kapat
28.11.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 RAMAZAN
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 CANLI
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
İbadetin özü dua

Hz.Peygamberin ifadesiyle dua, "ibaretlerin özü"dür. Dua, sınırlı varlık olan insanın Kadir-i Mutlak Yaratıcıyı yardıma çağırmasıdır. Kur'an'da vurgulanır. "Duanız olmasa, Rabbim size ne değer versin ki!" (Furkan, 77) Ayet-i Kerimesi buna işaret eder. Dua, varlıkların mülkünü kendi kudretinde tutan Allah'a, kulluk esprisi içinde insanca bir maruzattır. Ünlü Kur'an yorumcusu Fahreddin er- Razi'nin de özlü bir şekilde dile getirdiği gibi dua, kulun Rabbinden ilgi ve yardım talep etmesi. O'na daima muhtaç olduğunu dile getirmesi, O lütfetmedikçe kudret ve kuvvetten mahrum olacağını itiraf etmesidir. (Şerhu Esmaiül-Hüsna, c. l, s.83)

Dua, insanın varlık karakterinin tabi” bir parçasıdır. Onun için, kaçınılmaz ve ifası zorunlu bazı davranışlar gibi, dua da, kendi insani tabiatının temel yapısından kaynaklanan bir eylem, bir yöneliştir. Ruhi olgunluğun doruğunda bulunan peygamberler ile insanlar arasında, bu bakımdan bir fark yoktur. Peygamberimizin dilinden duayı düşürmemesi bu nedenledir. Dua, insanın yemek-içmek, büyümek, üremek-çoğalmak boyutlarına ilave bir dördüncü boyutudur; insanı tamamlayan boyut. Tüm varlıkların görülmeyen yaratıcısına, küll” akıl, mutlak güç ve mutlak ilim sahibi olan Allah ile münasebet kurma ve O'na yönelme halidir.

Dua aynı zamanda dua eden bireyin yaşadığı toplumsal hadiseleri, sorunları ve çıkmazları da kapsaması bakımından, toplumsal bir muhteva da taşımaktadır.

Burada dua ile ilgili birkaç Ayet-i Kerimeyi zikretmek yerinde olacaktır:

"Kullarım benim hakkımda sana soracak olurlarsa, (de ki); Ben onlara yakınım, bana dua ettiğinde dua edenin çağrısına karşılık veririm" (Bakara, 186)

"Rabbinize, yalvararak ve gizli bir şekilde, dua ediniz. Muhakkak ki Allah aşırı gidenleri sevmez" (Araf, 55).

"Rabbiniz şöyle dedi: Bana dua edin, size icabet edeyim" (Mü'min, 60).

Dualarımızda kendisine yüzümüzü döndüğümüz Allah, dua edenlerin hep yakınında ise de; kulların kendilerini Cenab-ı Hakk'a daha yakın bulacakları bazı özel zamanlar zikredilmektedir.

Hz. Peygamberin şu hadisi şerifleri dikkatlerimizi çekmektedir.

"Rabbimiz gecenin son üçte birlik diliminde, her gece, dünya semasına nüzul eder ve der ki; Yok mu bana dua eden, duasını kabul edeyim; yok mu benden isteyen, istediğini vereyim; yok mu bağışlanmasını talep eden, mağrifet edeyim" (Buhari, Sahih, Teheccüd, 14; Müslim, Sahih, Müsafirin, 168-170).

"Kul Rabbine en fazla secdede iken yaklaşır. Bu nedenle secdede duayı çok yapınız" (Müslim, Sahih, Deavat, 118. Nesal, Sünen, Mevakit, 35).

Başka hadisi şeriflerde de, Cuma namazında, iç ezan ile kanet arasında geçen zaman sürecinde yapılan yakarışların geri çevrilmeyeceği beyan edilmektedir (Tirmizi, Sünen, Salat, 44; Ebu Davut, Sünen, Salat, 35).

Duanın cevabını alma konusunda sabırsız olunmaması gerekir. Kendisini hakim olarak vasfeden Cenab-ı Allah, kimi kez dolaylı, kimi kez ise kul tarafından sezilemeyen bir tarzda cevabını insanın dünyasına iletir. Dualarımızın karşılığı genellikle yavaş, duyulmayan ya da işitilmeyen bir biçimde gerçekleşmektedir. Duanın gerçekleşmesi istemedeki, yakarmadaki, ruhi ve şuurlu yoğunluğa bağlıdır. İşte takdirin henüz meçhulümüz olduğu, duayı, iman ve inançla yaparsak, onun cevabını mutlaka alırız. Hz. Peygamber, bu konuda şöyle buyurmuşlardır: "Sizden biriniz dua ettiği zaman, duasında azimli ve istekli olsun." (Müslim, Sahih, Zikr, 7; Buhari Sahih, Tevhid, 31). Bu hadis duanın şekilsel yönünü ön plana çıkaran belirli formlarından ziyade, içten geldiği şekilde yapılmasının daha makbul olacağını göstermektedir.

Duanın muayyen bir dilde olması gerektiğine işaret eden dini bir hüküm mevcut değildir. Prensip olarak İslam'da duanın dili yoktur. Dua, Türkçe, İngilizce, Frasça, Almanca, Arapça vb. bütün dillerde yapılabilir. Herkesin kendi ana dilinde dua ederek Yüce Yaratıcıdan neyi istediğini bilmesi, duanın temel esprisine daha uygundur.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Superbahis
HAFTANIN SOYLEŞİSİ
Nuriye Akman'ın bu haftaki söyleşisi için tıklayınız

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır