak yumurta kapıya geldiğinde, alelacele, isteksizce, ayak sürüyerek devreye sokulmaya çalışılıyor. İnisiyatif zamanında ele alınmadığı için, 'IMF sıkıştırıyor' ya da 'Avrupa dayatıyor' diye şikayet ediliyor. Türk halkının yıllardır karşılanmayan ihtiyaçları ve talepleri ise nedense yok sayılıyor. Bir tarafta gelişme kaydedilirken, diğer tarafta eskiye dönüşün zemini hazırlanıyor.

TL'ye güvenemediler!

Aidat ücreti dolar üzerinden alınacak
* Genel Kurul'un basına kapalı bölümünde Hazine Müstaşarı Faik Öztrak ve Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, TÜSİAD üyelerine 2002 yılı ekonomik programını anlattı. Daha önce katılacağı bildirilen BDDK Başkanı Engin Akçakoca ise toplantıda yer almadı. İşadamları, bürokratlara kamuda tasarrufun yeterli olmadığı konusunda sert eleştirilerde bulunurken bürokratlar ise "Yasaya göre memurları işten çıkarmak mümkün değil. İş burada gelip tıkanıyor" dediler.

* İşadamları, bankalara kaynak aktarılmasına ilişkin yasanın kamuoyuna iyi anlatılmadığı belirtilerek, daha şeffaf, çifte standarttan uzak bir yapılanma istediğini dile getirdi. Bununla ilgili önümüzdeki günlerde özel sektör, bürokratlar ve hükümet tarafının da bulunduğu geniş katılımlı bir toplantı yapılmasına karar verildi.

ŞENVER'İN ÖNERİSİ
* Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, "Şirketlerin de nabzını yakından tutuyoruz. Finans kesiminin beklentileri, şirketlerinkinden daha iyi" serzenişinde bulundu.

* Bülent Şenver, 'TL'ye itibar' konusunda kamuoyuna öncülük yapılması gerektiğini belirterek, üye aidatlarının dolar yerine TL ile ödenmesi önerisini yaptı. Şenver, "Aidatların 7 bin, 7 bin 250 ve 8 bin dolar olarak değil, bu miktarların karşılığı olan TL üzerinden tahsil etmesini talep ediyorum" dedi.

* Ancak, her fırsatta TL'nin yeniden itibar kazanması gerektiğini dile getiren TÜSİAD üyeleri, aidatların dolar yerine TL ile toplanmasına razı olmadı. 2002 bütçesinin tamamen değişmesi gerektiği gerekçesi ile öneri reddedildi. Oylamada Bülent Şenver, Cengiz Solakoğlu ve Mehmet Ali Berkman'ın da aralarında bulunduğu sadece 5 kişi 'red' oyu kullandı.

* Uğur Ekşioğlu da konuşmasında geçen yıl TL bazında 4.5 milyar olan aidatların devalüasyonla birlikte bu yıl
9 milyara çıktığını belirterek, "Ama bütçeyi dolar olarak hazırlıyoruz. Konuştuklarımız ve savunduklarımıza paralel olarak hareket etmemiz gerekir" dedi.

* TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan ise, Şenver'in önerisiyle ilgili olarak, "Aidatların TL'ye çevrilmesi düşünülebilir. Genel Kurulumuz böyle bir karar verirse biz de bunu uygularız'' demekle yetindi.

NARİN VE KEÇİLİ AYRILDI
* Genel Kurul'da yayınlanan sonuç bildirisinde siyasal sistemin daha demokratik, daha saygın, kendini yenileyebilen ve istikrarlı bir yapıya kavuşturulması istendi. Ayrıca, ekonomide orta vadeli bir gelişme stratejisinin devreye sokularak, sürdürülebilir büyümeye geçiş için gerekli adımların hızla atılması gerektiği de vurgulandı.

* Cinayet suçundan kardeşiyle birlikte gözlem altına alınan TÜSİAD üyesi Cemal Kölük'ün, suçlu bulunması halinde üyelikten çıkarılması için Haysiyet Divanı'na gönderileceği belirtildi.

* Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası Başkanı Halit Narin ile Cenajans Grey Yönetim Kurulu eski Başkanı Nail Keçili de TÜSİAD'dan ayrıldı.

ELEŞTİRİ OKLARI ÇOKTU
* Genel Kurul'da üyelerin eskiye oranla çok daha fazla eleştiride bulunması dikkat çekti. Bedirhan Çelik, İSO, İKV, TİSK gibi diğer meslek gruplarıyla daha çok ortak çalışma yapılmasını isterken, raporların çok uzun olduğunu, daha kısa raporlar hazırlanmasını istedi.

* Mehmet Ali Berkman ise gereğinden fazla ve iş dünyasını ilgilendirmeyen rapor hazırlandığına dikkat çekti. "TÜSİAD'ı olumsuz etkileyen raporlara markamızı koymayalım" diyen Berkman, üye alımlarında daha ince eleyip sık dokunması gerektiğini de vurguladı.

Leyla ŞEN



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır