| 6 Mayıs 2009, Çarşamba |
İLİŞKİLİ HABERLER
Memesi görüneni oyuncu yapıyorlar!
05.05.2009
'Sen Harikasın' adlı sit-com'da 'Harika' karakterini oynayan Demet Akbağ, TV sektörünü eleştirdi: Herkes artık medyatik olma peşinde. Yapımcılar da kim biriyle basılmışsa, kimin memesi görünmüşse onu oynatıyor!..
Türkmax'ta yayınlanan 'Sen Harikasın' adlı sitcom'da başrolleri Ragıp Savaş, Güven Kıraç ve Ruhsar Gültekin'le paylaşan Demet Akbağ, Digitürk dergisine konuştu. Akbağ, 'yaz sıcağında yenen vişneli dondurma' olarak tanımladığı dizisini, canlandırdığı 'Harika' karakterini ve televizyon sektöründe yaşadığı sıkıntıları anlattı.
- Güven Kıraç, Ragıp Savaş, Ruhsar Gültekin ve siz 'harika' bir dörtlü olmuşsunuz...
Güven çok eski arkadaşımdır ama beraber hiçbir projede yer almamıştık. Ragıp da çok eski dostum. Birlikte 'Neredesin Firuze' adlı bir film yaptık. Çok cengaver ve cefakar bir tiyatrocudur. Tiyatroya hiç ara vermedi, Bakırköy Belediye Tiyatroları'nda oynuyor. Ruhsar da konservatuvardan sınıf arkadaşım. Bu benim için gerçekten de ideal bir kadro oldu diyebilirim.
- Dizide canlandırdığınız 'Harika' karakterini biraz anlatır mısınız? Çılgın bir hanım kendisi, bazen 'Yok artık' dediğim oluyor. Ama içten ve samimi bir saflığı var. Bazen senaryoyu okuduğumuz zaman 'Bu kadar da olur mu?' diyoruz ama bu aslında yoruma da bağlı. Abartılı bulduğumuz tekstler, doğru oyunculukla yorumlandığında eğlenceli oluyor. TV'deki entrika ve sürekli trajik olaylar silsilesi içinde bizim dizimiz, sanıyorum insanlarda yazın yenen vişneli dondurma gibi bir etki yaratıyor. Aldığım tepkiler çok sıcak. Geçenlerde 30'lu yaşlarda bir çifte rastladım. 'Dizi kalkmayacak değil mi?' diye sordular. Sırf dizi için Digitürk bile alan varmış. Yaptığımız şeyin insanlara ulaştığını görüyoruz, mutlu oluyoruz.
- Dört arkadaş çekimlerde biraraya geldiğinizde hiç gülmüyor musunuz? Mesela çekim hiç kesilmiyor mu?
Gülmez olur muyuz! Mesela, bazen bizi de ilgilendiren veya günceli yakalayan bölümler oluyor. Geçenlerde Harika'nın bir star olma peşinde koştuğu bir bölüm vardı. Harika film yıldızı olmuş, ödül almış, ödülde ne giyeceğini düşünüyor. Ben de hemen günümüz ödül törenlerine gönderme yaptım. Sözü günümüz oyuncularına kadar getirdim. Belki de içimde ukde kalan ne varsa orada söyledim. Çok eğlendik.
- Bir bölümde 'Harika', eşi Cüneyt'in yemek yarışmasına katılmasını istiyordu. Bu yüzden de yerel yemek isimleri ezberletmeye çalışıyordu.
Evet. Katıkaşı, kelocoş, perzana, bakın unutmamışım.
- Onlar uydurma mıydı?
Hayır, asla! Siz yazın, okurlar internetten arayıp bulsunlar.
- Güven Kıraç, Ragıp Savaş, Ruhsar Gültekin ve siz 'harika' bir dörtlü olmuşsunuz...
Güven çok eski arkadaşımdır ama beraber hiçbir projede yer almamıştık. Ragıp da çok eski dostum. Birlikte 'Neredesin Firuze' adlı bir film yaptık. Çok cengaver ve cefakar bir tiyatrocudur. Tiyatroya hiç ara vermedi, Bakırköy Belediye Tiyatroları'nda oynuyor. Ruhsar da konservatuvardan sınıf arkadaşım. Bu benim için gerçekten de ideal bir kadro oldu diyebilirim.
- Dizide canlandırdığınız 'Harika' karakterini biraz anlatır mısınız? Çılgın bir hanım kendisi, bazen 'Yok artık' dediğim oluyor. Ama içten ve samimi bir saflığı var. Bazen senaryoyu okuduğumuz zaman 'Bu kadar da olur mu?' diyoruz ama bu aslında yoruma da bağlı. Abartılı bulduğumuz tekstler, doğru oyunculukla yorumlandığında eğlenceli oluyor. TV'deki entrika ve sürekli trajik olaylar silsilesi içinde bizim dizimiz, sanıyorum insanlarda yazın yenen vişneli dondurma gibi bir etki yaratıyor. Aldığım tepkiler çok sıcak. Geçenlerde 30'lu yaşlarda bir çifte rastladım. 'Dizi kalkmayacak değil mi?' diye sordular. Sırf dizi için Digitürk bile alan varmış. Yaptığımız şeyin insanlara ulaştığını görüyoruz, mutlu oluyoruz.
- Dört arkadaş çekimlerde biraraya geldiğinizde hiç gülmüyor musunuz? Mesela çekim hiç kesilmiyor mu?
Gülmez olur muyuz! Mesela, bazen bizi de ilgilendiren veya günceli yakalayan bölümler oluyor. Geçenlerde Harika'nın bir star olma peşinde koştuğu bir bölüm vardı. Harika film yıldızı olmuş, ödül almış, ödülde ne giyeceğini düşünüyor. Ben de hemen günümüz ödül törenlerine gönderme yaptım. Sözü günümüz oyuncularına kadar getirdim. Belki de içimde ukde kalan ne varsa orada söyledim. Çok eğlendik.
- Bir bölümde 'Harika', eşi Cüneyt'in yemek yarışmasına katılmasını istiyordu. Bu yüzden de yerel yemek isimleri ezberletmeye çalışıyordu.
Evet. Katıkaşı, kelocoş, perzana, bakın unutmamışım.
- Onlar uydurma mıydı?
Hayır, asla! Siz yazın, okurlar internetten arayıp bulsunlar.
İLİŞKİLİ HABERLER
Yayın tarihi: 6 Mayıs 2009, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/05/06/gny/haber,A9FAB261706B439AB31791F0E296BCF6.html
Tüm hakları saklıdır.
Günaydın Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Gizlilik Bildirimi | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2009 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|