kapat
02.12.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 RAMAZAN
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 CANLI
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Son veriler

Haftanın son günleri çok hareketli geçti. Cuma günü DİE Temmuz-Eylül dönemi üçüncü çeyrek milli gelir sayılarını yayınladı. Merkez Bankası Ocak-Eylül dönemi Ödemeler Bilançosunu açıkladı. Her ikisi de beklentilerden daha iyi çıktı.

Aynı anda uluslararası değerlendirme kuruluşu Standart and Poor's Türkiye'nin notunu olumsuzdan durağana (bence istikrarlı demek daha doğru olurdu) yükseltti. Ankara'da ise TOBB Başkanı ve hükümet üyeleri reel ekonomiye yardım paketini açtılar. Perşembe günü IMF Direktörler Kurulunun onuncu gözden geçirmeyi onaylayarak 3.1 milyar doları serbest bıraktığını öğrenmiştik. 2002 yılı için 14.5 milyar dolar ek finansman sağlanacığı da o arada ifade edildi.

Kötü haberler de vardı. Savaşın Irak'a sıçrama ihtimalinin güçlendiği söyleniyordu. Kıbrıs sorununda önümüzde gergin günlerin olduğu anlaşılıyordu. Sermaye yetersizliği nedeni ile Toprakbank da fona geçti.

Küçülmenin neresindeyiz?
Üçüncü çeyrekte Türkiye ekonomisinin küçüleceği konusunda hiç kimsenin tereddütü yoktu. Ne kadar küçülür sorusu tartışılıyordu. Genellikle GSMH'da yüzde 10'un üstünde bir küçülme bekliyordu.

Kendi tahminlerimi kısaca özetlemek istiyorum. Eylül başında yaptığım çalışmada üçüncü çeyrek için GSYİH'de yüzde 6.8, GSMH'da yüzde 8.2 küçülme bulmuştum.

Fakat 11 Eylül olayından ve meslektaşlarımın olumsuz havasından etkilendim. Ekim başında tahminimi aşağıya çektim. Üçüncü çcyrekte GSYİH'da yüzde 8.7, GSMH'da yüzde 10.4 küçülme öngördüm.

Halbuki ilk tahminim çok daha gerçekçi imiş. Boş yere panikleyip gereksiz bir iş yapmışım. Orada burada seslendirilen "aşırı iyimser" suçlamasından korkmuşum. Kendime göre tedbir alıp ben de karamsarlar sürüsüne katılmışım.

Sonuçta, DİE tarafından açıklanan üçüncü çeyrek büyüme hızları GSYİH'da yüzde Ğ 7.1 ve GSMH'da yüzde Ğ 8.5 oldu. Temmuz'daki telekom krizini, döviz kurunda oluşan balonu ve 11 Eylül'ü düşünürsek, bu sayıların çok kötü olmadığını kabul etmek zorundayız.

Milli gelir sayıları bir başka gözlemi de doğruluyor. Eylül başında ekonomide bir toparlanmanın ilk işaretleri ortaya çıkmıştı. Yavaş da olsa kur sakinlemiş, faizler iniş trendine girmiş ve satışlar kıpırdanmıştı.

Bence üçüncü çeyrek milli gelir sayıları ekonominin yaz aylarında dibe vurup tekrar yukarıya döndüğünü gösteriyor. 2001'in son çeyreği ve 2002 yılı için tahminlerimizi bu açıdan yeniden ele almamız gerekecektir.

Cari işlemler dengesi
İç talepteki çöküş TL'nin değer kaybı ile birleşince dış dengenin düzelmesi kaçınılmazdı. Güçlü bir reel devalüasyon dünyanın her yerinde ve daima cari işlemler dengesinden gelen net döviz arzını arttırır.

Maalesef Türkiye'de bu basit gerçeği bir türlü kabullenemeyenler mevcut. Toplumda öylesine derinlere giden bir "döviz bitecek" korkusu var ki, insanlar bir türlü cari işlemler dengesinin büyük miktarda fazla verebileceğine inanamıyorlar.

Halbuki ekonominin kuralları Türkiye'de de takır takır işliyor. Sonuç ortada. Ocak-Eylül döneminde cari işlemler dengesi 2.5 milyar dolar fazla verdi. Böylece hükümetin yıl sonu için koyduğu hedef dokuzuncu ayda tutturuldu. Yıl sonunda cari işlemler fazlasının 3.5-4 milyar dolar arasında gerçekleşeceğini hesaplıyorum.

Tekrar hatırlatalım. Bu sayı gerçek durumu gizlemektedir. En az 4 milyar dolar döviz kazanıldığı halde Türkiye'ye getirilmemiştir. Yani gerçek fazla 6 milyar doların üstündedir.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
HAFTANIN SOYLEŞİSİ
Nuriye Akman'ın bu haftaki söyleşisi için tıklayınız

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır