Krizin vurduğu Türkiye'de Anadolu aç, açık... Nineler, dedeler, bebeler üşüyor... Okula giden çocukların eline kalem defter verilemiyor... Karın üstünde terlikle gezen insanlar var... Evlerin bacaları tütmüyor... O insanlar için yardım da gelmiyor.. Çünkü yardım yapacaklar oralarda bunu şova dönüştüremeyeceklerini biliyor...

İşte; bu insanlar için Kadıköy Belediyesi bu sabahtan itibaren bir yardım kampanyası başlatıyor... Kuru gıdadan giyeceğe, yakacaktan kitaba deftere kadar bağışlanacak tüm yardım malzemeleri en kısa yoldan (amaç yoksulların hiç değilse bir bölümünü bayram öncesi sevindirmek) ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacak...

Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, geçen hafta CHP'nin Ankara'da düzenlediği toplantıda Anadolu'nun çeşitli ilçelerinden, beldelerinden gelen belediye başkanlarını dinleyince bu kampanyaya karar verdiğini söylüyor...

DOĞRU SÖZ
Gerçek başarı, başarısız olmak korkusunu yenebilmektir..

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bekir Topoğlu'na göre, cinselliği akıldan geçirmek orucu bozmuyor... Yani düşünmek, Allah katında bile suç değil... Düşünceyi mahkum edenlerin kulakları çınlasın...

Fıkra
Otel macerası!

Adamın biri Danimarka'ya gitmiş ve bir otele yerleşmiş... Birden kapı çalınmış... Karşısında "Buraya senin için geldim" diyen bir harikulade sarışın... Sabaha kadar seviştikten sonra otelden ayrılırken resepsiyona uğramış: "Benim borcum ne kadar?"

Katip gülümseyerek, "Borcunuz ödendi efendim, buyrun bu da bizim hediyemiz" diyerek 10 bin dolar uzatmış... Ülkesine dönmüş, başına gelenleri arkadaşlarına anlatmış... Bu olayı dinleyenlerden birinin yolu Danimarka'ya düşünce soluğu aynı otelde almış... Gece kapısını inanılmaz güzellikte bir kumral çalmış... Sabaha kadar sevişmişler... Adam arkadaşının yaptığı gibi aşağı inerek hesabı sormuş... Katip, "Borcunuz ödendi efendim, buyrun bu da bizim hediyemiz" diyerek 5 bin dolar uzatmış... "Neden bana 5 bin dolar? Burada kalan başka bir Türk arkadaşıma 10 bin dolar vermişsiniz!" deyince, katip biraz düşündükten sonra hatırlamış: "Haaa o arkadaşınız... Ama onunki birinci kanalda yayınlanmıştı!"

Kalemine sağlık
TV'lerde haber ve tartışma programları reyting dışında bırakılsın.. Bu yapılırsa reyting savaşı ortadan kalkar, haberler düzelir..

(Tufan Türenç)

Hay ağzını öpeyim!
Hapishanelerde bankacılar yatıyor.. Böyle hukuk anlayışı olmaz... Dünyanın neresinde banka kurarak çete kurulur.. DGM, banka kurmayı çete sayıyor.. DGM'ler kaldırılmalı... İki hukuk olmaz bir ülkede... (Hüsamettin Cindoruk)

Hay sizin gibi Atatürkçülere

Denizli'de Atatürk için mevlit okutulması ortalığı karıştırıyor... Kadın Adayları Destekleme Derneği'nin, "Kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilişinin 67. yıldönümü" nedeniyle, Ulu Cami'de Atatürk için mevlit okutturması Atatürkçülüğü(!) kimseye bırakmayan kadınlarımızı birbirine düşürüyor... Hatta bazı kadınlar şoka giriyor...

Sebep mi?

Atatürk için mevlit okutulmazmış! Atatürk'e mevlit okutmak cumhuriyet kadınına yakışmazmış! Mevlit okutularak din siyasete alet edilemezmiş!..

Bunları ben söylemiyorum; Denizlili Atatürkçü kadınlarımız yumurtluyor...

Türk Kadınlar Birliği üyesi Nevin Budak, CHP Kadın Kolları Başkanı Nazife Karabil, Atatürkçü Düşünce Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Gülçehre Bababalım gibi doğuştan Kuvvacı kadınlarımıza göre, ölmüş atalarının, ana ve babalarının arkasından mevlit okutan ben, sen, o; biz, siz, onlar laikliğe karşıyız... Hatta şeriat yanlısıyız...

Öyle mi?

Ayıptır hanımlar utanın! Hiç değilse Mustafa Kemal Atatürk'ün kemiklerini sızlatmayın...

Atatürk'ü sevmek, devrimlerini sahiplenmek, gösterdiği yoldan gitmek başka şey, başta Atatürk olmak üzere ölmüş atalarımıza, ana ve babalarımıza, hısım akrabalarımıza mevlit okutmak başka...

Unutmadan söyleyeyim; ben Fatiha da okuyorum... Ne dersiniz hanımlar bunun için acaba Taliban'mıyım?

Kendisinden Varlık Vergisi istenen gayrimüslimlerin satmak zorunda oldukları işyeri ve konutları Müslümanlar gayet ucuz fiyatla kapatmışlardır... Böylece ırkçı bir servet transferi gerçekleştirilmiştir...

Mustafa Özyürek (Milliyet yazarı)

Bu neyin tatili?
İstanbul'da okullar niye tatil edildi? Sıcaklık -20 dereceye mi indi? Kardan caddeler, geçit mi vermedi? Oysa Anadolu yakasında dün hiç kar yoktu! Yani kentin yarısına kar yağmamıştı... Sadece Çamlıca Tepesi biraz kırlaşmıştı.. Avrupa yakasında ise bütün yollar, sokaklar açıktı... Sahi okulu kimler, neden tatil etti? Acaba bir gün için bile olsa Milli Eğitim'in rahat etmesi mi düşünüldü?

Serbest kürsü
Seve seve kazık!

"Bu ülke için seve seve" kampanyası çerçevesinde bir çok işyerinin indirime gittiğini biliyoruz. Acaba gerçekten böyle mi? Kadıköy'de bir erkek ayakkabı mağazasında (G.Tekin) Ramazan'dan hemen önce 25 milyon lira olan bir botu şu anda 45 milyon liraya satıp, hemen üzerine çizikli 55 milyon lira yazmışlar... (Derya Sevgin)