81'lik Top Gu göklere tutkulu
1940 yılında başladığı pilotluğa hâlâ devam eden Mehmet Kum, her haftasonu göklerde turluyor. 81 yaşındaki 'Top Gun', genç pilotlara da 'hodri meydan' diyor
81 yaşında Mehmet Kum. Ama o ekoseli battaniyesini çekip köşede oturanlardan ya da torunlarını alıp parka gidenlerden biri değil... Tabii ki torunları var. Üstelik 8 tane. O, onların ellerinden tutup uçağına bindiriyor ve gökyüzünde kartal gibi süzülüyor... Eşi Nebahat Hanım'ın canı mı sıkıldı? Hemen uçağa atlayıp, şöyle karı-koca gökyüzünde tur atıyorlar... Şaşırmayın. Çünkü 81 yaşındaki Mehmet Kum, 'Türkiye'nin en yaşlı pilotu' unvanına sahip. Kum'un uçuş sevdası geçtiğimiz günlerde Uluslararası Havacılık Federasyonu (FAI) tarafından da ödüllendirildi. Yaşlı Top Gun Türkiye'de ilk defa "Paul Tissandier" diplomasıyla ödüllendirilen pilot unvanını aldı.
GÖKLERİN İHTİYAR DELİKANLISI
Kum, başarısının sırrını özetlerken "Bir kartal gibi hırslı, düzenli ve disiplinliyim" diyor. 1940 yılında başladığı pilotluğa hâlâ devam eden göklerin ihtiyar delikanlısı Mehmet Kum, her haftasonu 1953 model L-18 Piper marka uçağıyla Ankara'dan Bursa'ya, İzmir'e, Konya'ya ve diğer illere uçuyor. 2 bin saat havada kalan 81 yaşındaki 'Top Gun' performansıyla genç pilotlara da 'hodri meydan' diyor... İşte göklerin ihtiyar delikanlısından başarısının sırrı:
* Gökyüzünde kendimi daha özgür hissediyorum. Heyacan tüm vücudumu sarıyor. Uçmadan yaşayamam. 8 torunum var. Onları uçağımla gezdiriyorum. Eşimin canı sıkılınca benimle uçmaya geliyor. Hâlâ işimin başındayım. Mühendislik yapıyorum. Yediklerime içtiklerime dikkat ederim. Gece 23.00'de yatar, sabahları 6.30'da kalkarım. İçki, sigara, kumar ve çapkınlıktan uzak dururum. Çok şükür tüm organlarım turp gibi! Zaten sağlıklı yaşamanın da sırrı düzenli bir sosyal yaşamdır.
* Paul Tissandier Diploması, Uluslararası Havacılık Federasyonu (FAİ) tarafından tüm dünyada sivil havacılığa hizmet etmiş insanlara veriliyor. Türkiye'de bu ödülü ilk kez ben aldım. Tören İsviçre'de düzenlendi. Ülkemi temsil ettiğim için mutluyum.
* 1939 yılında İTÜ Uçak Mühendisliği Bölümü'ne girdim. Türk havacılığının duayenlerinden Nuri Demirağ'ın uçak fabrikasında staj yapmaya başladım. Daha sonra pilotaj eğitimi veren 'Gök Okulu" açıldı. Ben de orada pilotluk eğitimi aldım.
BU PAHALI BİR HOBİDİR
Kum, uçuş zevki ve bu işe ayırdığı para için de şu yorumu yapıyor: "Eski uçak yoktur; bakımlı uçak vardır. Uçağın bakımını muntazam yaparsanız sizi yolda bırakmaz. Benim uçağım Esenboğa Hava Limanı'nı hangarında duruyor ve periyodik bakımlarını teknisyenler yapıyor. Hayatımda sadece bir kez motor arızası yüzünden zorunlu iniş yaptım. Uçağımla İzmir'e, Konya'ya Hirfanlı Barajı'na gidiyorum. Yıllık 1000-1500 dolar masrafım var. Ayrıca vergisini de ödüyorum. Uçmak pahalı bir hobidir"
Mert İNAN
|