İki devreli bir F.Bahçe izledik dün ve ikisinin arasında yüzde yüz fark vardı. İlk devredeki F.Bahçe'de devamlı geri pası yapan, topu kullanamayan, mücadele etmeyen, koşmayan ve topa bile hamle yapmayan oyuncular vardı. İnsanın, "Şu milli maçlar olmasa da takımın ritmi bozulmasa" diyesi geliyor. Çünkü ne zaman milli maç oynansa, F.Bahçe nedense koşamayacak duruma geliyor! G.Antep'te koşan, mücadele eden F.Bahçe gitmiş, yerine eskisi gelmiş.

Mustafa'ya ilk yarı 10 top geldi 9'u geri pas oldu, biri de rakibe gitti. İlk yarı bir de kalesinde büyük bir gol tehlikesi yaşadı F.Bahçe ve Rüştü'nün zamanında çıkışıyla kurtuldu.

Denizli inatla Ceyhun ile Hakan'ı görmezden geliyor. Neden oynatmıyor bunları? İyi oynayacaklar diye mi korkuyor? Yugoslav dostlarına yer açmayı mı istiyor? Yusuf sakat sakat oynuyor, Hakan ile Ceyhun yedek kalıyorsa, ne futbolcularına inanıyor, ne de iyi futbolcu olduklarının farkında demektir. Bunlar dururken sakat Yusuf'un oynaması yazık, günah.

Ceyhun&Hakan'ı kazan
İkinci yarı Hakan ve Ceyhun girince F.Bahçe topu kullanmaya başladı ve çabuklaştı. Rakibine baskı kurdu. İlk yarı 18'e bile giremeyen F.Bahçe ikinci yarı korner üstüne korner kullandı, karamboller yarattı.

Bütün bunlar neden oldu? Fener topu kullandığı için ve Hakan ile Ceyhun gibi iki futbolcu sayesinde. Çünkü diğerleri ilk yarıda da sahadaydı ama onlar da bu iki futbolcuya ayak uydurup, topu kullanmaya başlayınca G.Antep'te gördüğümüz dinamik F.Bahçe ortaya çıktı ve iki gol buldu. Ceyhun ile Hakan girince, ceza alanındaki F.Bahçeli futbolcuların sayıları da çoğaldı. Ve ilk golü de F.Bahçe ite kaka attı. Bu görüntüde, F.Bahçe ikinci devre çok farklı oldu.

F.Bahçeli futbolcuları, ikinci yarıdaki oyunları için kutlamak lazım. Ama Mustafa Denizli de artık şapkayı önüne koysun ve "Nerede yanlış yapıyorum?" diye düşünsün. Hakan ve Ceyhun'u kaybetmesin. Çünkü bu çocuklardan ileride Milli Takımımız da yararlanacaktır.