kapat
19.11.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 HYDEPARK
 ANKETLER
 SİNEMA
 SANAT
 KİTAP
 MÜZİK
 TARİH
 GURME
 GEZİ
 OTOMOBİL
 YAT&TEKNE
 HIGH-TECH
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 CANLI
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Entel Kadınlar Niçin Sarı Saçlı Olmuyor?

Fıkrayı duymuşsunuzdur... Esmer kadın, "Kızımın yatağının altında bira kutusu buldum; içki içtiğini bilmiyordum" der. Kızıl saçlı kadın lafa girer: "Kızımın yatağının altında izmaritler buldum; sigara içtiğini bilmiyordum..." Bunları işiten sarışın kadın atılır: "Ben de geçen gün kızımın yatağının altında prezervatif buldum; pipisi olduğunu bilmiyordum."

Bu fıkra tahmin edeceğiniz gibi ABD kökenli. Zaten internette 'sarışın' kelimesini ararsanız, karşınıza, içinde sayısız aptal sarışın esprisi olan yüzlerce site çıkıyor. Öküzce espirilerin yanında elbette inciler de var. "Aptal sarışın esprilerinin kaç tanesi uydurma?.. Hiçbiri: Anlatılanların hepsi gerçek."

Neyse... Dediğim gibi bunların ezici çoğunluğu ABD kökenli. Türkiye'de ise aptal sarışın espirisi yoktur. 'Sarışının adı var, esmerin tadı var'ın dışında sık kullanılan bir söz de hatırlamıyorum. Yani bizim kültürümüzde sarışınlar, ABD'deki gibi aşağılanmıyor. Tabii ilk bakışta...

Ancak tuhaf bir durum söz konusu: Bir düşünün; kaç 'sarışın entel kadın' tanıyorsunuz? (Burada 'entel'i küçümsemek için değil; entelektüel, aydın ve akademisyenlerin hepsini kapsayan kısa bir kelime olarak kullanıyorum.)

Bu çok tuhaf bir durum. Birçok kentli kadın saçını sarıya boyarken; onlarla aynı yaşta olan enteller bundan acayip korkuyor. Estetik ameliyattan makyajına, kadınlara has süslenme, güzelleşme tekniklerini uyguluyorlar da, iş sarı saça gelince duruyorlar. Bir arkadaşım, "Sözlerinin ciddiye alınmamasından çekiniyorlar, esmerlik ise sertliği çağrıştırıyor" dedi. Evet, ben de biliyorum böyle kaygıları olduğunu. İyi de onca bimbo fıkrasının üretildiği ABD'de yaşayan entele kadınların çekinmesini anlarım da... Kültüründe aptallık ile sarışınlığı bir araya getiren hemen hiçbir öge olmayan Türkiye'de niye çekinilir; işte bunu anlamak kolay değil. Eğer saçları sarı olsaydı; Nilüfer Göle'yi, Gülay Göktürk'ü, Nuray Mert'i, Ayşe Düzkan'ı, Türkan Saylan'ı, Perihan Mağden'i, Beyza Bilgin'i daha mı az önemseyecektik? Sanmıyorum.

İtirazları duyar gibiyim: "Bizde sarışınlık aptallıkla değil, belki de daha vahim bir şeyle; yani ahlaken hafif olmakla özdeşleştiriliyor." Doğru da, peki saçını sarıya boyayan onca kadın çekinmiyor da 'hafif' görünmekten, neden enteller çekiniyor o halde?

İşin eğlenceli yanı... O entel kadınlara, "Saçın niye siyah (ya da kahve, kızıl)" diye sorsanız. Yüzde doksanı, "Bu benim özgür seçimim" diyecektir. Bu ne biçim özgür seçimse!.. Eğer gerçekten özgür seçimler yapsalardı, aralarında birçok sarışın olurdu. Değil mi? Bu yazıyı bir deneme olarak yazdım. Söyleyeceğim daha çok şey var. Eğer siz de bu konuyu açmak istiyorsanız, e-posta numaram yukarıda yazılı. Tartışalım.

Seve Seve...
"Bu ülke için seve seve" sloganını herkes kendine göre yorumladı. Kimi karşı çıktı, saçma buldu; kimi destekledi. Örneğin bir köşe yazarı, seve seve neler yapılabileceğine örnekler verirken şöyle dedi: "Seve seve vergimi veririm."

Yahu dünyanın vergisini veriyoruz. Ancak bu paranın çoğu işe yaramaz, gereksiz yatırım ve kuruluşlara harcanıyor. Bir işi beş kişiyle yapan bürokrasiye gidiyor. Hortumlanıyor. Valla seve seve birçok şey yaparız da, bu vergi işinde ben yokum; ancak 'SiSi' yöntemiyle veririm!



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
  Kasko sigortanıza en uygun  
 rakamı ödediğinizden emin  misiniz?
Evet
Hayır
Bilmiyorum
Kaskom yok
Arabam yok
   
HAFTANIN SOYLEŞİSİ
Nuriye Akman'ın bu haftaki söyleşisi için tıklayınız

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır