Her şey yolunda giderse, IMF İcra Kurulu'nun bu ayın 21'inde toplanarak 3 yıllık stand-by düzenlemesini onaylaması bekleniyor. Toplantının ardından, geçmiş programdan kalan 3.1 milyar dolarlık kredi ve yeni programdan gelecek 10 milyar dolarlık kredinin yaklaşık 6 milyar dolarlık kısmı serbest bırakılacak. Dolayısıyla Ocak bitmeden, hesaplara 9 milyar dolar kadar bir para gelmesi programlanıyor.

IMF'den gelecek bu kaynak, öncelikle Fon bankaları için kullanılacak. Fon bankaları halen Merkez Bankası'ndan API yoluyla 3.5 katrilyon lira civarında borç para alıyor. Bankaların elindeki tahviller erken itfa edilerek, Merkez Bankası'na olan borçları kapatılacak. Daha sonra Merkez Bankası'nın porföyünde bulunan bir kısım tahviller geri alınacak. Geri kalan yaklaşık 2.5 milyar dolarlık kısım ise piyasaya olan borcun düşürülmesinde kullanılacak. Sonuç olarak IMF kaynağı, Hazine'nin daha çok nakit dışı iç borç stoğunun indirilmesine yarıyacak. Ayrıca piyasaya çok fazla likidite çıkması engellenerek, para tabanı hedefinin tutturulmasına olanak tanınacak.

Nakit dışı iç borç stoğunda başka gelişmeler de var. Kamu bankalarının elindeki yaklaşık 22 katrilyon liralık menkul değer yeniden yapılandırılıyor. Ocak ayı iç borçlanma programında bu tutarın 5.8 katrilyonluk kısmının 2010 yılı vadeli yeni tahvillerle değiştirildiği belirtildi. Ancak Hazine'den bu değişim sonucu 2002 yılı geri ödemelerinin nasıl etkilendiği konusunda bir açıklama yapılmadı.

Merkez'den 4 katrilyon kâr
Kamu bankalarının elindeki geri kalan portföyde de benzer değişimin yapılacağı belirtiliyor. Bu operasyon sonucunda da kamu bankalarına 2002'de yapılacak 16 katrilyonluk iç borç geri ödemesinin, 8.3 katrilyon liraya indirilmesi hedefleniyor.

Bu arada Merkez Bankası'nın 2001 yılında vergi sonrası 4 katrilyon lirayı aşkın kâr açıklaması bekleniyor. Bu tutarın azımsanmayacak bölümü Şubat ayındaki yüksek faiz döneminden geliyor. Merkez Bankası geçmiş yıllarda olduğu gibi bu kârı Hazine'ye aktaracak. Ancak arada nakit para hareketi olmayacak. Merkez Bankası'nın portföyündeki tahvillerin faiz geliri ile mahsup edilecek.

Tüm bu parasal hareketlerin sonucunda ortaya şöyle bir tablo çıkıyor:

IMF'den gelen paranın büyük kısmı ile Merkez Bankası'nın bilançosunda bir düzeltme yapılıyor. Yani Merkez Bankası, bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılması sırasında almak zorunda kaldığı tahvillerin bir kısmını geri satıyor. Kriz sırasında elde edilen ve Hazine'ye aktarılan kâra gelince... Bankalara sermaye katkısı olarak vermek için 4 milyar dolar borç aranıyor. Borç bulunamazsa, para Hazine kaynaklarından verilecek. Bir anlamda krizde 'bankalardan alınan' para, sermaye katkısı olarak geri vermiş olacak!