kapat
11.12.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 RAMAZAN
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 NET YORUM
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 CANLI
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Yedi kocalı Hürmüz

Normal şartlarda ve normal bir ülkede, Nazlı Ilıcak kadar deşifre olmuş bir şahsın, kendine "ceyn" süsü verip Manisa tarzanının yanına kaçması veyahut da Ergüder Yoldaş misali Adalar'a sığınması gerekirdi, çoktan...

İki satır "analiz edelim" dedik, okuyucu ayağa kalktı "hay ağzına sağlık" diye, bilsem yıllar önce girerdim bu meseleye, kaçırmışım!..

Mamafih, Nazlı gibi bir "fenomen"in analizi, ne bir makalenin sınırlarına ne de bendeniz gibi bir faninin ömrüne sığar.

Bu "derya" konu, herhalde doktora çalışmalarına ve de yetenekli psikiyatrların konsültasyonlarına muhtaçtır.

İlan-ı aşk
Kovulduğu parlamentoya yeniden girmek için, şimdi Recep Tayyip abimize "siyasi ilan-ı aşk"larda bulunan Ilıcak, (Selimoğlu mu, Ilıcak mı, Şirin mi, bize de kafayı yedirdi, yedi kocalı Hürmüz mübarek hatun), gelen tepkiler öyle gösteriyor ki, bilinçli kamuoyunun gözünde çoktan tefessüh etmiş...

Bilmeyen için, "tefessüh etmek" bir nevi "tasdiknameyi almaktır" arkadaşlar...

Sen bu meslekte "patron karısı olmanın" bütün imtiyazını tepe tepe kullanacak, "kadınlığın" bütün "doğal imkan"larından yararlanacaksın, sonra da sığındığın dinci gazeteden, hem gazetecilere hem de dünyaya nizamat vereceksin!..

Nasıl olacak be Nazlıcığım!

Hani bizim medya işine gelince bayağı kör ve sağır oluyor da, bu kadar sersem olabilir mi dersin?..

Psikiyatrik analiz
Bak şimdi ben, "bazı insan türlerini" analiz edeceğim, sen de bundan ders çıkartacaksın, yani burada sana bir "avanta" var, yoksa biliyorum hayatta dönüp de bakmazsın, avanta yoksa...

Yalnız "diyalektik materyalist" yaklaşımla "Darwinist" bir analiz değil, psikiyatrik bir çözümleme yapmak istiyorum.

Chapter bilmemkaç, başlık Duygusal Tatminsizlik!

Bu "duygusal tatmin" yoksunluğu, insanı genellikle "üçüncü sayfa haberi" yapar, kahramanları çoğu yoksul ve çaresizdir, sıradan bir öfke akşamında misal, kocasının yemeğine fare zehiri koyarak dindirir yoksunluğunu, veya çocuğunu kızgın maşayla döver.

Duygu cinayeti
Daha uyanıkları, ki ya üst kültürdendir ya da öyle görünürler, "birinci sayfa"lara haber olmayı tercih ederler. Bunlar "usta"dırlar, kocalarını veya kendilerine inananları "tedricen" öldürürler...

"Duygu cinayetidir" işledikleri, ipucu bırakmazlar, öteki yoksul ve cahil salaklar gibi yargılanmazlar, binbir takla atarak da olsa yalılarda ve köşklerde otururlar, nüfuzlu çevreleri vardır.

Kuşku yok ki, varoşlardaki zavallılardan çok daha feci bir psikozun, çok daha perişan bir "kişilik çöküşünün" altındadırlar.

Yılların erozyonu ne temiz bir duygu, ne inanç, ne samimiyet, ne sadakat ne de sevgi bırakmıştır, bunlarda...

Değer ölçüleri tükenmiştir, agresiftirler, yakıcı, yıkıcı ve yokedici davranırlar. Köşeye sıkıştıkça, daha hırçın ve pervasız olurlar, pervasızlıkları yiğitlikten değil "histeri"den kaynaklanır, cayırtıları ise, haklılıktan değil şirretliktendir.

Yakadan düş!
Kendisinde, "önem", "temizlik", "dürüstlük" , "siyasi yaklaşım" ve bir sürü "bilmemne" vehmeden insanların, aslında hangi "yoksunluk" yüzünden toplumun başına bela olduğunu bilmem anlatabildim mi?..

Nazlı, senin için hayatının en doğru kararı, Türkiye'nin yakasından düşmektir!

Zorla düşürülmeden!..



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır