|
|
|
|
|
|
Reggae makamında Pink Floyd şarkıları
Pink Floyd'un Dark Side of the Moon ve Radiohead'in OK Computer albümlerini reggae formunda yorumlayan Easy Star All Star grubu iki konser vermek için İstanbul'a geliyor. Yıldızı parlayan grubun kurucularından Michael Goldwasser, İstanbul'a adım atmadan sorularımızı cevapladı.
- Pink Floyd'un Dark Side of the Moon ve Radiohead'in OK Computer albümlerinin reggae yorumlarını yaptınız. Bu çalışmalara nasıl karar verdiniz. - Önce, basitçe şarkıların orijinal versiyonlarını kayıt ettim ve bunları nasıl reggae'ye dönüştürebileceğimi düşündüm. Basları fark ettiğimde "Kesinlikle çok iyi bir reggae parçası olabilir," dedim. Davul ve diğer enstrümanları kullanmayı düşündüm. Bir yandan da orjinal sound'u ve parçanın temel yapısını korumak gerekliydi. Sürelerle ilgili çalışarak 'reggae'leştirebilir' ya da standart 4/4'lük hale getirebilirdim. Radiohead için beş altı ay kadar zaman geçirdim çünkü bir rock albümünü reggae'ye dönüştürmek zaman ister. -
Ama yine de yorumlayacağınız albümlerin seçimi ilginç... - Mesela benim için Dark Side of the Moon için aranjman yapmak çok daha kolay oldu. OK Computer çok daha zordu. Harika bir reggae albümü için diğerlerinin çok sayıda avantaj ve dezavantajları vardı. Ama sonuçta evet, sadece iki albümle çalıştık ve ikisine de minnettarız.
- Reggae ve ska, Afro-Amerikan müzik stilleri. İki albümünüz de rock bazlı. Bu stil farkları için neler söylersiniz? - Dark Side of the Moon, Pink Floyd fanatiği ortaklarım tarafından seçildi. Lem (Oppenheimer), Dark Side of the Moon'la bir çalışma yapmak fikriyle geldiğinde, albümün reggae yorumunun çok iyi olacağını konusunda hemfikir olduk. Radiohead için de şöyle oldu; onlar bugünün Pink Floyd'u sayılırlar, modern ve progressive müzik yapıyorlar ve sonuçta -ki bu çok önemli bir sebeptir-OK Computer sadece bir araya getirilmiş şarkılardan oluşmuyor; bir konsept albüm.
- Gelecek için planlarınız neler? Mesela Dub Zeppelin adlı bir albüm yapmayı düşünür müsünüz? - Evet, bir sonraki albüm için birtakım fikirlerimiz var. Ama tabii ki söylemeyeceğim, çünkü bazıları fikirlerimizi çalmaya kalkışabiliyor! Dub Zeppelin meselesine gelince (gülüyor) aslında birkaç albümü nasıl aranje edebilirim diye düşünüyorum.
- Bundan sonra popüler albümleri mesela reggae yorumlarını yapmak bir trend olur mu? - Aslında Dub Side'dan önce de birçok rock parçasının reggae yorumu, birçok Beatles şarkısının versiyonları yapılmıştı. Ancak bir konsept albüm olarak böyle bir çalışma yapılmadı sanıyorum. En azından bildiğimiz kadarıyla. Böyle bir işe kalkışıldığını da gerçekten hiç sanmıyorum çünkü o kadar çok zaman ve emek isyeten bir iş ki... Üstelik iyi para da kazandırmıyor.
- Hatikva 6 ile çalıştığınızda sık sık İsrail'e gittiniz sanıyorum. Orada farklı ilhamlar bulabildiniz mi? Reggae nasıl karşılandı? - İsrail'de üç hafta geçirdim albümün kayıtları sırasında. Birçok da arkadaşım oldu. İsrail'in en önemli reggae DJ'lerinden biri olan arkadaşlarımdan birine de eylül ayı için hiçbir projem olmadığını, ve beni iyi bir yapımcıyla tanıştıracak birine ihtiyacım olduğunu söyledim. Böylece Hatikva 6 ile tanıştık. İsrail'de çok geniş bir reggae piyasası var ve reggae kültürü son beş yıldır çok gelişmiş durumda. Partilerde gördüğüm ses sistemleri, teçhizat New York'takilerle aynı kalitede.
- Türk dinleyiciler Bob Marley'i ve Radiohead'i çok sever. Bu nedenle konserlerinizde eğlenecekleri kesin. Siz Türk seyirciler hakkında ne düşünüyorsunuz. - Türklerin bizi bundan sonra daha çok seveceğini düşünüyorum (gülüyor). Bizi sevecekler, çünkü ilginç bir canlı performans hazırladık. Oldukça sıcak karşılanıyoruz dünyanın her yerinde. "Türkiye'de neden farklı olsun ki?" diye düşünüyorum. Geleneksel reggae çalıyoruz ve yaptığımız işte özgünüz.
Nuh Köklü
|
|
|
|
|
|
|
|
|