Memurla dalga mı geçiyorsunuz?

METE TEMALAR

Kamu kurumlarını önemli-önemsiz diye ayırdınız. Kimilerine yüksek ücret, lojman, servis kamp, ikramiye verirken, kimilerini süründürdünüz. Bir yıl önce bu dengesizliği gidermek üzere yetki aldınız, ama sürekli sümen altında tutarak oyaladınız. Geçen yaz da "bunu düzelteceğim ama param yok, 2002 bütçesiyle halledeceğim" diye yetki aldınız. Ocak ayı geldi geçiyor, sizden hala "tık" yok. Memurlarla dalga mı geçmektesiniz?

Eşit işe eşit ücret ilkesi var, Anayasa'da kanun önünde eşitlik ilkesi var. Hem uymuyor, hem de Cumhurbaşkanı "beyler bu Anayasa'dır" diyip attığı zaman bozuluyorsunuz. Kardeşim paranız yoksa ya dengeli uygulayın ya da diğerlerine de vermeyin. Aynı çarşı-pazarda kimileri safa sürüyor, kimileri cefa çekiyor. Bazı kurumların personeli(Meclis, RTÜK,TRT,TÜBİTAK, Cumhurbaşkanlığı, MGK, SPK) ile subay, polis ve kamu işçisi yüksek ücret alırken, hekim, öğretmen, mühendis, uzman ya da düz memur önemsiz sayılıp düşük ücrete talim ettiriliyor.

Harcamalar, vergiler buna rağmen artmakta. İnsanlar bir yakıt parasını, doğalgaz faturasını ödeyemez hale gelmekte. Kriz gerekçe gösterilip kemerler habire sıkılırken; banka, şirket kurtarmaya gelince her nasılsa para bulunabilmektedir. Kamu personelinin "yılan hikayesine dönen" tazminat yada zammını yetkililer ya bir an önce yerine getirsinler, ya da "bu olmayacak" deyip azıcık da olsa dürüst davransınlar. Oyalayıp ümit pompalarken, devleti de kendilerini de ciddiyetsizliğe mahkum ediyor, güven ve inançı ortadan kaldırıyorlar.