Sosyal demokrat olduğum için değil sadece... Hem böyle tablolar görmek istemediğim için...

Hem de gazetelerde Nuh Nebi'den kalma haberleri görmekten sıkıldığım için söyleyeceğim.

Lütfen, istirham ediyorum!..

Ülkemin kendini sosyal demokrat hisseden unsurlarından hassaten rica ediyorum:

Deniz Baykal'ın toplantılarına gidip de Deniz Bey'i dinlemek istiyorsanız sahiden...

Ya akşamdan uykunuzu iyice alın...

Ya bolca çay kahve veya kola için...

Ya hamurişine yumulmayın...

Ya da hiç gitmeyin be kardeşim!..

Deniz Bey konuşurken horul horul uyuyacaksanız niye gidiyorsunuz ki o toplantılara?

Ayıp değil mi, saygısızlık değil mi yaptığınız?..

Bırakın Deniz Bey'i, kürsüde herhangi bir insan konuşurken bile, uyumak saygısızlıktır.

Hem, bir sosyal demokrat lider konuşurken, uyuyan kişi kaç paralık sosyal demokrat olmuş olur ki?

Yine dünkü gazetelerde koca koca fotoğraflar:

CHP lideri Baykal, Ankara'da Ziraat Mühendisleri Odası'nın düzenlediği "tarım konulu" sempozyumuna konuşmacı olarak katılmış.

Bir siyasi lider olarak böyle bir forumu değerlendirmek istemesi normal...

Fakat dinleyici sıralarında düzine düzine adam, vurmuş kafayı uyuyor!..

Dalga geçeceğim vallahi üzüntümden geçemiyorum.

Sonra da diyoruz ki, bu sol denen lanet siyaset neden iktidara gelmiyor, neden ülkeyi kurtarmıyor?

Bir kere, Türkiye sol değil ki, sol iktidara gelsin!..

Türkiye, en uzaktaki hücrelerine kadar "sağ"dır.

Ayrıca kendini sol hisseden de hamurişine yumulup toplantıda uyuyorsa, nasıl gelecek sol iktidara?..

Yine rica ediyorum:

Sempozyumlardan önce lütfen hamurişi ve kebap yemeyin...

Hakim olamayıp zıkkımlanan da toplantıya gitmesin!.. Şaka yapmıyorum:

Deniz Baykal, Türk siyaset sahnesinin en birikimli simalarından biridir.

Konuşmaları derinliklidir.

Konuşması sırasında insanların uyuyakalması onun kusuru değil, yurdum insanının hamurişine bağımlılığındandır.

Ayrıca toplumda yaygın sempozyum hanzoluğundandır...

Ve bittabi, tarım konusunun "uyku ilacından beter" bir konu olmasındandır.

Deniz Bey'in yerinde olayım, o saniye terketmezsem salonu insan evladı değilim!..

Gene saygılı adam...

Ne tarih aşkı be!
Gazeteler, Suudlar'a verip veriştiriyor:

Osmanlı'dan kalan tarihi eserleri nasıl yıkarsınız ulan!..

Barbar oğlu barbarlar!..

Taliban kafalılar!..

Gazeteci tayfası memleketi bıraktı, dünyaya nizamata başladı...

Bizimkiler zaten dünyayı düzeltmeyi pek severler...

Afganistan operasyonunda, Tv'lerde, önlerine açılmış haritalar üzerine uzun çubuklarla strateji attıranları daha unutmadık.

Mezbelelik haline gelmiş bir ülkenin... Otobanlar bataklık, caddeler keçi yolu, meydanlar krater ağzı vaziyetindeki bir memleketin.

Kendi topraklarında bile Osmanlı'ların nerede yattıklarının bilinmediği İstanbul'da gazetecilik yapıyorsan, kimseye söyleyecek sözün olmaması gerekir...

Türkiye'de her kültürden tarihi miras, saldım çayıra mevlam kayıra halinde değil mi!

Öyleyse, Suud'a ne dayılanıyorsun?

Sanmayın ki, vahabi kavmini günahım kadar seviyorum da, o yüzden savunmaya çalışıyorum:

Hayır onları savunmuyorum, bizimkilerin tavrını eleştiriyorum.

Yabancıya başka standart, Türk'e başka standart!..

İşte bizi kemiren riya da bu!..

BÜYÜTEÇ
Hülya Avşar, sevişme sahnelerini reddedince, Kenan Işık "Hülya sevişmezse ben de sevişmem" dedi. Bize hiç fikrimizi soran yok!