Pazartesi günü, "Çarkıfelek"te esip, gürlüyordu Mehmet Ali Erbil... Tarkan'ı yerin dibine sokuyordu.
Neymiş efendim, Tarkan'ı konuk olarak "Çarkıfelek"e çağırmış, gelmemiş. Nasıl gelmezmiş? Daha dün, Kanal 6'da Çiğdem Tunç'la program yaparken "Ağabey beni programına çıkar" diye paçasına yapışan dünkü çocuk Tarkan, nasıl olur da "Çarkıfelek"e katılmazmış.
Mehmet Ali, milyonların önünde Tarkan'ın ipliğini pazara çıkartıyordu... Ne kırıtması kaldı, ne kaç para vergi ödediği... Ekrandan, Tarkan'a adeta savaş açtı.
Mehmet Ali'nin, programına çıkmadı diye Tarkan'a bindirmesini doğrusu yadırgadım.
Bir kere Tarkan mecbur mu "Çarkıfelek"e çıkmaya?
Sonra "Çarkıfelek"e çıksa, tüm ekran showlarına katılması gerekecek. Katılmazsa, onların kara listesine girecek. Neden girsin o riske?
Mehmet Ali Erbil'in, vaktiyle Tarkan'a yaptığı yardımı başına kakmasını da hiç doğru bulmadım.
"Sana vaktiyle elimi uzattım, hadi bakalım borcunu öde" demeye getirmesi, ödemeyince de Tarkan'a yüklenmesi, sanırım benim gibi pek çok seyircinin gözünde, Tarkan'ı değil Mehmet Ali'yi küçülttü.
Hem sonra müzik dünyasına yeni adım atanların televizyona çıkmak için ağabeylerinin paçalarına yapışması bir tek Tarkan'da olmadı ki. Günümüzün kuyruklu yıldızlarının, çaylaklık dönemlerinde ekrana çıkmak için nasıl bin takla attıklarını en iyi Mehmet Ali bilir.
Ne var bununla alay edilecek?