Bir futbolcunun maçta en çok dikkat edeceği özellik, önce saha ve topla uyum sağlama becerisidir. Koşu, bireysel ve kollektif top tekniğiniz rakipten ne kadar üstün olursa olsun, dünkü gibi çıplak, buzlu, sert ve adeta traşlanmış gibi, topun üstünde kayarak hızlandığı bir zeminden en çok da "teknik beceri üstünlüğü" bulunan takımlar zarar görür.

Hele hele rakip, topa sizden daha gözüpek olarak ve tribün desteğiyle giriyorsa, o zaman bir de karambolde top kapma şansları artar. Bir de teknik direktör, teknik üstünlüğü olan Ergün, Ayhan, Sergen, Arif'i birlikte oynatmamış veya ikinci yarıya saklamışsa, dünkü ilk devre gibi pas isabeti de topun kullanılış şekli de erozyona uğrar. Ergün ve Ayhan girdiğinde takımın pas yüzdesinin ne kadar arttığı görüldü. Hele hele bir de buzlu sahaya G.Saray gibi iyice yabancıysanız, başka sürprizlere de gebesiniz demektir.

Önce işin kolayına kaçıp topu havalandırmak aklınıza gelir. Ama karşınızda kaleci Koraç gibi bu yıl Erzurum'da da oynamayan bir sürpriz adam, bütün hava toplarını toplarsa çaresizliğiniz artar. Dikkat ettiyseniz Koraç, yakınında seken bazı topları doğrudan bloke etmedi. İkiledi. Çünkü tutmak istediğinde hızlanarak kucağından fırlayıp geri dönebileceği gerçeğinin farkındaydı. Buna rağmen, oyunun nizami sürecinde Ümit'e iki tane çok sağlıklı hava topu vurma şansı geldi. Ama o, belini döndürecek şekilde durmadığı için ikisini de havalandırarak vurmaya mecbur kaldı. Ve sonuçta takım elendi.

Hüseyin'in 'bodyguard'ı
Maçın bir de hakem yüzü var. Dünyanın usta hakemleri, korner düdüğü çalıp da atılmadan maçı bitirmez. Adama sorarlar, boşa giden 40 saniye daha yok muydu, diye... Oyuna ilave etme hakkını unuttun mu? Bu kadar dakik misin? O hakkı neden hakeme verdiler? Hücuma dönük bir avantajı oynatsın diye değil mi? Ama Eryılmaz, bu kültürü pas geçti. Bu arada, 26. dakika dolduğunda Erzurum'un 7 faulüne karşı, G.Saray'ın sadece 4 faulü vardı. Ve sarı-kırmızılılarda Emre Aşık ile Capone sarı kart almışken, evsahibine kart dahi çıkmamıştı. Faul rekortmeni Hüseyin, koruma altında gibi tekme atmaya devam ediyordu. Eryılmaz, Hüseyin'e kart çıkarmak için 83 dakika bekledi.

G.Saray'ın üç günde bir maç temposu ve yaşadığı rakım, ısı ve iklim değişiklikleri, bunların hepsine evet! Ama bunların hiçbiri Eyüp'ün golüne mazeret olamaz. Evsahibi ekibin, kalecisi ve defansı çok iyiydi. Orta sahada Barış ve Zafer, bir de sertliğine karşın Hüseyin etkili oynadı. Özellikle sağ kanadı çok iyi kullandılar.