kapat
28.11.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 RAMAZAN
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 CANLI
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Kıbrıs: Al bela ver bela

Türkiye'de güçlü bir lobi, Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti'nin Avrupa Birliği'ne

alınmasını mazeret olarak kullanıp Kuzey Kıbrıs'ı ilhak etmeyi veya ilhaka yakın bir statüye getirmeyi planlıyor.

Bu planın mantığı şudur:

Kıbrıs stratejik olarak Türkiye için çok önemlidir. Türkler'le Rumlar'ın bir ortaklık içerisinde yaşaması olanaksızdır. Adanın birleşmesi halinde Rumlar'ın Kıbrıslı Türkler'i Bosna usulü bir katliamdan geçirmesi bile mümkündür. En iyisi, zaten birbiriyle yaşamayı unutmuş bu iki toplumun yollarını tamamen ayırmak, soruna noktayı koymaktır.Ama Kıbrıs'ın taksimi 1950'lerden beri Türk-Yunan ilişkilerinifzehirleyen, Avrupa Birliği yolunu tıkayan, uluslararası ilişkilerin ayağında zincir haline gelen bu sorunu -mimarlarının umduğu gibi- kökten halledecek mi? Yoksa bir belanın yerine başka bir bela mı ikame edilmiş olacak?

Bu sorunun cevabı açıktır. Sorun daha büyük bir sorun haline gelecek. Bela, daha büyük bir bela ile değiş tokuş edilmiş olacak. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanımayan dünya, ilhakı da tanımayacak.

KKTC, 18 yıl önce yapılmış yanlış bir hesabın mirasıdır. Nedense, o zamanlar ABD'nin Kuzey Kıbrıs'ta bir üs karşılığında KKTC'yi tanıyacağı sanıldı. Onun ardından diğer ülkeler de KKTC'yi tanıyacaklardı. ABD'ye üs olarak verilmek üzere Kıbrıs'ta bir askeri havaalanı yapıldı. Ama ABD ne üssü kabul etti ne de KKTC'yi tanıdı.

Dünyadaki 190 küsur ülkeden sadece biri, Türkiye, KKTC'yi tanıyor.

1974'te adaya yapılan müdahale bizim için bir Barış Harekâtı'dır. Olayı uluslararası camianın algılaması böyle değildir. Orada müdahale, egemen bir ülkede yaşayan bir azınlığın dış müdahale ile bütünden koparılması ve isgal edilen bir toprak parçası üzerinde bağımsız bir devlet haline getirilmesi olarak değerlendiriliyor.

KKTC'nin tanınması, bu tür müdahalelerin uluslararası bir teamül haline getirilmesi anlamına gelecektir. Ama neredeyse bütün ülkelerde azınlıklar vardır. Birçok azınlık, üçüncü devletlerin ilgi sahasına girmektedir. Hiçbir ülke, kendi azınlığına bir dış müdahaleyi yasal hale getirecek bir teamülün doğmasına neden olmak istemez.

Türkiye'nin nerdeyse ikiz kardeşi olan Azerbaycan, KKTC'yi bu nedenle tanımıyor. Çünkü KKTC'yi tanıması, prensipte, Ermenistan'ın Karabağ'ı ilhak etmesini kabul etmesi ile eş anlamlı olacaktır.

Aynı nedenle Azerbaycan, Türkiye'nin KKTC'yi ilhakını da tanımayacaktır. Diğer hiçbir ülke de tanımayacaktır.ffff

O zaman bu işin mantığı nerede?

Bu işin mantığı yok. Çünkü, Türkiye ada konusundaki katı tutumu ile Kıbrıs (Rum) Cumhuriyet'inin Avrupa Birliği'ne girişini kolaylaştırıyor. Kendi girişini zorlaştırıyor. Yeryüzünde düşmanının lehine, kendisinin aleyhine dış politika güden bir başka hükümet var mı?



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Superbahis
HAFTANIN SOYLEŞİSİ
Nuriye Akman'ın bu haftaki söyleşisi için tıklayınız

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır