kapat
25.11.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 RAMAZAN
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 HYDEPARK
 ANKETLER
 SİNEMA
 SANAT
 KİTAP
 MÜZİK
 TARİH
 GURME
 GEZİ
 OTOMOBİL
 YAT&TEKNE
 HIGH-TECH
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 CANLI
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Huysuz ihtiyar mısınız, yoksa süperstar mı?

İlişkilerde hepimize düşen roller vardır.
Burada rol, rol kesmek anlamına gelmiyor tabii. 'Rol', ilişkideki tarafların sergilediği davranış modelidir. Genellikle de ilişkilerde üstlendiğimiz rol, kimlik gibi değişmezdir. Çünkü kişiliğimizle ilgilidir. Karşımızdakilerin tutumu ile sivrilebilir ya da törpülenebilir. Testi yapın. Bakalım huysuz ihtiyar mısınız, yoksa süperstar mı; belki koca bebeksinizdir, belki Marko Paşa, kimbilir belki de kayıp vaka!....

1- Düşmanınızı temsil eden bir kukla verildi. Bir de makas, bıçak, bant ve ip. Temsili bir infaz gerçekleştireceksiniz.

a) Ağzını bantlarsınız.

b) Makasla saçlarını giysilerini kırparsınız.

c) Elini ayağını bağlarsınız.

d) Bıçakla alnına isminizi kazırsınız.

e) Gözlerini oyarsınız.

2- Şık bir restoranda evli olan patronunuzu sarışın bir fıstıkla yakaladınız...

a) Yakalanan sanki sizmişsiniz gibi rahatsızlık duyarsınız. Sizi görmesini istemezsiniz.

b) Elinize koz geçmiş gibi sevinirsiniz. İş yerinden en samimi arkadaşınızı çağırırsınız görsünler diye.

c) Uzaktan izlersiniz, sizi görüp görmemesi umurunuzda olmaz.

d) Hangi marka şarap içtiğine dikkat eder, ertesi gün patronunuza anlamlı anlamlı bakarak "Sadece özel kişiler için" diye verirsiniz.

e) Çok şaşırırsınız ama yemeğin sonunda olayı unutmuş olursunuz.

3- Soy ağacınız çıkarıldı. Meğer Leonardo Da Vinci ile akrabaymışsınız.

a) İşi gücü bırakır, Mona Lisa kadın mıydı, erkek miydi araştırmaya koyulursunuz.

b) Avukatınızı arar, soyadınızı Da Vinci olarak değiştireceğinizi söylersiniz.

c) Bu durumun, üstadın İstanbul'a köprü projesiyle bir bağlantısı olup olmadığını düşünürsünüz.

d) Ertesi gün özenle giyinip İtalyan Konsolosluğu'na kendinizi takdim edersiniz.

e) Allah Allah, resme filan ilgi duymuyorsunuz ki!

4- Aşağıdaki rüyalardan hangisi sizin için kabus demektir?

a) Bir odadasınız. Duvarlarında yamuk yumuk duran tablolar var. Siz düzelttikçe yine yamuluyorlar.

b) Kalabalık bir yerde konuşuyorsunuz ama kimse duymuyor.

c) Kediniz kucağınızdayken ansızın bir bezelyeye dönüşüp lavabonun deliğine kaçtı.

d) Kalabalık bir davet. Sizin şerefinize verilmiş, ama kimse sizi görmüyor.

e) Kalabalık bir mekandasınız. Kimseyi tanımıyorsunuz. Birden herkes sustu. Konuşmanızı bekliyorlar.

5- Çok yoğun bir gün, berbat görünüyorsunuz. Bu durumda en iyi dostunuz...

a) Televizyonunuzun karşısındaki rahat koltuk.

b) En yakın arkadaşınızı arayacağınız telefonunuz.

c) Sıcak bir banyo.

d) Güneş gözlüğünüz.

e) Her zamankinden (içki).

6- Aşık olduğunuz kişiden vazgeçtiniz, çünkü...

a) Eski sevgilinizin arkadaşıymış.

b) Çok durgun, az konuşuyor.

c) Her gün alkol alıyor.

d) Sizi seviyormuş ama onun tipi değilmişsiniz.

e) Fanatik bir anti-sigara ve anti-alkol yanlısı.

7- Arabanıza gidiyorsunuz. O da ne? Kaportanın üzerinde dev bir gül buketi.

a) Garanti kamera şakası. Ama soytarı olmaya niyetiniz yok. Taksiye binersiniz.

b) Garanti kamera şakası. Demeti kucaklayıp poz vererek "Hani kamera?" diye seslenirsiniz.

c) "Ah, ateşli aşık arabaları şaşırdı" diye düşünür, buketi alıp apartman girişine koyarsınız.

d) "Ah, gizli bir aşığım var" diye düşünürsünüz. Gülleri kokladıktan sonra onları arka koltuğa koyar, gideceğiniz yere gidersiniz.

e) Buketi ellemezsiniz. Araba çalışınca nasıl olsa düşer.

8- İş görüşmesine gittiniz. Birden fena sıkıştınız. Gelecekteki patronunuz kendi özel tuvaletine gitmenizi söyledi. Tuvalet berbat, sanki hiç sifon çekilmemiş!

a) Tereddüt krizi geçirirsiniz. Ya sular akmıyorsa? Önce sifonu çekip kontrol edersiniz. Ama bunu yaptığınıza pişman olursunuz. Tuvaletinizi yapmadan çıkarsınız.

b) İşinizi görürsünüz. Nasıl olsa içerde kısacık kaldınız. Pisliği sizden bilemez.

c) Geri döner, "Galiba bozuk, bir sorun var galiba" dersiniz.

d) Çıkışta lafı hijyen konusuna getirip onu mahçup etmeye karar verirsiniz.

e) Patron amma pasaklıymış diye düşünürsünüz.

9- Sizden gelecek yüzyıla ne kalsın?

a) Kişisel kütüphanenizi de barındıran, adınızı taşıyan büyük bir kütüphane.

b) Sizin adınızla anılan müthiş bir otomobil serisi.

c) Adınızı taşıyan, dünyanın en uzun köprüsü.

d) Adınızla anılan bir moda ya da stil.

e) Formülü gizli müthiş bir kokteyl.

10- Ayrıntılarla aranız nasıl?

a) En küçüğünü bile anında fark edersiniz. Ayrıntı çok önemlidir.

b) Bazan ayrıntılara takılmaktan bütünü görmediğiniz söylenir.

c) Yalnızca gerekli ayrıntılar anlamlıdır.

d) Ayrıntıdan bir baş yapıt çıkarmada üstünüze yok. Maksat estetik olsun.

e) Ayrıntı körüsünüz.

11- Kediniz ya da köpeğiniz dile gelse size ne söylerdi?

a) Alman terbiyesi mi aldın? Yemeğin yeri, saati, çeşidi, miktarı bir gün bile azıcık değişmez mi hiç?

b) Hadi yine birlikte yiyelim. Ben masaya geleyim, tabağından otlanayım. Buna bayılıyorum!

c) Ne kadar anlayışlısın, bıktığımı anlayınca çeşidi değiştiriyorsun.

d) Dünkü Çin yemeğinden hiç hoşlanmadım. Ben yine kaz ciğeri istiyorum!

e) Sende saat kavramı yok mu? Acıktıım!

DEĞERLENDİRME
(a)'lar çoğunluktaysa... HUYSUZ İHTİYARSINIZ
Çevresindekilere kök söktüren biri olarak size düşen rol bu: Huysuz ihtiyar! Aslında titizlik ve mükemmeliyetçiliğin normalde başkalarına dokunmaması gerekir ama kuşkuculuk ve inatla birleşince bunu hakediyorsunuz. Kuşkuculuğunuzun altında yatan şeyse kötümserliğiniz. Buluttan nem kapıyorsunuz! Eleştiriye tahammülünüz yok. Mükemmelin peşinde koşuyorsunuz. Koşun, ama etrafınızda devirip kırmadığınız kimse kalmıyor. Biraz gerginliği bir kenara bırakıp uslubunuzu sükunetle birleştirseniz, yakınlarınız da onların iyiliğini düşündüğünüzü hissedecek.

(b)'ler çoğunluktaysa... KOCA BEBEKSİNİZ
Siz büyümek istemeyen koca bir bebeksiniz. Şimdiye kadar büyük bir pişmanlık yaşamadıysanız, yani başınız derde girmediyse bunu yakınlarınıza borçlusunuz. Onlar sizi gözettiçe emniyettesiniz. İyi de bu onların hak ettikleri bir yük mü? Sizi harekete geçiren şeyde önceliği duygularınız alıyor. Düşünmeye ya da mantığı devreye sokmaya fırsat kalmıyor. Hiç kendinizi "Risk alıyorum sorumluluk bana ait" diye kandırmayın. Sadece sevenlerinizi riske atıyorsunuz. Sırtınızı başkalarına dayamadığınızda büyüyeceksiniz.

(c)'ler çoğunluktaysa... MARKO PAŞA'SINIZ
Derdi, sorunu olan size geliyor. İnsanlar üzerinde müsekkin gibi bir etkiniz var! Bu yüzden ömrünüz buyunca Marko Paşa'lık size düşecek. Sağduyunuz çok güçlü; mükemmel bir duygu-mantık dengesi kurmuşsunuz. Başkalarının gözünde bir güç abidesisiniz. Ama bunun da bir bedeli var: Dertlendiğinizde yalnız olmak... Ama kimbilir belki de bunun eksikliğini hissetmiyorsunuz. Rolünüzü o kadar benimsediniz ki... Yine de sevdiklerinize karşı tolerans ve koruyuculuğunuz aşırıya kaçmasın. Yoksa etrafınız büyümeyen koca bebeklerle dolar.

(d)'ler çoğunluktaysa... SÜPERSTARSINIZ
Bütün dünya sizin için dönüyor, bu durumda süperstarsınız tabii. Narsisizm dozunuz çok yüksek. Bu şimdilik parıl parıl parlamanızı sağlıyor. İnsanlara ilk başta çok çekici geliyorsunuz. Süperstarsınız ya, hayran kitlesine ihtiyacınız var. Onları cezbetmede de üstünüze yok! Ama sizi yakından tanıyanlar benmerkezciliğinizin farkında. Şimdilik bir sorun yaratmayabilir. Peki ya ilerde? İnsan yaşlandıkça yakınlarından oluşan halka genişlemeli. Dikkat edin bakalım sizinki ne durumda...

(e)'ler çoğunluktaysa... KAYIP VAKASINIZ
O kadar başkalarına ve dış dünyaya 'kapalı'sınız ve her şeyden kopuksunuz ki, başkalarının; özellikle de uzaktan bakanların gözünde kayıp vakasınız. Kendinize kurduğunuz dünya bir kavanoz gibi; sizi hapsediyor. Dış dünyayı gözardı ediyorsunuz, çevrenizdekiler sizi sarsıp kendinize getirmese 'burası' ve 'şimdi'ye dönmeniz için kulağınızın dibinde top patlatılması gerekiyor. Dalgınlığınız ve unutkanlığınızla çevrenizdekilerin toleransını zorluyorsunuz. Zaman zaman insanların sizi anlamadığını düşünüp dertleniyorsunuz. Oysa siz herkese o kadar sağırsınız ki...



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

HAFTANIN SOYLEŞİSİ
Nuriye Akman'ın bu haftaki söyleşisi için tıklayınız

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır