Güreşte kazan yine kaynıyor. Serbest güreşin Bulgaristan'da, grekonun da Yunanistan'da yediği darbe, masa altından çalışanların, belden aşağı vuranların ekmeğine yağ sürdü. Hezimetlerin perde arkası, perde önü medyaya dolaylı-dolaysız yansıyor. Teşkilat soruşturma açıyor; federasyon, "Sofya'da 14 maç kazandık, Sydney'de ise 2 maç kazanmıştık" diyor. Ne var ki, yaptıkları bu savunmaya kendileri de inanmıyor. Patras öncesi, "Takım halinde ilk üç veya en az dört madalya" diyen Başkan Şansal'a ikinci hezimetten sonra el altından, "İstifa et" mesajları gidiyor. O ise Bakan Ünlü'den bir yıl sonraki Dünya Şampiyonası için destek istiyor.

Güreşin bir vakfı varken ikincisi kuruluyor. Ne hikmetse, teşkilat ikinci vakfa da onay veriyor. Ortada dağ gibi sorunlar duruyor. Çözüm önerisi yok denecek kadar az. Başkan Şansal, "Serbest güreş komada. Elele vermezsek hastayı kaybedeceğiz" diyor. Seçim sırasında "arkandayız" diyenler Şansal'ı arkadan vurmak için Ankara'da iftar yemeği düzenliyor. Federasyon, "Türk Güreşine Emeği Geçenler" adı altında 212 kişilik liste hazırlıyor. Listeye eski başkanlar, genel müdürler girmiyor ama tarikatçılar, üç günlük gazeteciler, kapı kapı dolaşıp para dilenenler giriyor. Ve bu listeyi eski şampiyonların yer aldığı bir jüri hazırlıyor. Siyasete girmek için güreşi kullananlar, liderlerin elini öpüp oy isteyenler ise kıs kıs gülüyor. Kısacası güreş artık minder arkasında yapılıyor.