Dârul İslam ve Dârul Hârb ne demektir? Türkiye Dârul Hârb midir?
* Dârul-İslam ve Dârul-Hârb kavramları, İslami literatürde bir ülkenin dini referansla kimliğini tayin ve tespitte kullanılan iki kavramdır. İslam hukuk literatüründe Dârul-İslam kavramı, nüfusunun müslim veya gayr-ı müslim, az veya çok olmasına bakılmaksızın, "Müslümanların hakimiyeti altındaki yer" veya "Müslüman devlet başkanının hüküm ve sultasının yürürlükte olduğu ülke", Dârul-Hârb kavramı ise, "İslam siyasi hakimiyetinin sınırları dışında kalan ve yönetim şekli İslam ilkelerine uymayan ülke" şeklinde tarif edilmiştir.
Bu iki kavram ülkemizde genellikle yanlış anlaşılan kavramlar arasında yer almaktadır. Özellikle devletin yönetim şekli gerekçe gösterilerek zaman zaman bu kavramlar üzerinde tartışmalar yapılmakta, Cumhuriyet dönemiyle birlikte ülkemizin artık bir İslam ülkesi olma özelliğini yitirdiği şeklinde fikirler öne sürülmektedir. Herhangi bir devletin İslam yurdu olma özelliğini kaybetmesi, ancak o ülkenin İslam hakimiyetinden çıkarak gayr-ı müslimlerin hakimiyetine girmesi ile mümkün olur. Bunun göstergesi de, ülke üzerinde egemenlik haklarının tamamıyla müslüman olmayanlara geçmesi ve müslümanların can ve mal güvenliğini bütünüyle yitirmesidir. Bu açıklamalarımız ışığında ülkemizin durumuna bir göz atacak olursak şunları söyleyebiliriz: Türkiye Cumhuriyeti siyasal bağımsızlığı olan ve halkının tamamına yakını Müslüman bir ülkedir.
Din ve vicdan özgürlüğü anayasal düzeyde garanti altına alınmış, dinin istismarı yasaklanmıştır. Vatandaşları İslam dininin inanç, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili hususlarda aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek üzere Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuştur. Dini törenlerin ihlâli ve dince kutsal sayılan değerlere ve din adamlarına saldırı suç kabul edilmiştir. (TCK. 175-177). Bu itibarla bütün bu özellikleriyle diğer İslam ülkelerine örnek olacak konuma yükselmiş bulunan ülkemizi, Dâr'ul-İslam'ın dışındaki herhangi bir kavramla tanımlamak mümkün değildir. Ülkemizin Dârul-Hârb olduğu iddiası dini ve ilmi dayanaktan yoksun olup, aynı zamanda insanlarımızı kamplara bölecek, çeşitli huzursuzluklara sebep olabilecek tehlikeli ve zararlı bir yaklaşımdır.