Anayasa Mahkemesi, Tayyip Erdoğan'ın AK Parti kurucu üyeliğinden çıkarılmasına karar verdi.
Oy çokluğu ile alınan bu karar, altı ay içinde Erdoğan'ın genel başkanlıktan da ayrılması sonucunu doğuracak.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Kanadoğlu TCK'nın 312'nci maddesinden hüküm giyen Erdoğan'ın kurucu üyelikten çıkarılması yanında genel başkanlık görev ve yetkilerini kullanmasının da "tedbiren" önlenmesini talep etmişti..
312'den hüküm giyen Erdoğan'ın, siyasi yaşamda büyük rol oynayabilecek bir partinin başında olmasının, kamu düzeni ve yararı bakımından "giderilmesi olanaksız sakıncalar" doğurabileceğini belirtmişti.
Anayasa Mahkemesi, Başsavcının bu görüşüne katılmadı.
Erdoğan'ın üyelikten çıkarılması ve yeni bir genel başkan seçmesi için partiye 6 ay süre tanıdı. Bu yüzden kamu düzeni ve kamu yararı açısından telâfi edilemeyecek sakıncalar doğacağı endişesine hak vermedi.
Yüksek mahkeme, türbanlı altı kadın kurucunun üyelikten çıkarılmasına ilişkin talebi de oybirliği ile reddetti.
Bu karar mahkemenin siyaseti özel yaşam alanı içinde gördüğünü, bu faaliyet sırasında türbanı yasaklayan bir yasal engel bulunmadığını belirliyor.
Türban, bu kurucular milletvekili seçildikleri takdirde meclise girerken bir sorun olarak karşılarına çıkacak..
Şimdi AK Parti, Anayasa Mahkemesi'nin göndereceği ihtar doğrultusunda Erdoğan'ın üyeliğini düşürecek, yeni bir genel başkan seçecek.. Bunu da 6 ay içinde yapacak.
Anayasa bu sürede değişmediği takdirde Erdoğan genel başkan olamayacağı gibi milletvekili de seçilemeyecek.
Dünya değişiyor. Siyaset, olumlu yönde değişim gösterenlere kredi açıyor.
Tayyip Erdoğan dün "Hem laik, hem Müslüman olunmaz" diyordu. "İslâm alemi, Müslüman Türk milletinin ayağa kalkmasını bekliyor. Kıyam başlayacak" diyordu. "Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor; millet istedikten sonra tabii gidecek" diyordu.
Bugün "İktidar olursanız içkiyi yasaklayacak mısınız?" sorusuna "Haşaa!" diyor.. "Şeriatçı mısınız?" diye sorulunca "Hiç olmadım. Bugün hiç değilim" diyor.
Herkes şüphe içinde:
İnsan 6-7 yılda bu kadar değişebilir mi?
Samimi mi, yoksa takıye mi yapıyor?
Türkiye gibi irtica tehdidi yaşayan bir devlet, rejimini korumak için daha şüpheci ve daha tedbirli olma hakkına sahiptir.
Türkiye özgürlükler istikametinde bir süreç yaşıyor. Tayyip Erdoğan hakkındaki karar, siyasetten ömür boyu mahrumiyet hükmü yerine geçmeyecektir.
Erdoğan'ın fikirlerinde oluştuğunu söylediği değişim, yeni bir partinin doğuş sebebi oldu.
AK Parti, laik-demokratik rejime sadakatini kanıtladığı, Erdoğan da aynı samimiyeti taşıdığına halkı inandırdığı takdirde...
Toplum, partiye de, kendisine de özledikleri şansı, çok uzun olmayan bir gelecekte verecektir.