Özal'a dava açsam vekil olurdum

Jaguar ve Gazi Mahallesi davalarını soruşturan Başsavcı, 'savcının kitabı'nı yazarak emekliliğe ayrılıyor
Trabzon Of'ta dünyaya geldi Celil Demircioğlu... 8 kardeşinin arasından sıyrılıp merdivenleri tırmanırken yaşamda imkansızın olmadığına inandı hep. Karlı patikalara bata çıka bitirdiği ilk ve ortaokulun ardından liseyi yatılı okudu...

Eski bakan Tuncay Mataracı, İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu ile aynı sıraları paylaştı. Ve o dönemlerde karar verdi, savcı olmaya.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni başarıyla bitirdikten sonra Adıyaman'ın Gölbaşı İlçesi'nde hakim olarak göreve başladı. Daha sonra sırasıyla, Sinop, Rize, Adapazarı Geyve Savcılığı'nda görev yaptı. Tam 1 yıl sonra Adapazarı Geyve Başsavcılığı'na atandı. 1977 yılında en büyük hayali olan İstanbul'a, Sarıyer Başsavcı Yardımcısı olarak geldi. Demircioğlu, bu göreve başladığı gün yaşadığı bir olayı hiç unutamadığını söylüyor ve şöyle devam ediyor:

"Sarıyer Cumhuriyet Başsavcısı Turan Silekin bana, 'Sarıyer ve çevresinde çok Of'lu vardır. Uzak durmaya çalış' dedi. 'Ben de Ofluyum. Bana ve çalışmama etki yapamazlar. Merak etmeyin' diye cevap verdim. Ancak uyarısını da dikkate aldım. Meslek yaşamım süresince asla hemşehricilik yapmadım."

SIKINTILI GÜNLER...
Demircioğlu; ülkeye girişi yasaklanan yabancı sigara kaçakçılarıyla mücadele ettiği; Turgut Özal'ın kızı Zeynep Özal'a hediye edilen Jaguar'la ilgili soruşturma yürüttüğü günleri de şöyle anıyor:

"1986 yılında gazetelerde çıkan haberlerde; Zeki Küçükberber'in Jaguar arabaları için Tarabya sırtlarında yaptırdığı bakım istasyonlarının yıkılmasını engellemek için Başbakan Turgut Özal'ın kızı Zeynep Özal'a bir Jaguar hediye ettiği yer alıyordu. Haberleri ihbar kabul ettim. Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir başbakanın aile bireyi hakkında soruşturmayı yürüttüm."

"Ancak sıkıntılı günler yaşadım. Bir anda basın tarafından mercek altına alındım. Ya da ben öyle hissediyordum. Hepsi Zeynep Özal ile ilgili suç varmış gibi davranıyordu. Oysa ki bir savcı olarak bu haberleri dikkate almalı, ancak etkilenmeden soruşturma yapmak durumundaydım. Gece gündüz, evimin ve görev yaptığım adliyenin önünde gazeteci bekliyordu. Huzursuz olmuştum."

KAHRAMAN OLURDUM
Soruşturma sırasında Zeynep Özal hakkında dava açması karşılığında kendisine milletvekilliği teklif edildiğini ifade eden Başsavcı Celil Demircioğlu, şöyle konuşuyor:

"Dava açarsan demokrasi kahramanı olursun teklifleri geliyordu. Ancak hiç kimsenin telkini altında kalmadan, en doğru olanı yaptım. Soruşturma sonrası Zeynep Özal'ın bu konuyla ilgisinin tespit edilemediğini gördüm. Küçükberber, bu arabayı Zeynep Özal'a düğününde aracı tanıtmak amacıyla maliyetine sattığını söyledi. Suç unsuru olmadığına karar verdim. Ve takipsizlik kararı verdim."

Takipsizlik kararı verdiği için çok sayıda ölüm tehitleri aldığını ifade eden Başsavcı Celil Demircioğlu, Özal Ailesi'nin üzerine gidemediği, cesur davranmadığı şeklinde eleştiriler aldığını kaydederken; o dönem yurtdışından gönderilen bir mektuptaki ifadeyi ise hiç unutmadığını söylüyor:

"Mektupta, 'Ölene kadar takip edecek, seni ve neslini bir gün mutlaka kurutacağım' yazıyordu."

Kitabı parayla satılmayacak
Demircioğlu ardında, 'Hakimlik Savcılık Meslek Etiği' isimli bir kitap bırakacak. 6 ayda hazırlanan kitap 400 sayfa. Parayla satılmayacak olan kitap üniversite ve barolarda okutulacak. Genç savcı ve hakimleri bilinçlendirmeyi amaçlayan Demircioğlu, önsöze Aristo'nun bir sözüyle başlıyor: 'Dört şey hakime aittir; nezaketle dinleme, akıllıca cevap verme, heyacandan uzak tetkik etme, tarafsız karar verme."

'UFKU GENİŞ OLMALI'
Kitapta hakim-savcıların etik anlayışları ise şöyle sıralanıyor: "Hakim verdiği kararı düzgün yazmalı, kullanılan dile dikkat etmeli, duruşmada taraflar arasında geçen dialogları düzgün olmalı, ufku geniş olmalı, ülkesinde olup bitenleri izlemeli, insaflı, inanılır, güleryüzlü olmalı. Düzgün konuşmalı, soğukkanlı olmalı, sosyal yaşamı ve genel kültürüyle takdir edilmeli, kendisini aşmalı, yaratıcı, yenilikçi, Atatürkçü, laik, demokrat, fikir üreten biri olmalı."

YARIN
* Başsavcı'nın 'Meslek hayatımın en zor dosyası' dediği olay nedir?

* Savcı ve hakimler futbolla ilgilenir mi?

TÜLAY ACAR