kapat
17.01.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 NET YORUM
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Bir evlilik daha suya düştü

Finansbank'ın sahibi Hüsnü Özyeğin, "Ekonomideki olumlu gelişmeleri pazarlık masasına yansıtmak istedik. Ama mutabakat sağlanamadı" dedi
Fransız BNP Paribas ile Fiba Holding arasında Finansbank ve mali iştiraklerinin satışıyla ilgili görüşmelerde anlaşma sağlanamadı. Fiba Holding ile BNP Paribas arasında, ortaklık görüşmelerine ilişkin münhasırlık ve gizlilik anlaşması imzalanmış, Ağustos sonunda biten sözleşmenin süresi önce 15 Kasım 2001'e, daha sonra 15 Ocak 2002'ye uzatılmıştı. Geçtiğimiz aylarda da Garanti Bankası ile İntesa arasındaki ortaklık görüşmeleri suya düşmüştü.

Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin, ortaklıkla ilgili olarak BNP Paribas'la yaptıkları görüşmeleri olumlu sonuçlandırmak istediklerini, ancak mutabakat sağlayamadıkları söyledi. Bankalara kaynak aktarmayı öngören yasanın aslında hiçbir bankaya bedava bir şey vermediğine de dikkat çeken Özyeğin, yasadan yararlanmak için müracaat etmemeyi tercih ettiğini açıkladı.

BNP Paribas ile görüşmelerin önceki akşam saat 19.00'a kadar sürdüğünü belirten Özyeğin, şöyle devam etti:

"Bu görüşmeler, Türk ekonomisindeki krizin dip noktasında oluştu. 11 Eylül'de görüşmeler zayıfladı ancak 2002'de IMF'nin 10 milyar dolar yeni paketi gündeme gelince, Fransızlar ciddi olarak temasa geçti. Biz olumlu sonuçlandırmak istedik. Aslında son iki ayda Türkiye'de önemli gelişmeler oldu. Bono faizleri yüzde 80'lerden yüzde 70'lere indi. Borsa yüzde 70 yükseldi. Eurobond'larda yüzde 25'lik bir artış oldu. BNP ile müzakerelerimizde bu olumlu gelişmeleri de yansıtmak istedik. Ama mutabakat sağlayamadık."

FİYAT BİR UNSURDU
Özyeğin, "Fiyatta mı anlaşamadınız, başka gelişmeler de etkili oldu mu?" sorusu üzerine de şunları söyledi: "Fiyat bir unsurdu. Ancak Finansbank'ın çok önemli bir özelliği var. Finansbank aşağı yukarı 5.5 milyar dolarlık aktif büyüklüğe sahip. Bunun da 2.8 milyar doları yurtdışında. Fransızlar'la ilk görüşmelerimizde ve münhasırlık sözleşmesinde gerek Türkiye, gerek Avrupa'daki faaliyetlerimizle ilgilendiklerini söylemişlerdi ve münhasırlık sözleşmesi böyleydi.

Fakat sonra yurtdışındaki bankalarımızı inceleyip çok da beğendiler. Ancak sonunda sadece Türkiye ile ilgilendiklerini söylediler. Biz Avrupa'daki bankaları Türkiye'deki bankanın dışına çıkarmakta da tam arzu ettiğimiz bir yapıyı bulamadık."

Özyeğin: Kriz nedeniyle 6 milyar dolar buharlaştı
Hüsnü Özyeğin, aktif büyüklüğü sektörün yüzde 1'inin üzerinde olan bankalara kaynak aktarımını öngören yasayla ilgili görüşlerini açıklarken, Türk ekonomisinin geçen yıl Cumhuriyet tarihindeki en ağır yılını geçirdiğine dikkat çekti. Ekonominin 2001 yılını yüzde 7-8 civarında bir küçülmeyle kapatmasının sözkonusu olduğunu ifade eden Özyeğin, ekonominin kan dolaşımını sağlayan veya kalbi denilebilecek Türk bankacılık sektörünün fevkalade olumsuz etkilendiğini vurguladı.

Türk bankalarının topladığı mevduatı, hükümetin programına uygun şekilde Hazine bonolarına yatırdıklarına işaret eden Özyeğin, şöyle devam etti:

"Hatırlayacaksınız 2000 yılının Ağustos-Eylül aylarında bir yıl vadeli bonoların faizi yüzde 32-33'lere düşmüştü. Tabii Türk bankaları bunu ekonomi politikalarına inanarak yaptı. Fakat kasımdaki likidite krizi ve şubattaki devalüasyon Türk bankacılık sektöründe büyük bir tahribat yarattı. Bankacılık sektörünün 11-12 milyar dolar civarında olan sermayesinin yarısından fazlası eridi. Altı milyar dolar yok oldu.

Dolayısıyla burada bankacılık sektörü yurtdışına spekülasyon yaparak, Arjantin bonosu alarak, Brezilya bonosu alarak veya Rusya bonosu alarak bu zararı görmedi. Kendi hükümetine güvendi. Türk Hazinesi'nden Hazine bonosu aldı ve anca beraber kanca beraber bu zararı gördü."

Türkiye'de ilk kez böyle bir yasanın çıktığını ve Cumhurbaşkanı'nın onayına sunulduğunu hatırlatan Özyeğin, benzer yasaların dünyada 30-40 ülkede çıkarıldığına işaret etti.

"Bu yasa aslında hiç bir bankaya bedava bir şey vermiyor" diye konuşan Özyeğin, şöyle devam etti:

"Devlet sermaye katkısına karşı hisse senedi alıyor. Yani hakim hissedar kendi hisse oranını azaltıyor. Sermaye benzeri kredi ise piyasa faizi ile veriliyor."



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır